Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Türkiye’nin ‘Milli Enerji ve Maden Politikası’ programını İstanbul’da açıkladı. “Enerji’nin Kırmızı Kitabı” olarak nitelendirilen yeni vizyonu detaylarıyla anlatan Albayrak, Türkiye’yi bir üst lige taşımak üzere yeni bir strateji için düğmeye bastıklarını vurguladı. Albayrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın koyduğu vizyon çerçevesinde Türkiye’nin dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olması için bu vizyon çerçevesinde hareket edecek bir stratejileri olduğunu aktardı.
“Türkiye’nin enerjisi Türkiye’nin geleceği” mottosuyla hazırlanan sunumu bir saatlik değerlendirmeyle ortaya koyan Albayrak, "Bu tarihi adımla cari açığı azaltmak, arz güvenliğini oluşturmak, kaliteyi arttırmak ve dış bağımlılığı azaltmayı hedefliyoruz. Bu yolla hem üretimi hem istihdamı arttıracağız hem de milli kaynaklarla üretmeyi en üst seviyeye çıkaracağız. 15 yılda ekonomimizi 3-4 kat büyüttük. Şimdi bunu yepyeni bir vizyonla ileriye taşımak için çalışıyoruz” dedi.
Geçen 15 yıllık yolculuğu, “sessiz bir devrim” olarak nitelendiren Albayrak, “Yaşayarak bir dönüşüm ortaya koyduk. Kamunun payı azaldı ama azaltırken, hem ülkenizi büyütüyorsunuz hem de özel sektörün önünü açıyorsunuz. Özelleştirmeler, yatırımlar, ihaleler, iptaller gibi birçok şey yaşadık ama bunlara rağmen mücadele ettik. Elektrikte kurulu kapasite 3 katına çıktı, elektrik üretimi 2 katından fazla bir noktaya geldi. Doğalgaz tüketimi neredeyse 3 katı arttı, doğalgaz konforunun ulaşmadığı Türkiye’de sadece 3 ilimiz kaldı. Seneye bunu da bitiriyoruz” diye konuştu.
Katılımcılara, “Büyük Türkiye’den bahsediyorsak, bunun altını enerjide nasıl dolduracağız?” sorusunu yönelten Albayrak, şöyle devam etti: “Sadece direk diken, cıvata sıkan ve boru döşeyen bir enerji bakanlığı yok. Bağımsız bir enerji politikası inşa etmekte kararlıyız. Güçlü bir Türkiye için milli enerjimizle yol almalıyız. En büyük 10 ekonomiden biri olacaksak gidecek uzun bir yolumuz var. Güçlü bir ekonomi ve ulusal güvenliğimiz için arz güvenliği, yerlileştirme ve öngörülebilir bir piyasa kurmak zorundayız."
- GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN EVET
- Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi’nde düzenlenen toplantıya enerji sektörü temsilcileriyle İstanbul iş dünyası temsilcileri büyük ilgi gösterdi. Bir saatlik sunum yapan Albayrak, konuşmasını “Bağımsız enerjiye, güçlü ve büyük Türkiye’ye ‘Evet’ diyoruz” cümlesiyle bitirdi.
Türkiye’nin enerji iletim hatlarını yaygınlaştırmak ve güçlendirmek zorunluluğunu anlatan Albayrak; “Türkiye, petrol depolama noktasında istediğimiz düzeyde değil. Hedef, 5 milyon ton depolama kapasitesi. Doğalgaz depolama kapasitemizi ise yakın zamanda 10 milyar metreküpe çıkarmayı planladık. Günlük doğal gaz giriş kapasitemizi 2016’nın sonu itibariyle190 milyon metreküpe çıkardık. Hedefimiz bu yıl sonunda 300 milyon metreküp, sonrasında ise 400 milyon metreküpe çıkarmak” dedi. Albayrak, elektrik iletim ve dağıtımları için 5 yıllık süreçte 30 milyar liralık bir bütçe ortaya konulduğuna dikkat çekti.
Türkiye’nin gelecek dönemde hem Karadeniz hem de Akdeniz’de petrol ve doğalgaz aramacılık faaliyetlerini yoğunlaştıracağını belirten Albayrak, “Tarihimizde ilk defa bu yıl yeni alımını gerçekleştireceğimiz arama sondaj gemisiyle her yıl Karadeniz’de iki, Akdeniz’de iki olmak üzere denizlerimizde aktif sondaj faaliyetlerinde bulunacağız" dedi.
Albayrak, Türkiye’nin jeofizik ve jeokimya haritaları için yaptıkları çalışmaları da anlattı: “Türkiye haritasındaki tüm sondaj faaliyetlerinin ‘veri tabanı’ diyebileceğimiz haritayı çıkartarak, herkese açık bir merkezde Türkiye’deki bütün altyapıyı arşivliyoruz. İnşallah bu sene bunu hayata geçiriyoruz. Türkiye jeofizik haritasını 2018’de tamamlayacak. Jeokimya haritası için de 50 binden fazla örnek alındı.
Numunelerin sonuçları çok iyi geldi. Harika sonuçlar var. Türkiye’nin taşı da toprağı da altın inşallah.”
Geçen ay güneş enerjisinde yapılan ihalenin benzerinin rüzgarda da gerçekleştirileceğini belirten Albayrak, şu bilgileri verdi: “Rüzgar YEKA’sı için şartname inşallah bir iki hafta içinde açıklanacak. Dünyadaki birçok büyük rüzgar üreticisi firmalarla görüştük, hepsinin de ilgili olduğu görüşmeler neticesinde şartnameyi açıklayacağız. Bu yaz bitmeden YEKA uygulamasını rüzgarda da hayata geçireceğiz. Yaklaşık 8 bin kalem kırılımı olan rüzgar türbini teknolojisinde muazzam bir yerlileştirmenin önünü açacağız.”
Yerli kaynağımız varsa bunu sonuna kadar kullanmak zorunda olduğumuzu anlatan Albayrak, şu değerlendirmede bulundu: “Enilenebilir kaynaklar noktasında hidroelektrik santralleriyle birlikte oluşturduğumuz kapasitemizin yanına güneş ve rüzgarı önümüzdeki 10 yılda 10’ar bin megavatı da devreye alarak, bu oranı arttıracağız. Stratejilerimizin en önemlilerinden bir tanesi, 60 yıllık rüya dediğimiz, iktidarımız döneminde sağlam temellerle adımlarını Akkuyu ile atmaya başladığımız nükleeri hızlı bir şekilde devreye alıp portföy içindeki payını en az yüzde 10’luk kapasiteye ulaştıracağız.”
