15 Temmuz Darbe Girişiminin ardından yapmış oldukları komplo ve kumpaslar daha net görülen FETÖ'nün hedefine aldığı Elazığ'da faaliyet yürüten İhya Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin (İhya-Der) yönetici, üye ve gönüllülerinden oluşan ve aralarında engelli ile yaşlıların bulunduğu 18 kişi 2009 yılında FETÖ'nün kumpası sonucu 150 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
22 sanıklı dosyayı 8 aylık kısa bir sürede karara bağlayan Malatya Özel Yetkili Ağır ceza Mahkemesi üyeleri verdikleri kararın ardından taltif edildi. Almış oldukları cezalar üzerine 12 kişi ailesini terk edip yurtdışına göç etmek zorunda kalırken, 6 kişi ise kumpas sonucu verilen cezalarının tamamını yatmak zorunda bırakıldı. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan mahkeme üyelerinin karara bağlandığı dosya mağdurların başvurusu üzerine Yargıtay 16'ıncı Ceza Dairesi tarafından Mayıs ayında, sanıklar ve derneğin lehine karar verildi.
Yargıtay, dosyanın 'karar düzeltme yolu'yla düzeltmesine, yakalamaların kaldırılmasına, infazın durdurulmasına, tutuklu sanık varsa onların da serbest bırakılmasına karar vererek dosyayı Malatya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Geçtiğimiz günlerde Elazığ 2'nci Ağır Ceza Mahkemesinde bugün görülen davada 18 kişinin mağdur edildiği İhya-Der dosyasında beraat kararı verildi. Böylece FETÖ kumpasıyla yıllardır mağdur edilen 18 kişinin masum oldukları kesinleşmiş oldu. Mağdurları yakalayan polis memurlarından, savcı ve hakime kadar tüm kadronun ise şuan FETÖ'den tutuklu yada firari olduğu öğrenilirken dönemin savcısı Mehmet Badem'in başsavcı olarak görevine devam ettiği belirtildi.
Kendilerine kurulan kumpastan dolayı yıllarca ülkeye giremeyen kapatılan İhya-Der Başkanı Muhammet Fatih Demirtaş, “2009 yılında 19 arkadaşımızla birlikte toplamda 150 yıl hapis cezası aldık. 13 kişi yurtdışına çıktık kalanlarda hapis yattı. Tam 6 yıl ülkeme gelemedim, bizi bir anda vatansız bıraktılar” dedi. Demirtaş, “Bizi Hizbullah'a bağlamakla beraber beni de örgütün kurucusu ve yöneticisi olarak aldılar. Hizbullah kurulduğunda ben yeni doğmuştum ama beni kurucusu ve yöneticisi olarak ceza verdiler, bir şekilde Hizbullah'a bağladılar. Nasıl bağladıklarını bizde anlamadık. Süreç baştan sona kumpas olduğu için fotoğrafın tamamı birleştirilince durumu fark ettik. Ama o zaman derdimizi anlatamadık” diye konuştu.
Kutlu doğum etkinliği düzenlemek, Filistin'e yardım kampanyası yapmak, gıyabi cenaze namazı kılmak, kerbela tiyatrosu düzenlemek, aşurue programı düzenlemek gibi gerekçelerle kurulan kumpas, Elazığ yerel mahkemesinin verdiği kararla geç de olsa bozulmuş oldu. Kararın ardından ilk kez ülkelerine dönen mağdurlar, şimdi kaybolmuş yılları telafi etmeye çalışacak.
Kendilerine kumpası kuran hakim ve polislerin FETÖ'den tutuklandığını belirten Muhammet Fatih Demirtaş şunları söyledi: “Bize bu kumpası kuran hakim ve operasyonu yapan şube mensupları hepsi şuanda FETÖ'den dolayı kendileri sanık durumundadır. Allah günleri evirip çevirir. Kimsenin ahı kimsenin yanında kalmaz. Onlar insanları bir cezalandırdılar ama Allah onların gerçek yüzünü açık ederek onların ceza almasına sebebiyet verdi. Her şeyde bir hayır vardır. 15Temmuz Türkiye için İslam ümmeti için en kara gecelerden en kötü gecelerden biriydi ama sabahında da en nurlu sabahlardan biriydi. Çünkü mevcut iktidar mevcut cumhurbaşkanı ne kadar büyük bir servet harcasa da bunların bu insanlara bu kadar gösteremezdi.”
