Akdeniz, karşılıksız çek keşide edenlerin yüzde 80'inin geçmişte de karşılıksız çek keşide eden kişilerden oluştuğunun bilinen bir gerçek olduğunu dile getirdi.
Çek keşidecilerinin geçmiş çek ödeme performanslarının lehdar ve cirantalarca kontrol edilebilmesi halinde sorunun çok ciddi oranda çözüleceğini bildiklerini anlatan Akdeniz, şöyle devam etti:
- Bunun da karşılıksız çek oranın 2008 yılından bu yana en düşük orana ulaştığı anlamına geldiğini söyleyen Akdeniz, "2017 yılı ocak ayından bu yana karşılıksız çek oranlarında bir düşüş olması sevindirici olmakla birlikte, arkası yazılan çeklerin sonradan ödenme oranlarındaki düşüş de oldukça dikkati çekiyor." dedi.
- Akdeniz, arkası yazılan çeklerin ilk altı ay içerisinde sonradan ödenme oranının 2012 yılında yüzde 44 iken 2016 yılında yüzde 24 olarak gerçekleştiğini belirtti.
- Arkası yazılan bir çekin sonradan ödenme olasılığının son 5 yıl içerisinde neredeyse yüzde 50 azaldığına işaret eden Akdeniz, bu durumun karşılıksız bir çeke maruz kalmanın yaratacağı riski daha da artırdığını dile getirdi.
Avukat Kara, bu sistemin sağlıklı çalışması için düzenleyen yanında çeki alan lehdar/hamillerin de çeke ilişkin verilerini sisteme kaydetmesinin oldukça önem taşıdığını kaydetti.
- 2017 yılında tüm çeklerin bu sistem kapsamında karekodlu olarak basıldığından, bundan böyle çek düzenleyenlerin ticari gelecekleri, itibarları, güvenilirlikleri adına düzenleyecekleri çeklerin karşılıksız çıkmaması için önceki dönemden daha fazla özen göstermeleri gerektiğini anlatan Kara, "Bu konuda elde edilen verilere bakıldığında yasal düzenlemenin amaca hizmet ettiği söylenebilir. Önümüzdeki dönemde karşılıksız çek keşidesi sebebiyle mahkemelerce verilecek cezalar dikkate alındığında ve bu karekod sistemi tüm unsurları ile işlediğinde karşılıksız çek sayısı daha da azalacaktır." diye konuştu.