Öncü göstergelerin büyümede artışa işaret ettiğinin altını çizen Şimşek, “Küresel ticaret hacmi artıyor. Küresel enflasyon ılımlı seyrediyor. Gelişmekte olan ülkelere sermaye akımı artıya dönüyor. Gelişmiş ülkelerle arayı kapatıyoruz. 2002-2016 yılları arasında kişi başı gelir 2,7 kat artarak 24 bin 636 dolara yükseldi. Mutlak yoksulluğu azalttık. Enflasyonu tek haneye indirdik. 2009 yılı hariç Maastricht kriterini sağladık. Sanayi üretimi, ihracat, reel sektör güveni, tüketici güveni gibi öncü göstergeler hızlı toparlanmaya işaret ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
- Neden yapısal reform
- Erken uyarı sistemi, gümrük vergilerinin düzenlemesi, gıdada fireyi azaltmak için alınan yapısal önlemler ile lojistik süreçlerin iyileştirilmesi adımlarını attıklarını anlatan Şimşek, yapısal reformlarda yoğunlaşacakları alanları şöyle sıraladı: “Yüksek sürdürülebilir kapsayıcı büyüme. Rekabet gücümüzü artırmak. Katma değer zincirinde yükselmek. Dış tasarruf bağımlılığını azaltmak. Öğretmenlerin eğitimi. Performans ölçümü, kalite endeksi. Mesleki ve teknik eğitim. Okul bazı bütçeye geçiş. Yoğun yabancı dil eğitimi. Hayat boyu öğrenme merkezleri. Okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması. Özel sektörün payının artırılması.”