Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Genel Koordinatörü Tolga Özgül, Türkiye operasyonel kiralama sektörünün 2017 yılının ilk yarısında ülkede satılan yeni otomobillerin yüzde 20,5’i olan yaklaşık 62 bin 800 adet yeni aracı filosuna kattığını ifade etti.
Bu yılın ilk yarısında yaklaşık 5 milyar 87 milyon lira yeni araç yatırımı yapan sektörün aktif büyüklüğünün 24 milyar 600 milyon lirayı aştığını aktaran Özgül, sektörün filosundaki araç sayısının da 337 bin 500’e yükseldiği bilgisini verdi. Özgül, operasyonel kiralama sektörünün 2016’nın ilk 6 ayında 48 bin 147 olan müşteri sayısının bu yılın aynı döneminde 59 bin 828’e ulaştığını kaydetti. Tolga Özgül, sektörün 2017 yılının ilk yarısında yaklaşık 2 milyar 497 milyon lira vergi (KDV+MTV+ÖTV) ödeyerek ülke ekonomisine katkısını sürdürdüğünü dile getirdi.
Ocak-Haziran 2017 döneminde Renault’nun yüzde 29,9 payla Türkiye operasyonel kiralama sektörünün araç parkında en çok tercih edilen marka olmayı sürdürdüğünü belirten Özgül, bunu yüzde 14,7 ile Volkswagen, yüzde 9,8 ile Ford, yüzde 8,9 ile Fiat’ın takip ettiğini bildirdi. Özgül, sektörün araç parkının yarıdan fazlasının (yüzde 50,6) C segment araçlardan oluştuğunu, B segment araçların yüzde 28,5, D segment araçların ise yüzde 13,1 pay aldığını belirtti. TOKKDER Genel Koordinatörü Özgül, sektörün araç parkının yüzde 95,1’inin dizel, yüzde 59,8’inin de manuel vites araçlardan oluştuğunu söyledi.
Kur ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) seviyesiyle yeni araç fiyatlarının yükselmesinin operasyonel kiralama sektörüne etkisine ilişkin soru üzerine Özgül, şöyle konuştu: “Otomobillerin toplam sahip olma maliyetini oluşturan kalemlerin herhangi birinde gerçekleşen bir artış kiralamaya olan talebi artırıcı etki yapıyor. Bu çerçevede, işletmeler maliyetlerini daha etkin yönetmek ve araç sahipliği ile üzerlerinde oluşan riskleri devretmek için operasyonel kiralamaya daha fazla yönelecektir. Benzer bir durum şu anda çok küçük hacimlerde de olsa bireysel kiralamalarda da yaşanacaktır.”
Tolga Özgül, operasyonel kiralama sektöründe yıl sonu beklentisine ilişkin, “Operasyonel kiralama sektörü geçtiğimiz yıllardaki kadar hızlı olmasa da 2017 yılında da büyümeye devam edecektir. Daralan ekonomik aktiviteye rağmen özellikle sıfır araç fiyatlarındaki artış ve operasyonel kiralama yönteminin verimlilik adına sunduğu birçok avantaj firmaları satın alma yerine kiralamaya yönlendiriyor. Bu bağlamda 2017 yılında operasyonel kiralama sektörünün yüzde 10-12 civarında büyümesini bekleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
S&P Global Ratings tarafından yayınlanan Türk Operasyonel Filo Kiralama Sektörünü inceleyen rapora göre, Türkiye’nin operasyonel Filo kiralama şirketleri 2009’dan beri çok hızlı bir büyüme ivmesi yakaladı. Sektörün toplam filo büyüklüğü son yedi yıl içerisinde 3 kat artarak 330 bini geçti. Bu rakamlar bileşik ortalama ile yıllık yüzde 17.8 gibi bir büyüme oranına denk geliyor. Bu oran, hem Türkiye’nin aynı dönemdeki ekonomik büyümesinden, hem de Avrupa’daki sektörlerin büyüme hızından fazla.
Türkiye’de kişi başına düşen araç sayısı halen 150 ve bu A.B. ortalaması (500) ya da Türkiye’den daha az zengin Bulgaristan’ın (300) oldukça altında. Ayni şekilde, Türk özel sektörünün sadece yüzde 10’u kiralık araçlardan oluşuyor ki AB’de bu rakam yüzde 20. Leasing, Türkiye özel sektörü ve de özellikle KOBİ’ler tarafından daha fazla tanınıyor ve benimseniyor. Sektörün leasing kontratlarının ve de bankalara olan borçlarının yaklaşık yüzde 80’i avro, bu da sektör için bir kur riski yaratıyor.
