|

Kara kıtada ekonomik illüzyon

Afrika’ya ABD, İngiltere ve Fransa dışında yeni oyuncuların da girmesi kara kıtada dengeleri hızla değiştiriyor. Fakat klasik argümanlarla güç devşirmeyi sürdürmek isteyen batılılar, maden zengini Afrika ülkelerini terör ve salgın hastalık gibi bahanelerle dünyadan tecrit ederek elinde tutmaya çalışıyor. Beyaz adamın ne yapacağından emin olamayan varlıklı aileler, her an tetiklenen iç karışıklıklar için paralarını su kuyularında saklamayı tercih ettiği bile oluyor.

Yeni Şafak
04:00 - 30/07/2015 Perşembe
Güncelleme: 20:45 - 29/07/2015 Çarşamba
Yeni Şafak
Gündem
Gündem

Bütün Afrika'nın fakir olduğu genel görüşü yanlış. Dünyanın en gelişmiş ülkelerine de ev sahipliği yapan Afrika'ya; özellikle 2000'lerden sonra Kıta'ya çok sayıda yeni oyuncu girdi. Yüzyıllarca ağırlıklı olarak İngiltere ve Fransa'nın sömürgesi olmaktan kurtulamayan Afrika'da son 200 yıldır Amerika Birleşik Devletleri'nin de varlığı dikkat çekti.



Ancak kara kıtada dengeler hızla değişiyor. Çin, Brezilya, Hindistan, Güney Kore, Japonya, Türkiye gibi çok sayıda yeni oyuncu da var. Batılı ülkelerin yaşadığı ciddi ekonomik krizler, sömürge faaliyetlerine de olumsuz yansıyor. Borç-para-borç ilişkisi içerisinde üretilebilecek tüm kaynakların sonuna gelen batı ekonomileri, ihtiyaç duydukları yeni genişleme faaliyetlerini Afrika ve Asya'da denemeyi sürdürüyor. Bu anlamda Afrika'da çok ciddi bir Çin-ABD çekişmesi içten içe yaşanıyor.



TERÖR İLE KORKUTUP RAKİPLER KOVALANIYOR


Fakat klasik argümanlarla güç devşirmeyi sürdürmek isteyen batılılar, maden zengini Afrika ülkelerini terör ve salgın hastalık gibi bahanelerle dünyadan tecrit ederek elinde tutmaya çalışıyor. Orta Afrika Cumhuriyeti, Nijerya, Gabon, Çad'da yüksek seviyede bulunan altın rezervleri, bulundukları ülkeleri birer çatışma alana haline getirmiş durumda. Son yıllarda Boko Haram örgütü üzerinden dünya kamuoyuna sunulan görüntünün perde arkasında, Nijerya'daki yer altı kaynakları için verilen savaş olduğu belirtiliyor. Mali ve Somali'de de benzer bir sistem dikkat çekiyor. Afrika'da devşirilen yerel terör gruplarının konumlandırıldığı çatışma alanlarında; kıymetli madenlerin bulunması bu tezi güçlendiriliyor.







ÖNCE TECRİT ET SONRA İŞİNE BAK


Örneğin dünya altın kaynakları zengini Orta Afrika Cumhuriyeti; Fransa tarafından tüm dünyadan tecrit edildi. Fransız basını dışında hiçbir basın kuruluşu ülkeye sokulmadı. Hiçbir batılının yüzde 50'nin üzerinde riskli olan bir ortama girmeyeceği öteden beri biliniyor. Ancak; Afrika'da tüm sorunlu bölgelerde batılılar ve okyanus ötesinden insanlar adeta cirit atıyor. Bu durum akıllara kontrol edilebilen bir risk durumunu akıllara getiriyor. Denetlenemeyen bir riskin olduğu bir yere Batılıların girmeyeceği gerçeği, geçmişte yaşanan örneklerle sabit.



Zengin aileler dolarları kuyulara sakladı


Afrika'nın tümünün fakir algısı büyük bir yanılgı. Fakat dünyanın hammadde ve işgücü zengin bölgesi iç karışıklıklarla adeta saatli bomba haline getirilmiş durumda. Birçok ülkede bankacılık ve finansa ağı çalışmıyor. Hal böyle olunca varlıklı aileler yatırımlarını ve varlıklarını korumak için kendilerine has yöntemlere başvuruyor. Sahraaltı ülkelerinin bütçesinin 2-3 katı kadar nakit paranın su kuyularından saklandığı ifade ediliyor. Son olarak Orta Afrika'da yaşananlar, özellikle varlıklı aileleri bu yönteme başvurmaya mecbur ediyor.



Heran koz olarak kullanılabilecek terör ve salgın hastalık gibi nedenlerden dolayı, Afrikalı iş adamlarının kendi insanına ve ülkesine güvenmemeyi besliyor. Modern yöntemlerle yatırım yapmayı düşünen Afrikalı zenginler, kendi ülkelerine yatırım yapmak yerine Londra'da taşınmaz almayı daha tercih ediyor.



Dünyanın en son ekonomik savaşı Afrika'da yaşanıyor


TASAM Başkanı Süleyman Şensoy: Afrika çeşitli olumsuz imajlarla; hastalık, açlık, fakirlik, savaş, iç savaşların olduğu bir kıta görüntüsü altında. Aslında Afrika on yıllarca uyutulmuş bir kıtaydı. Bu imajların çoğunun doğru olmadığı zaman içerisinde daha iyi anlaşılacak. Şu anda bu Doğu'yla Batı arasında; yani Trans Atlantik - Trans Pasifik süreciyle diğer yeni gelişen güç adayları arasındaki çok büyük bir rekabete sahne oluyor. Afrika dünyanın geleceği ve yeni kaynakların merkezi. Bu rekabet ortamında ortaya çıkan terör hadiseleri, bölünmeler ve bu yüzyılın rekabet parametresi olan mikro-milliyetçiliğin her türlü olumsuzluğunun görülebileceği bir alan olarak gözüküyor.



Bize Allah'ın verdiklerini çok gördüler






Zimbabve Cumhurbaşkanı Robert Mugabe; batı ülkelerinin Ortadoğu ve Afrika'daki çatışma emellerinin bölgedeki zengin yeraltı kaynaklarına ulaşmak olduğunu vurgulayan siyasi liderlerden biri. 25. Afrika Birliği zirvesindeki konuşmasının bir bölümü konuyu özetler nitelikte: “Bize Allah'ın verdiklerini çok görüyorlar, kaynaklarımızın onların olmasını dilerler. Nerede barış varsa orada savaşı körüklerler. Şimdi bakın Irak ve Libya'daki karışıklığa; bahaneler üreterek bu ülkelere giriyorlar ve yeraltı kaynaklarından zenginleşiyorlar” dedi.



İç savaş aslında bir oyun mu?


Afrikalı uzmanların çoğuna göre Batılı ülkeler, kendi temin ettiği imkanları hiç kimseyle paylaşmamak uğruna hertürlü senaryoyu yazabilecek kabiliyette. Bu amaçla bazen terör örgütlerini bazen de tifüs, menenjit, saralık gibi epidemik hastalıklar kullanılıyor. Yüzbinlerce kişinin canına mal olan ve milyonlarca insanı tehdit ürküten bu konular aslında birilerinin çıkarlarına hizmet ediyor bazen. Ebolanın çok yüksek olarak gerçekleştiği 4 Afrika ülkesinin yaşadıkları da bundan farklı değil aslında.



Amerika çıkarı için her şeyi yapar


Nijerya dünya, özellikle ABD ekonomisi için büyük bir öneme sahip. Yaklaşık 170 milyonluk nüfusuyla Nijerya Washington'un en büyük Afrika pazarı ve ABD petrolünün beşinci büyük sağlayıcısı. ABD, böyle hayati bir stratejik çıkarı güvenceye almak için hemen her şeyi yapıyor. Nijerya'daki mevcut işleyen petrol kuyuları ağırlıklı olarak güneyine yoğunlaşsa da ABD; ülkenin kuzeyinde de zengin petrol yatakları olduğunun farkında.



İllüzyonist örgüt: Boko Haram


Sahel bölgesinde etkili olacak şekilde konumlandırılan Boko Haram, Orta Afrika kuşağındaki 8 ülkeyi tehdit ediyor. Yaklaşık 2,5 milyon kilometrekarelik Çad Gölü bölgesinde faaliyet gösteren Boko Haram, Afrika'nın yaklaşık yüzde 8'inde etkili olacak şekilde el altından destekleniyor. Çad, Nijer, Nijerya, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Cezayir, Libya ve Sudan'a yakınlığı Boko Haram, bu ülkelerin ekonomilerini çok olumsuz etkiliyor.



Yarın: Afrika ülkeleri Türkiye'yi model alıyor






#afrika ekonomisi
#Çad
#Nijer
#Nijerya
#Kamerun
#Orta Afrika Cumhuriyeti
#Cezayir
#Libya
9 yıl önce