|

Körfez fonları Türkiye yolunda

Petrol fiyatlarının düşüşü nedeniyle getirileri azalan Körfez ülkeleri, Türkiye gibi hızlı büyüyen İslam ülkelerinde yatırım yapmak için yola koyuldu. Uluslararası yatırımlar ise, yönünü 6,7 trilyon dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşan İslam Konferansı Teşkilatı’nın 57 üye ülkesine çevirdi.

Yeni Şafak
04:00 - 20/01/2015 Salı
Güncelleme: 21:12 - 19/01/2015 Pazartesi
Diğer
New York merkezli Araştırma ve Danışmanlık firması DinarStandard’ın CEO’su Rafi-uddin Shikoh, 2-3 Mart 2015 tarihlerinde Bahreyn’de düzenlenecek “Global Islamic Investment Gateway” konulu konferansta, İslam ülkeleri için yeni bir yatırım modelininin tanıtımını gerçekleştirecek. Bu tanıtımın önemli noktalarını paylaşan Shikoh, petrol fiyatlarının aşırı düşmesi nedeniyle Körfez bölgesindeki İslami sermayenin yatırım kararlarında farklılaşma olacağını ve yatırımlarda Türkiye gibi hızla gelişen İslam ekonomilerine daha fazla yer verilmesinin beklendiğini kaydetti.

ORTADOĞU VE K. AFRİKA’YA İŞTAH ARTTI

DinarStandard CEO’su Shikoh, düşen petrol fiyatı haberleriyle kaplanan manşetlerin ötesinde İslam ekonomilerinin, atılımcı iş ruhuna sahip genç nüfusları ve uzun vadeli güçlü dinamikleriyle global çapta zengin bir profile sahip olduklarını belirtti. Shikoh, “Mısırlı kek ve bisküvi firması Bisco Misr’ı satın almak için verilen mücadeleye küresel gıda devi Kellogs öncülük etti. Bisco Misr’ın Kellog’a satılması işlemi, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki İslam ekonomilerine duyulan uluslararası yatırım iştahının göstergesi” dedi.

MERKEZ İLE KAVŞAK ÜLKELERDE İŞBİRLİĞİ 

İslam ülkeleri arasında tamamlayıcı rekabetçilik, ortak yatırım ve büyüme fırsatları konularında geniş işbirliği fırsatları bulunuyor. Bu bağlamda Türkiye, Malezya, Endonezya gibi merkez ülkeler arasında ve merkez ülkelere bağlı kavşak özelliği taşıyan İslam ekonomileri arasında yeni bir yatırım ve operasyon-değer zinciri kurulması gündeme geldi. Müslüman ülkelerin geniş tabana yayılan ve hızla büyüyen genç nüfusları olduğuna değinen Shikoh, “Türkiye, Endonezya ve Fas’tan Körfez ülkelerine kadar pek çok İslam ekonomisinde büyük çaplı altyapı yatırımlarının yanısıra bu ülkelerin farklılaşan harcama kalemleri de hızlı büyümelerine katkı sağlıyor” diye konuştu.

İslam ülkelerinde büyüme daha hızlı

2019 yılına kadar İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) üyesi 57 ülkenin Gayri Safi Milli Hasıla bakımından ortalama büyüme hızlarının yüzde 5,4 olarak gerçekleşmesi beklenirken, İKT dışı ülkelerin yüzde 3,6 büyüyeceği tahmin ediliyor. 2030 yılında ise Kuzey Amerika ve Avrupa’da yaş ortalamasının 44 olması beklenirken, aynı tarihte İslam ülkelerinin 30 yaş ortalamasına sahip olacağı tahmin ediliyor. Bu da İKT pazarlarının gelecekteki yüksek büyüme potansiyeline işaret ediyor.


THY, Ülker ve BİM lokomotif oldu

Ülker (Türkiye), Savola (Suudi Arabistan), Indofood (Endonezya) gibi küresel çapta rekabet eden dev gıda ve tarımcılık şirketleri 57 ülkeli İslam ekonomileri arasında merkezi konuma sahip durumdalar. Lulu (BAE), BİM (Türkiye), Yogya Group (Endonezya) ve Marjane (Fas) ise bölgelerindeki perakende ve tüketici pazarı dağıtım kanallarının en önemli firmaları arasında. Yine THY, Emirates, Qatar ve Air Malaysia da İslam ülkelerinde havacılığın merkezindeki şirketler olarak öne çıkıyor.


2 trilyon $'lık 'helal' sektörü

DinarStandard CEO’su Shikoh, İslam ekonomilerinin birbiriyle bağlantılı olduğunu ispat eden en önemli manifestonun, kendisine üye 56 ülkeye bugüne dek 150 milyar $ sermaye sağlamış olan İslam Kalkınma Bankası olduğuna dikkat çekti. Shikoh, “DinarStandard, Müslüman ülkelerin birbiriyle var olan değişik bağlantılarını kaldıraç olarak kullanabilecekleri bir model geliştirdi. 1.6 milyara ulaşan nüfusun yaşadığı küresel İslami pazar sahasını bağlayan temel etken, ortak inançlarının sonucu olarak gelişen ve 2 trilyon dolara ulaşmış helal gıda, ılımlı moda, seyahat, medya, dinlenme, ilaç ve kozmetik sektörleridir” dedi. 

GIDA VE TARIM BAŞI ÇEKECEK

DinarStandard’ın geliştirdiği model, Gıda ve Tarım sektörünün 23 farklı alt sektörlerindeki değer zincirlerinde farklı İslam ülkelerinin birbirine tamamlayıcı rekabet üstünlükleri olduğunu belirledi. Bu, İslam ülkelerinde Gıda ve Tarım başta olmak üzere birçok sektördeki halka açık ya da kapalı binlerce özel ve kamu şirketine yeni fırsatlar sunuyor. Shikoh, yeni dönemdeki yatırım fırsatlarının, İslami pazar sahasındaki tüm coğrafyayı kuşatacak güce sahip olacağını kaydetti.
#New York
#Rafi-uddin Shikoh
#Global Islamic Investment Gateway
#DinarStandard
9 yıl önce