Temiz, çevreyle dost ve yenilenebilir enerji kaynağı olması nedeniyle son yıllarda büyük rağbet gören Jeotermal sektörüne yapılan yatırımlar ve çabalar artıyor. Geçtiğimiz hafta ilk kez Türkiye'de bu konuyla ilgili bir kongre düzenlendi. İstanbul'da yapılan GT'17 Jeotermal Türkiye Çalıştayı ve Kongresi'nde hem sektörün potansiyeline dikkat çekildi hem de daha yüksek verim almanın yolları arandı.
Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcılar Derneği (JESDER) Başkanı Ufuk Şentürk, sektördeki sorunları devletin üst düzey yöneticilerine aktarılması ve karşılıklı görüş alışverişleri ile olabildiğince çabuk yol alınabileceğini söyledi.
Sektörün çok hızlı büyüdüğünün altını çizen Şentürk; “2007 yılında yayınlanan 5686 sayılı yasa ile birlikte yola çıktık. Sektörümüze büyük emek ve katkısı olan MTA'nın destekleriyle ve bu destekleri en iyi şekilde değerlendiren yatırımcılarımız tarafından her yıl yüzde 50 gibi bir oranla büyüyerek yatırımlarımıza devam ediyoruz” dedi.
Jeotermal enerji üretiminde dünyada çok önemli başarılara imza atılacağını belirten Şentürk, kararlı konuştu: “Bakanlığımız yetkililerine sunduğumuz yol haritasında düşük sıcaklıktaki jeotermal kaynaklardan da üretilebilen elektriğin, kademeli olarak desteklenmesi ile 5 bin MWe çıkarılması ile ilgili çalışmamızı sunduk. Çalışmanın kabul görmesi halinde önümüzdeki 5 yılda 5 bin MWe güce ulaşarak, dünyada jeotermal kaynaklı en çok elektrik üreten ülke olma yolunda ilerleyeceğiz.”
Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK), tarım ve jeotermal alanda pilot üniversite seçtiği Ahi Evran Üniversitesi (AEÜ), Kırşehir'in de dahil edildiği Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı'ndan (KOP) bölgesel destek almak amacıyla 63 proje hazırladı. Üniversitenin ihtisaslaşması ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlanması amaçlanan projeler arasında, tarımdan hayvancılığa, jeotermalden atıkların değerlendirilmesine kadar farklı alanlarda çalışmalar yer alıyor. AEÜ Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya; projelerin bölgenin kalkınmasına yönelik olduğunu vurguladı.
