Bu yılın şubat ayında dolar karşısında yükselişe geçen TL, 1989'da konvertibl olmasından bu yana ilk kez 7 ay üst üste dolar karşısında değer kazandı. TL, bu yılın şubat-ağustos döneminde yüzde 8,49 artış kaydetti.
Uzmanlar, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bu yıl iki faiz artışı yapsa da piyasalarda düşük enflasyondan dolayı 3'üncü faiz artışı beklentisinin oldukça zayıfladığını, bu durumun da doların diğer para birimleri karşısındaki değer kayıplarını hızlandırdığını söyledi.
Bu arada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan finansal yatırım araçlarının ağustos ayına ilişkin Tüketici Fiyat Endeksine (TÜFE) indirgenmiş reel getiri oranları incelendiğinde, söz konusu dönemde doların yatırımcısına yüzde 1,86 değer kaybettirdiği görüldü.
- Stratejist Cüneyt Paksoy, Fed Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'ın sürpriz istifasını hatırlatarak, Fed Başkanı Janet Yellen'ın da Şubat 2018'de görev süresini dolduracağını, bundan sonraki süreçte olası yeni Fed adımlarının belirsizliğinin dolar endeksinin 91 seviyelerine kadar geri çekilmesine sebep olduğunu söyledi.
Paksoy, bu seviyelere gelinmesinin başta dolar/TL olmak üzere gelişen ülke kurlarına ciddi manevra alanı sağladığını ve dolar karşısında değerlenmelere imkan verdiğini belirterek, dolar/TL'nin son dönemde TCMB'nin sıkı duruşu, hükümetin reform kararlılığı ve pozitif hale gelmeye başlayan yabancı algısıyla diğer gelişen ülke kurlarına oranla belirgin bir pozitif ayrışma gösterdiğini kaydetti.
Özellikle yurt içinde son açıklanan enflasyon verisi sonrası TCMB'nin belirli bir süre daha sıkı para politikası duruşunu korumasını beklediklerine dikkati çeken Paksoy, şu değerlendirmelerde bulundu:
- Enflasyondaki çift haneli seyrin TCMB'yi yıl sonuna kadar faiz indiriminden alıkoyacağını düşündüklerini ifade eden Erkan, gelecek hafta içinde yurt içinde 2'nci çeyrek büyüme, temmuz ayı cari açık verisinin izleneceğini, yurt dışında ise ABD enflasyon ve perakende satış verilerinin fiyatlamalarda etkili olacağını vurguladı.
Erkan, dolar/TL'de 3,40 altı fiyatlamalarda 3,38-3,36 seviyelerine doğru geri çekilmelerin mümkün olabileceğini ifade ederek, kısa dönemde konjonktürün dolar aleyhine ve faiz farklarının da Türk lirası lehine olmasının kurda ana yönün aşağı yönlü olmaya devam ettiğinin göstergesi olduğunu söyledi.