Haftasonu yapılan Konya Kampı ile referandum kampanyasını başlatan MHP'de çalışmalar hızla devam ediyor. Süreci Yeni Şafak'a anlatan MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, MHP'nin sahanın her yerinde her kademedeki teşkilat mensubu ile birlikte 'evet' kampanyası yürüteceğini belirterek, “Mitingler, açık hava ve salon toplantıları düzenleyerek, esnafı ve evleri gezerek cumhurbaşkanlığı sistemini anlatacak ve özellikle partimiz aleyhinde menfi algı oluşturma çabalarını bertaraf edeceğiz” dedi. MHP içindeki 'muhalif'lerin 16 Nisan için başlattığı 'hayır' kampanyasına değinen Yalçın, “Sözde muhalif dediğimiz isimlerin üzerinde fazla duruyor ve fazla ciddiye alıyorsunuz. Bize göre bu kadar önemsemeye gerek yok. Bu isimler MHP tabanında geneli temsil eden isimler değil. Bunların çıkıp da söz söylemesi komiklik yapmaktan başka bir şey değil. MHP'nin koskoca kurumsal yapısının karşısında birkaç tane farklı yerlerle ilişkiye girmiş, başka yerlerden emir alan isimlerin parti tabanı üzerinde müessiriyeti yok. Çok fazla büyütmeye hiç gerek yok” açıklaması yaptı. Yalçın şunları söyledi:
“'MHP biter' noktasında şaşkınca ve anlamsız iddiayı söyleyenler daha çok Amerikan sistemini örnek alarak ona atıf yaparak izah getirmeye çalışıyorlar. Bunu yaparken de asıl hataya orada düşüyorlar. Çünkü 18 madde tıpatıp Amerikanvari başkanlık sistemi değildir. Bu, TBMM'de görüşülen, iki partinin ittifak ettiği karma ve kendine ait bir sistemdir. ABD'deki gibi iki turlu seçim, iki Meclis yok. Eğer dar bölge sistemi ile bir seçim sözkonusu olsa ve bu da iki turlu olsaydı doğru, o yapı iki partili sistemi zorunlu kılıyor.”
“'MHP biter' diyenlere söylüyorum; vatandaş iradesini açık ve net sergileyecek. Hem cumhurbaşkanlığı hem de TBMM için iradesini ortaya koyacak. Serbestçe iki oy kullanacak. Cumhurbaşkanını direkt halk seçiyor. Demokrasi adına bu daha kıymetli bir hak kullanımıdır. Aksini söyleyenler daha çok muarızlarımız, yani rakiplerimiz. Biz MHP'nin nereye gittiğini görmeyeceğiz de yıllardır bize hakaret eden hatta elinde kan bulaşığı olan karanlık mahfillerin MHP'yi bu kadar çok düşünüyor olması trajikomik. Buna hangi aklı başında insan inanır.”
“Bunlar algı operasyonu yapıyorlar. Şu anda MHP aktif bir rol üstlendi ve kilit bir rolü var. 'Bu kilit olma özelliğini nasıl ortadan kaldırırız, parti mensuplarımız arasında ikilik yaratırız' diye hareket ederek hayasızca bir operasyon peşindeler. Sözde muhaliflerden tutunuz da arkasında bir terör örgütü ile ilişkisi olan siyasi partilere kadar bir blok oluşturdular. Halka gitmekten korkan bir siyasi partinin ortaya koyduğu gerekçeler çok gülünç. Bu da yetmiyormuş gibi, bitmiş bir sözde muhalif hareket ise referandumun, 'hayır'ın arkasına saklanarak MHP içerisinde yer edinmeye çalışıyor. Bu cephenin başarılı olması mümkün değil.”
1 Kasım sonrasında FETÖ'nün muhalif isimler aracılığıyla MHP'yi ele geçirme girişimini anlatan Semih Yalçın, “O operasyon gerçekleşmiş olsaydı muhtemelen 15 Temmuz'u gerçekleştirenlerle birlikte hareket edip kitlemizi, insanımızı sokağa dökerek ziyan edeceklerdi” dedi. Kendilerine muhalif diyenlerin ilişkileri ve uygulamalarına bakıldığında yalnız olmadıklarının, arkalarında karanlık mahfiller olduğunun görüleceğini dile getiren Yalçın, FETÖ'ye de işaret ederek şu ifadeleri kullandı: “FETÖ ile ilgili çok net suçlamalarda bulunduk ama bugüne kadar net bir cevap alamadık. Ancak yargı bu takibatı yaptıkça bazı şeyler yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bunu zamana bırakacağız. Muhtemelen bu ilişkiler de açığa çıkacaktır. Sormaya devam edeceğimiz sor şu: Yurtta Sulh Konseyi kimlerden oluşuyor? Bu sorunun cevabı ortaya çıkarılmadı. Bunların alt birimleri nelerdir daha belli olmadı. Biz bunu bir siyasi parti olarak öğrenmek istiyoruz. Zaten bunlar netleşmeden FETÖ ile mücadele de olumlu sonuca ulaşmaz, yarım kalır. Yarım kalması da devletin geleceği adına her zaman için bir tehlike arzeder.”
“Ülkede hükümet etme sistemi yerine oturmazsa kriz ve kaos ihtimali daima vardır. Kriz ve kaos arkasından bir iç çatışmayı, -temenni etmiyoruz ağzımızı da almak istemeyiz ama- ikinci bir darbe teşebbüsünü hazırlar. Bu noktadan hareketle sistemin tam anlamı ile yerli yerine oturmasını arzu ediyoruz. Bunu yapacak Meclis değil. Meclis üzerine düşeni yaptı. Asıl yapacak olan da halkın kendisi. Dolayısıyla burada bir halk hakemliği sözkonusu. Halkın ne karar vereceğini görmek zorundayız. MHP, halka giderkenki tavrını da ortaya koydu. Açık ve aleni bir şekilde evet noktasında siyaset geliştiriyoruz. Taktir halkın olacak.”
CHP'nin anamuhalefet kimliğinden oldukça uzaklaştığını, elinde tutarlı bir malzemesinin de kalmadığını vurgulayan Semih Yalçın, partiyi 'ülke gerçeklerinden bihaber, sadece ve sadece şov peşinde' sözleriyle niteledi. Yalçın şöyle konuştu: “Meclis'te yaptıklarını gördünüz. Bir anamuhalefet partisine yakışmayan tavır sergilediler. CHP siyaset yapmıyor, ülkeyi geriyor, sözcülerinden bazıları adeta iç savaş, kaos çığırtkanlığı yapıyorlar. Meclis'te de yaptılar bunu. Bugünkü CHP Atatürk'ün CHP'si değil. CHP'nin bu haliyle birlikte yarın 'evet' çıktığı takdirde ne yapacağını, nasıl ve kaç parçaya bölüneceğini merak ediyoruz. CHP, MHP tabanı ile uğraşacağına kendi içerisindeki fraksiyonlarla, CHP görünümlü HDP'li vekillerle uğraşsın. Onları ıslah etmeye çalışsınlar. Ülkemizin sosyolojik yapısı bellidir. Bu ülkede ortanın sağı ve ortanın solu anlamında 65'e 35 bir dilim sözkonusu ise sandığa giden insanımız kararını çok net verir, kimsenin endişesi olmasın.”
