|

Ülker işçileri üzerinden siyasi tezgah iddiası

ÖZ GIDA-İŞ Sendikası Genel Başkanı ve HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şahin, son günlerde Ülker’de çalışan işçiler üzerinden çirkin bir oyun oynandığını belirterek, “Ülker’de amacı sendikacılık ve işçi hakkı olmayan siyasi bir tezgâh kurulmaya çalışılıyor. ÖZ GIDA-İŞ Sendikası olarak işçiler üzerine kurulan bu siyasi tezgâhın farkındayız. Kim siyaset yapmak istiyorsa çıksın açıktan yapsın, işçileri ve öğrencileri kullanmaya kalkışmasın” dedi.

18:20 - 18/12/2014 Perşembe
Güncelleme: 18:57 - 18/12/2014 Perşembe
Yeni Şafak

ÖZ GIDA-İŞ Sendikası Genel Başkanı ve HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şahin, ÖZ GIDA-İŞ Sendikası’nın Ülker işçilerinin hak ve hukuklarını korumak için mücadele ettiğini ve bunu da bugüne kadar başarıyla yerine getirdiğini belirterek, “Gıda işkolunda sendikasız 500 bin işçi varken, sendikalı işyerlerine saldırıp huzur bozmak isteyen malum sendikaları örgütsüz işçileri örgütlemeye davet ediyoruz” dedi.


Şahin, ÖZ GIDA-İŞ Sendikasının örgütlü olduğu Ülker’de yaşanan olaylara ilişkin olarak yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: “Yıllardır örgütlü olduğumuz ve sendikal faaliyetlerimizi başarılı bir şekilde yürüttüğümüz Ülker işyerinde üç-beş kişinin yalan ve iftiralarıyla sendikamız ÖZ GIDA-İŞ ve Ülker işvereni töhmet altında bırakılmaktadır. Ülker’de yaşananların en yakın şahidi işçilerdir. Ülker’de ortalığı karıştırmaya çalışan üç-beş kişinin söylediklerini doğru kabul ederek, Ülker’de çalışan binlerce kişiyi yok saymaya kimsenin hakkı yoktur. Üç-beş kişinin beyanlarını günlerdir kamuoyuna taşıyanlardan diğer çalışanları, yetkili sendika olan ÖZ GIDA-İŞ’i ve Ülker işverenini de dinlemeye davet ediyoruz.


ÖZ GIDA-İŞ Sendikamız, Ülker işyerinde yıllardır başarılı bir sendikal çalışma yürütmektedir. ÖZ GIDA-İŞ Sendikası ile Ülker işyerindeki Toplu İş Sözleşmesi müzakereleri çoğu kez masada ortak menfaatlerin uyuştuğu noktalar yakalanarak davullu zurnalı şenliklerle neticelenmiş ise de aynı davul ve zurnanın grev için çalındığı süreçler de yaşanmıştır. Ülker ve ÖZ GIDA-İŞ toplu iş sözleşmeleri müzakere ve uygulama tarihi şan ve şeref doludur.


Son aylarda bazı üyelerimizin doktor raporlarına istinaden, uygun işlerde çalıştırılmalarına yönelik haklı görünen talepleri, yine kendilerince seçilmiş işyeri temsilcileri tarafından işverene iletilmiştir. Konunun insan sağlığını ilgilendiriyor olması hasebiyle ortak fikir ve anlayış sağlanmış, üyelerimizin talebi doğrultusunda, işleri uygun işlerle değiştirilmiş ve çalışma saatleri raporlarına uygun ayarlanarak sağlıklarını zorlayabilecek fazla mesai uygulamalarına son verilmiştir.


Ancak bir süre sonra bu üyelerimiz, sağlık koşullarında iyileşme olduğuna dair belge ibraz etmeksizin fazla mesai yapma talebinde bulunmaya başlamışlardır. Sağlık raporlarına binaen belirlenen yeni çalışma şartlarında tekrar değişiklik yapılması, yasal sorumluluğu gerektirmesinin yanı sıra vicdani sorumluluğu da gerektirdiği işveren tarafından açıklanmış, üyelerimizden istedikleri işlerde çalışmalarında sakınca olmadığına dair rapor getirmeleri istenmiştir. Ancak bu kişiler gerekeni yapmaktan sürekli kaçınmışlar ve farklı yollara sapmışlar, verilen işleri yapmamaya ve herkesi karalamaya başlamışlardı.


İşini, aşını, arkadaşını, çatısını sahiplenmeyen bu anlayış, bütün değerlerini yok sayarak, dini hassasiyetleri kullanarak taşeronlarla birlikte hareket etmeye başlamıştır. Taşeronlar aracılığıyla işçiler üzerinden çirkin bir oyun oynanıyor. Amacı sendikacılık ve işçi hakkı olmayan siyasi bir tezgâh kurulmaya çalışılıyor. Nesli tükenmiş, ideolojisi kalmamış, nerede üç-beş kişilik bir kalabalık görseler kaşımak, onulmaz hale getirmek ve çözümsüzlüğe kavuşturmak için kafaları çalışanlar şimdi de Ülker’de boy gösteriyor. Çözülebilecek sorunları çözümsüz hale getirip sözde sınıf mücadelesi adı altında sınıflarına ihanet eden insanlar şimdi de Ülker’i karıştırarak siyasi rant elde etmeye çalışıyor. Biz bu taşeronları ilk kez Ülker’de görmüyoruz. UNO’da, Çaykur’da, Nestle’de kısacası örgütlü olduğumuz bütün işyerlerinde gördük. ÖZ GIDA-İŞ Sendikası olarak işçiler üzerine kurulan bu siyasi tezgâhın farkındayız. Kim siyaset yapmak istiyorsa çıksın açıktan yapsın, işçileri ve öğrencileri kullanmaya kalkışmasın.


Çalışma Bakanlığının Temmuz 2014 verilerine göre gıda işkolunda toplam 596 bin 67 çalışan bulunmaktadır. Bunun ancak 69 bin 779’u sendika üyesidir. Yani sendikalılaşma oranı yüzde 11 gibi çok düşük bir düzeydedir. Gıda sektöründe amaç ve hedef sendikasız işyerleri ve işçiler olması gerekirken sendikalı olmayı başarmış ve bu durumu her türlü zorluğa rağmen devam ettirmeyi başarabilen işyerleri ve işçilerle uğraşılıyor olması son derece manidardır.  ÖZ GIDA-İŞ Sendikası olarak, gıda işkolunda sendikasız 500 bin işçi varken, sendikalı işyerlerine saldırıp huzur bozmak isteyen malum sendikaları örgütsüz işçileri örgütlemeye davet ediyoruz.


ÖZ GIDA-İŞ Sendikası, Ülker işçilerinin hak ve hukuklarını korumak için yıllardır mücadele etmektedir ve bunu da bugüne kadar başarıyla yerine getirmiştir. ÖZ GIDA-İŞ Sendikası, bütün haksız ve hukuksuzlukların karşısında haklının, mağdurun ve mazlumun yanındadır. ÖZ GIDA-İŞ Sendikası, işçiye de işverene de yapılan bütün haksızlıkların karşısındadır. ÖZ GIDA-İŞ Sendikası Ülker’de iddialı ve iyi bir sendikacılık yapmaktadır. Bu sendikacılık anlayışının diğer bütün işyerlerine ve sendikalara örnek olmasını temenni ediyoruz.”

#ülker
#hak iş
#öz gıda
9 yıl önce