|

Kıbrıs krizine 4 milyar dolarlık yatırım!

Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs Rum kesimi, Doğu Akdeniz'deki doğalgazın deniz altı boru hattıyla Avrupa'ya taşınmasını amaçlayan 'East Med' projesini imzaladı. Türkiye güzergahına göre 4 kat pahalı olan bu planın ticari değil siyasi olduğu vurgulandı. Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Türkiye karşıtı yeni rotanın çözümsüzlüğe yatırım olduğunu ifade etti.

Yeni Şafak
10:13 - 8/12/2017 Cuma
Güncelleme: 10:25 - 8/12/2017 Cuma
Yeni Şafak
Arşiv: Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail liderleri, 15 Haziran'da Selanik'te üçlü zirve gerçekleştirmişti.
Arşiv: Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail liderleri, 15 Haziran'da Selanik'te üçlü zirve gerçekleştirmişti.

Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan, İsrail'le birlikte, Kıbrıs'ın güneyinde kalan havzalardan çıkarılacak doğalgazın deniz altından geçecek bir boru hattıyla Avrupa'ya taşınmasını öngören anlaşma imzaladı.


Enerji Ekonomisi Derneği Başkanı, Boğaziçi Üniversitesi Enerji Politikaları Araştırma Merkezi Direktörü Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, İsrail, Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan arasında bugün imzalanan enerji birlikteliği anlaşmasının İsrail gazının rekabet gücünü yok etmeye yönelik bir girişim olduğunu vurgulayarak, "Bu anlaşma, Kıbrıs’taki çözümsüzlüğe 4 milyar dolar yatırım mutabakatıdır" ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Kumbaroğlu, bugün Kıbrıs’ta imzalanan anlaşmanın İsrail'in Leviathan ve Kıbrıs'ın Afrodit yataklarında bulunan gazı Girit üzerinden Avrupa'ya taşıma amacını taşıdığına dikkati çekerek, hayata geçirilmek istenen projenin fayda-maliyet bakımından ciddi riskler taşıdığının altını çizdi.


Maliyet büyük

İsrail - Güney Kıbrıs – Yunanistan arasında inşa edilmesi gündemde olan hattın ön fizibilite raporuna göre 6,2 milyar dolarlık bir maliyeti olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kumbaroğlu, şöyle devam etti:

“Bu hattın deniz bölümü uzunluğu 1.330 kilometre. Hattın kimi yerlerde 3 bin metre derinliği bulan kısımları bulunmakta. Buna karşılık, güzergahın Türkiye üzerinden olması ve gazın Akdeniz üzerinden doğrudan Türkiye’ye getirilmesi 500 km’lik denizaltı bölümü ile yaklaşık üçte bir maliyetle gerçekleştirilebiliyor. Aynı şekilde gazın Kıbrıs adası üzerinden Türkiye’ye getirilmesi ise denizaltı bölümünü 200 km’ye düşürerek ve sığ sulardan geçerek yaklaşık dörtte bir maliyetle mümkün. Yani Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti işbirliği, İsrail gazının Avrupa’ya taşınması durumunda en az 4 milyar dolar tasarruf edilmesinin önünü açıyor.

Hesap bu kadar açıkken bu anlaşmanın hayata geçmesini ‘Ada’daki çözümsüzlüğe 4 milyar dolarlık yatırım mutabakatı’ olarak okumak mümkün. Kaldı ki bu mutabakat, İsrail gazını çıkarmanın çok üstünde bir maliyetle taşıyarak rekabet gücünü yok etmenin mutabakatıdır. Siyasilerin imzaladığı bu mutabakatın ticari olarak altının doldurulması mümkün değildir.”

"Katar'ın açıklaması önemli"

Prof.Dr. Kumbaroğlu ayrıca, Türkiye’yi devre dışı bırakmaya kalkışan bu mutabakatın Akdeniz’de Türkiye’nin daha aktif olacağı bir dönemi beraberinde getirebileceğine dikkati çekerek, “Katar Uluslararası Enerji Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Bin Hamad Al-Attiyah’ın ‘Türkiye ile Akdeniz’de ortak gaz arayabiliriz’ açıklamasını bu noktada önemsiyorum. İsrail-GKRY işbirliğine karşı Türkiye-Katar işbirliği gelişmekte. Birbirleriyle rekabet içerisinde olacak bu işbirliklerinden Avrupa’ya gazı ucuza götüren kazançlı çıkar” ifadesini kullandı.

#Gürkan Kumbaroğlu
#Güney Kıbrıs Rum Kesimi
#Yunanistan
6 yıl önce