Türkiye, 24 Ağustos tarihinde başlatmış olduğu Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Suriye'deki terör unsurlarıyla mücadele aşamasında kararlı adımlar atıyor. Operasyonel faaliyetlerin başarılı bir şekilde ilerlediği görülürken, Türkiye'ye destek vermesi gereken NATO ve müttefik ülkelerin sessiz kalması dikkati çekiyor.
ABD başta olmak üzere uluslararası koalisyon güçlerinin söz konusu ikircikli tutumunun sembol noktalarından biriyse İncirlik Hava Üssü. İncirlik'te yoğun bir şekilde hava faaliyetlerinde bulunan ABD güçlerinin, Türkiye'nin sınırötesi operasyonlarına karşı pasif bir rol üstlendiği ortaya çıktı.
2015'in Ağustos ayında ABD ile Türkiye'nin vardığı anlaşmanın ardından ilk kez İncirlik'ten kalkan insansız hava aracı, Suriye'deki hedefleri vurdu. ABD, Irak'a karşı İncirlik Hava Üssü'nü yoğun bir şekilde kullanmış ve hava harekatları gerçekleştirmişti.
Türkiye'nin ABD savaş uçaklarına DEAŞ'a karşı hava operasyonlarında İncirlik üssünü kullanma izni verdiği bilinirken, bu uygulamaya ABD'nin katılmadığı görülüyor.
- ABD savaş uçakları, Suriye'deki DEAŞ hedeflerini Kuveyt ve Basra Körfezi'nden kalkan savaş uçaklarıyla vuruyordu.
Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekatı çerçevesinde ABD'ye iki kez çağrıda bulunduğu iddia ediliyor. İlk olarak harekatın birinci kademesi olan Cerablus'a ilerleyişte, ikinci olarak ise El Bab yolunda TSK'nın çağrılarına olumlu yanıt vermediği görülen ABD güçlerinin, terörle mücadele alanında samimi davranmadığı ve İncirlik'i bu noktada amacına uygun olarak kullanmadığı dikkati çekiyor.
Fırat Kalkanı Harekatı'nın başladığı günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri'nden yapılan açıklamada Birleşmiş Milletler'in 51. maddesine işaret edildi. 'Kuvvet Kullanmama İlkesi' olarak bilinen maddeye dayanarak harekete geçen TSK, "Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, DEAŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin yarattığı tehdidi bertaraf ederek hudut güvenliğimizi artırmak ve Koalisyon Güçlerine destek vermek maksadıyla; 24 Ağustos 2016 tarihinde başlatılan 'FIRAT Kalkanı Harekâtı' ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları ve BM Sözleşmesinin 51'inci maddesinde yer alan Meşru Müdafaa Hakkı ile BM'nin DEAŞ'la mücadeleye yönelik almış olduğu kararlar çerçevesinde sürdürülmektedir" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bu süreçte NATO ve müttefik ülkelere çağrıları yoğun bir şekilde sürerken, bu ülkelerin 51. maddeyi görmezden gelmesi dikkati çekti. Bu kapsamda Türkiye'nin terörle mücadele hamlesine karşı verilen sözlerin tutulmadığı gözlendi.
'Kuvvet Kullanmama İlkesi' olarak da geçen Birleşmiş Milletler 51. maddesi, BM'de kuvvet kullanımına belirli hallerde izin verilen dört istisnasından biri. Dört madde olarak bilinen bu istisnalardan ikisi kuruluş yıllarına ait. Bu açıdan bugün iki istisnadan bahsediliyor.
- Kuvvet kullanımına olanak tanıyan 4 istisna şu şekilde:
- -Meşru müdafaa halinde kuvvet kullanımı (Madde 51)
- -Güvenlik Konseyi kararıyla kuvvet kullanımı (VII. Bölüm)
- -Güvenlik Konseyi faaliyete geçmeden önce beş sürekli üyenin kuvvet kullanımları. (Madde 106).
- -II. Dünya Savaşı boyunca 'düşman' güçlere karşı kuvvet kullanımı. (Madde 107)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün yapmış olduğu TÜBİTAK ödül töreninde yapmış olduğu açıklama kapsamında terör örgütlerine destek veren Batı ülkelerine tepki gösterdi. El Bab operasyonuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ortaksak yanımızda yer alacaksınız. Ne NATO ne de müttifiklerimizin desteğini görüyoruz" dedi.
Türkiye'nin beklediği desteği alamadığı İncirlik Hava Üssü'nün FETÖ ve 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin bağlantıları ise dikkatleri çekiyor. İddialara göre darbe girişiminin İncirlik'te planlanmış olduğu ve FETÖ'cü kurmaylardan 39. Mekanize Tugayı Komutanı Hasan Polat'ın İncirlik'te ABD'lilerle 12 kez buluştuğu biliniyor. Söz konusu görüşmede cuntaya karşı sivil direnişin durmaması halinde PKK'lı teröristlerin devreye gireceği garantisi veriliyor.
- 15 Temmuz'da ise Malatya'ya inen 8 kargo uçağındaki silah ve bombalar İncirlik'ten alındı.
