|

Faize isyan

Yeni Şafak’ın; yüksek faizlere dikkat çeken yayınları iş dünyasında büyük yankı buldu. Bankaların mevduat faizi yarışına adeta isyan eden iş dünyası temsilcisi oda ve dernek başkanları, hükümetin faizden beslenen bütün kesimlerle mücadele etmesini istiyor. Bankaların geçmişte yaşanan kriz öncesi dönemleri andıran mevduat faizi yarışını süslü kampanyalarla yürüttüklerine dikkat çeken oda başkanları, şikayetlerin yıl başından bu yana arttığını ifade ediyor. "Önlem alınmaması halinde yüksek faizlerin ağır sonuçları olur" uyarısı yapıldı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 1/07/2017 Cumartesi
Güncelleme: 12:21 - 1/07/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
Yeni Şafak’ın yüksek faizlere dikkat çeken yayınları iş dünyasında büyük yankı buldu. Yüzde 20’yi bulan faiz oranlarıyla yatırım yapılamayacağına dikkat çeken iş dünyası, faizden beslenenlerle mücadele edilmesini istiyor.
Yeni Şafak’ın yüksek faizlere dikkat çeken yayınları iş dünyasında büyük yankı buldu. Yüzde 20’yi bulan faiz oranlarıyla yatırım yapılamayacağına dikkat çeken iş dünyası, faizden beslenenlerle mücadele edilmesini istiyor.

İş dünyasının yüksek faizlere tepkisi büyüyor. Yeni Şafak’ın üç gündür yaptığı yayınları ilgiyle izleyen iş adamları, bankaların mevduat yarışına dur denilmesini istiyor. Yılbaşından bu yana tırmanan yüksek faizlerin yatırımlara darbe vurduğuna dikkat çeken iş dünyası temsilcisi oda ve dernek başkanları, bankaların yüzde 15 faizle topladığı mevduatı yüzde 20’yi bulan faiz oranlarıyla sattığı bir ortamda yatırımın düşünülmeyeceğini kaydetti. Türkiye’nin değişik bölgelerinden yükselen tepkiler şöyle:

YATIRIMLARIN DÜŞMANI

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, bir sömürü aracı olarak nitelendirdiği faizin, yatırımların can düşmanı olduğunu söyledi. Yüksek faizin, günümüz ekonomilerinde yatırımcılar için büyük engel ve risk oluşturduğunu belirten Kaan, “Düşünün ki, bir malın üretilebilmesi için gerekli hammadde, malzeme, toprak, arazi, bina, makine ya da işçi için verilen bütün paralar, faize harcanan paradan daha az. Yatırımcılar, bu durumda bir noktadan sonra yatırım yapmak ihtiyacını hissetmiyorlar. Çünkü yüksek faizi ödeyerek yeniden yatırım yapmak riskini göze almak istemiyorlar. Yatırımcı için bundan daha büyük düşman olabilir mi?” dedi.

FAİZDEN BESLENENLE MÜCADELE EDİLMELİ

Türkiye ekonomisinde, faizin etkisini en aza indirecek ya da ortadan kaldıracak yeni bir sistem üzerinde çalışılması gerektiğine işaret eden MÜSİAD Başkanı Kaan, şunları kaydetti: “Maliye politikamızı ‘faiz dışı fazla’ esasından ‘yatırım dışı fazla’ esasına çevirmeye gayret etmeliyiz. Faizin ortadan kalkması ülkemizde üretim ve istihdamın önündeki tüm engelleri de ortadan kaldıracaktır. Faizin ekonominin olmazsa olmaz bir koşulu olduğuna inanmıyoruz. Nitekim faizsiz bir sistemde kâr ekonomisi söz konusu olacaktır.” Kaan, bu işin kökten çözülmesi için faizle ve bu sömürü aracıyla koyun koyuna olanlara karşı mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.

SÜSLÜ KAMPANYALARLA CANIMIZI YAKIYORLAR

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Mustafa Koca da bankaların faizleri düşürme noktasında çaba göstermemelerini eleştirerek, “Faizler can yakıyor ve bankalar faiz yarışından biran önce vazgeçmelidirler” uyarısında bulundu. Mevduat faizleri konusunda süslü püslü kampanyalar yaparak ‘düşük faizli kredi veriyoruz’ imajı çizen bankaların fahiş derecede büyüdüklerini belirten Koca, “Bu büyüme olurken bir yandan yüksek faize muhtaç ettikleri kesimi de unutmamak gerekiyor. Kendileri büyüyor lakin büyürlerken de birçok canı da yaktıklarını unutmamak gerekiyor” dedi.

HÜKÜMET GEREKEN
TEDBİRİ ALMALI

Bugün gelinen noktada Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarının kaynaklarının yüzde 62’sinin borçla döndüğünü ifade eden Koca, şöyle konuştu: “Faiz canları yakıyor. Bankalar da daha fazla can yakmadan, biran önce faiz yarışından vazgeçmelidir. Aksi takdirde faiz canavarına daha fazla kurban vermemek için hükümetimizin de elindeki argümanları kullanması gerekmektedir.”


İşletme
riskini
arttırıyor

Albayrak Grubu CEO’su Doç. Dr. Ömer Bolat, Türkiye’nin sürekli büyüyen, istikrarlı bir gelişme gösteren ve yılda yaklaşık 700 bin istihdam üretebilen bir ekonomiye sahip olduğunu belirterek, “Böylesi sağlıklı bir ekonomik tabloda faiz oranlarının da gelişmiş ülkelerdeki gibi tek haneli ve son derece düşük rakamlarda olması gerekir” dedi.

SALDIRILAR ARTTIRDI

Bolat, yüksek faizin borç finansmanı kullanan işletme, KOBİ ve esnaf açısından büyük bir yük olduğuna, hatta risk meydana getirdiğine dikkat çekti. Türkiye ekonomisinin 2013 Mayıs ayında yüzde 4,60 devlet tahvil faizi, yüzde 6 enflasyon oranı ve reel faizin de yüzde - 2 olduğu çok başarılı bir tablo gördüğünü hatırlatan Bolat, “Peki sonra ne oldu? Gezi Olayları, 17-25 Aralık FETÖ'nün yargı darbesi, Kobani eylemleri, 15 Temmuz hain darbe kalkışması yaşandı. Türkiye, tam dört yıldır birçok cepheden saldırı altında. Bu saldıları yapanların kendileri açısından başardığı en önemli şeylerden biri de, faiz oranlarının yükselmesi olmuştur” diye konuştu.


'Yüksek faiz' mecburiyeti kamuda kalksın

İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, yüksek mevduat faizini tetikleyen çok önemli bir konuya dikkat çekti. Bankalar arasındaki rekabetin yüksek faizleri doğurduğunu ifade eden Çağlar, "Hükümetimiz ve Sayın Başbakanımız bu konuda duyarlı. Ancak Mevcut düzende mevduat faizleri de düşmez kredi faizleri de. Çünkü kamu kurumları mevduatlarını, devlet bankalarına götürürken en yüksek faizi kim veriyorsa ona yatırmak zorunda. Tabi bankalar da bunun için birbirleriyle rekabet içerisinde. Bankalar yüzde 15-16 dan para topladıkları zamanda bunun vergisi, komisyonu derken yüzde 20’lere kadar çıkıyor. Kamu kurumları eğer mevduatlarını bankaya yatırırlarken, faiz yarışına girmezlerse bu sıkıntı ortadan kalkar. Kamu kurumları maalesef denetim altında olduğu için hiçbiri de yüzde 15 faiz verirken yüzde 14 faiz veren bir yere parayı yatıramaz. Çünkü denetim altında. ‘Niye götürmedin?’ diye orada görev yapan insanlara hesap sorulur. Hükümet bu zorunluluğu ortadan kaldıran bir düzenleme yapmalı" dedi.

AYAĞIMIZDAKİ PRANGA: FAİZ

Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Lütfü Yücelik, yüksek kredi faizlerinin, ‘Türkiye’nin kanayan yarası’ ve ‘iş aleminin ayağındaki pranga’ olarak değerlendirdi. Kalkınmanın yolunun üretim ve yatırımdan geçtiğine işaret eden Yücelik, “Ancak yatırımların önündeki en büyük engeller; yüksek kredi faizleri ve bürokrasidir” dedi. Son yıllarda iş dünyasında çarkların hızlı dönmesi ve ekonominin daha da güçlenmesi için bir takım tedbirler alındığını ve teşvik uygulamalarının hayata geçirildiğini hatırlatan Yücelik, “Maalesef aynı esnekliği ve kolaylığı bankalarımızdan göremedik. Bu sebeple işlerini bankalarla entegre şekilde yürütmek zorunda olan işletme sahipleri zor duruma düştü” diye konuştu.


HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ

Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, Türkiye’nin dünyada rakip olarak görülen ülkelerle karşılaştırıldığında kredi faizlerinin normalin çok üstünde olduğuna dikkat çekti. Öztürk, yüksek faizin ekonomiye yıpratıcı etkisi olduğunun altını çizerek, enflasyonu ve maliyeti artırdığını söyledi. Faizlerin aşağı çekilmemesi durumunda yüksek enflasyondan dolayı tüm ülkenin etkileneceğini dile getiren Öztürk, şöyle devam etti: “Bir an önce finans ve bankacılık sektörünün bu konuda bizlerle aynı gemide olduğu bilincine varıp, faizlerin aşağı doğru çekilmesi konusunda gayreti olmalıdır.”

REKABETÇİ OLAMIYORUZ

Kayseri Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, iş dünyasının yatırım yapabilmesi için gerekli olan kaynağı düşük faiz oranlarıyla elde edebilmesinin önemine değindi. Hiçyılmaz, “Faizler düşmeli ki ona göre yatırımlarımızı artıralım ve işimizi geliştirelim. Bu noktada Türkiye; istihdam, üretim ve ihracat konusunda çok daha iyi yerlerde olacaktır" dedi. Yüksek faizle para alındığında yatırım yapmakta zorlandıklarını anlatan Hiçyılmaz, "Bu durumda iş alemi olarak rekabetçi olamıyorsunuz. Ürettiğinizi satma konusunda başarı elde edemiyorsunuz" ifadelerini kullandı.


SON 6 AYDIR YÜKSELİYOR

Antalya Ticaret Odası Başkanı Davut Çetin, özellikle faizlerde son 6 aydır çok ciddi anlamda yükseliş olduğuna dikkat çekti. Bankaların İlk üç ayda açıkladıkları kar oranlarının yüzde 65 arttığını aktaran Çetin, "Bu kadar masraf ve komisyon alırken bunlar da düzenlenmeli. Önce bankalarla oturup mutabakat sağlanmalıdır” dedi. Çetin, şunları kaydetti: “Bana gelen şikayetlerin büyük bir bölümünü post cihazlarından alınan masraflar oluşturuyor. Çek tahsilat komisyonu ve hesap işletim ücreti aldıklarına dair kadar çok şikayet alıyoruz. Bunların belli bir seviyeye çekilmesi gerekiyor.”

#Banka
#Faiz
#MÜSİAD
7 yıl önce