Sabırlı, tüketicinin haksız uygulamalarla her yıl kaçak elektrik için 2 milyar liranın üzerinde ve sayaç okuma bedeli olarak da yaklaşık 180 milyon lira bir bedel ödediğine dikkat çekti. Sabırlı, "Tüketici Dernekleri Federasyonu'nun (TÜDEF) kasım ayı toplantısında, haksız alınan kesintilerden iç hukukta sonuç alınamaması durumunda konunun Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesini değerlendireceğiz.
Kaçak elektrik bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim bedeli gibi adlar altında tüketiciden alınan paralar hukuka aykırıdır. Faturalardan 'kayıp, kaçak bedeli' kalemi ibaresi kaldırılmışsa da uygulaması devam ediyor. Tüketiciden yaptığı tüketime orantılı olarak yüzde 12 ile yüzde 15 arasında kesinti yapılmaktadır. Tüketici, bu hukuk dışı uygulamaya karşı mücadele başlatmış ve açtığı davaların bir kısmını kazanmış, bir kısmını da kaybetmiştir" dedi.
Yargıda yaşanılan karmaşaya, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun verdiği kararla son noktayı koyduğunu ifade eden Sabırlı, şöyle devam etti:
"Bu kararla, 'Siz dürüst tüketiciden kayıp kaçak parasını alamazsınız. Bu hukuka aykırıdır' diyor. Yargıtay Genel Kurulu kararla birlikte, 'Elektrik nakli sırasında yapılan bu uygulama sebebiyle tüketiciden kaçak parasını alırsanız elektrik dağıtım şirketlerinin yaptırım yapmasını engellersiniz, hırsızın yakalanmasını engellersiniz. Aslında kaçağı takip etmek, yakalamak ve paranın tahsilini yapmak ise elektrik dağıtım şirketlerinin görevidir' diyor. THD olarak EPDK'nın haksız uygulamalarına karşı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Müracaatımıza takipsizlik kararı verildi. Elektrik faturalarından yapılan haksız kesintiler konusunun hukuk süreci olumsuz olarak tamamlandığında Anayasa Mahkemesi'ne taşınmasını değerlendireceğiz."
