AK Parti Ekonomi İşleri Genel Başkanı Mehmet Mehdi Eker, kırmızı et konusunda Et ve Süt Kurumu'nun aynen Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) gibi fiyatları regüle edecek şekilde çalıştırılması gerektiğini söyledi. Eker, kendisinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı döneminde bu kurumun 30 bin ton et ithal etme yetkisi verildiğini de hatırlattı. Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleri ile bir araya gelen Eker, gündemin ana konusu olan kırmızı ette yaşanılan fiyatlarla ilgili soruları cevapladı.
Et fiyatlarının nasıl düşeceği yönünde kendisinin görüşlerinin sorulduğu bir soruya Eker, “Bu bir coğrafi sorun. Yağışımız yetersizdir. Ama hayvancılıkta maliyetin yüzde 70'i yemdir. Yağışın az olması meraya dayalı büyükbaş hayvancılık yapılamaması gibi bir sorunumuz var. Yem olarak da hububat yemi kullanılıyor. Bu da destekleme dahilinde bulunuyor. Böyle olunca hububat yemi de pahalı olmuş oluyor. O zaman ölçek ekonomisi ile verimliliği artırmaktan başka çare bulunmuyor. 2002 yılında bütün Türkiye'de 4 bin 300 adet 50 ve üzeri büyükbaş hayvancılık yapan işletmemiz varken, biz bunu 31 bin 450 adete çıkardık” dedi.
Türkiye'nin sulanabilir arazi miktarının 8 milyon hektar olduğunu, bunun şu anda 6 milyon hektarının sulanabildiğini kaydeden Eker, “GAP projesi bitirilmiş olsaydı, sulanabilir alan ve dolayısıyla yem bitkisi üretimi konusunda bir sıkıntımız olmayacaktı. Bölgedeki terör eylemleri oradaki yatırımları hayata geçirilmesinin süresini uzatıyor. Sulama yapılması halinde silajlık mısır, soya, korunga üreten sektör oluşturursan maliyeti oluşturan yem sorununu da çözmüş olursun” diye konuştu.
Eker, 2006 yılı Ocak ayından itibaren küçükbaş hayvancılığın desteklenmesinin sağlandığını kaydetti. Eker, bu desteklerle 31,8 milyon adet olan küçükbaş sayısını 44,5 milyon adede çıkarılmasının sağlandığını vurguladı.
Kırmızı ette fiyatların düşürülmesinde bir başka çözüm yolunun da Et ve Süt Kurumu'nun (ESK) tıpkı Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) iç ya da uluslararası piyasalarda ihtiyaç duyduğu hububatı alıp, piyasada fiyatlar arttığında içeri verip, düştüğünde alması gibi piyasayı regüle edişindeki rolünü üstlenebileceğini dile getiren Eker, “Bu kurumun müdahale şansı var. Karkas eti piyasaya sürebilir” diye konuştu. Et ve Balık Kurumu'nun (EBK) özelleştirilmesinin de yanlış olduğunu kaydeden Eker, “Hayvancılıkla ilgili KİT'in özelleştirilmesine karşıydım. O tarihte ciddi zarar verildi. Göreve geldiğimde ilk işim EBK'nın özelleştirme kapsamında çıkarılmasını ve Tarım Bakanlığına bağlanmasını sağlamak oldu. ESK'ya 30 bin ton karkas et getirme yetkisi vermiştik. O yetkisi ile piyasayı düzenler” değerlendirmesi yaptı.
