|

Afrika'ya dokunan iyilik

Uzun yıllardır Afrika ülkelerine canla başla yardım götüren ‘Gönüller’ iyilik hareketinin başkanı İbrahim Ceylan, geçtiğimiz günlerde çoğunlu doktorlardan oluşan ekibiyle Nijer’den geldi. Sağlık çalışmaları dışında eğitim projelerine başladıklarını söyleyen Ceylan, "Afrikalılara artık balık yemeyi değil tutmayı öğretiyoruz. Afrika vazgeçilmez bir sevda. Onlara dokundunuz mu vazgeçemezsiniz ” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 7/05/2017 Pazar
Güncelleme: 08:57 - 7/05/2017 Pazar
Yeni Şafak
İbrahim Ceylan
İbrahim Ceylan

İbrahim Ceylan, yıllardır Afrika için çalışan birisi... Aktif olarak ticaretle uğraşan Ceylan, otomotiv sektöründe faaliyet gösteren aile şirketini yönetirken ihtiyaç sahiplerine nasıl yardım götürebilirim derdinde. Geçtiğimiz günlerde çoğunlu doktorlardan oluşan ‘Gönüllüler’ ekibiyle Nijer’den gelen Ceylan ile yıllardır bitmek bilmeyen çalışmalarını konuşup izlenimlerini dinledik. Yıllar önce Muş Varto’da gerçekleşen depremde çocuk olduğu için bir şey yapamayan Ceylan, Adapazarı, Gölcük, Düzce, Keşmir depremlerinde MÜSİAD üyesi arkadaşlarıyla bir araya gelerek lojistik bir alt yapı oluşturup ilk yardım faaliyetlerine başlamış. İlerleyen süreçte Pakistan ve Açe’de sular altında kalanların, Somali ve Kenya'da açlığın pençesinde olanların yanına giden Gönüller, dünyanın kanayan yarasına kayıtsız kalamayarak birçok sivil toplum kuruluşu gibi kendilerini Afrika’da bulmuşlar.

BALIK YEMEYİ DEĞİL TUTMAYI ÖĞRETİYORUZ

2005 yılından beri yılda iki kez Afrika'ya gittiklerini söyleyen Ceylan, “Her gidişimizde 9 farklı branşta sağlık çalışmaları yürütüyoruz. Sağlık çalışmaları dışında eğitim projelerimiz var. Afrika’da ameliyat hemşiresi yetiştirip ebe eğitimi veriyoruz. İkinci eğitim ayağı olarak tarım, marangozluk, kaynakçılık, soğuk demircilik, mobilyacılık, tekstil gibi mesleklerinin eğitimini planlıyoruz. Balık yemeyi değil tutmayı öğretiyoruz. Afrika vazgeçilmez bir sevda. Ne yazıyla ne de resimlerle anlatılabilir. Afrikalıya dokunmadan ellerini tutmadan anlaşılmaz. Bir kez dokundunuz mu vazgeçemezsiniz onlardan" şeklinde konuşuyor.


YURTİÇİ VE YURTDIŞI ÇALIŞILIYOR

Afrika’ya insani yardım amacıyla giden Gönüllüler’in aslında birçok derneğin üst çatısı olduğunu belirten Ceylan, çalışmaları ile ilgili şu bilgileri veriyor: “Bugüne kadar İstanbul ve Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden 18 tane dernek projelere iştirak etti. Her seyahati de 5-6 dernek ile beraber gerçekleştiriyoruz. Projelerin büyük bir çoğunluğunu sağlık çalışmaları olduğu için ekibin üçte ikisi doktor ve hemşirelerden oluşuyor. Bu çalışmaların yanında ek olarak kuyuların açılması, kardeş aile kapsamında keçi dağıtımı, dört ülkede Ramazan iftar programları gibi projeler yürütüyoruz. Ülkemizde de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile yaptığımız protokol çerçevesinde yetiştirme yurtlarından aldığımız 2-4 yaş aralığındaki çocukları kiraladığımız gönül evlerine yerleştirerek çocukların aile ortamında büyümesini amaçlıyoruz. 5 gönül evi ve 25 çocuğumuz var. Bir de Suriye’den göç etmek zorunda kalan 450 ailemiz...”

DÜNYANIN YARDIMINA KOŞUYORLAR

Farklı Afrika ülkelerinden talep gelmesiyle Çad, Burkina Faso, Mali ülkeleri, Komor Adaları, Arnavutluk, Makedonya, Bulgaristan, Sierra Leone, Bengladeş, Arakan kampları ve Afganistan’da insani yardım faaliyetlerine giden Gönüllüler'in seçtikleri yer belkide coğrafyanın en çaresiz bölgesi oluyor. Afrika verilerini incelediklerinde her defasında farklı bir ülkeye gitmek yerine Nijer’de karar kıldıklarını söyleyen Ceylan, “9 saat hava yolculuğundan sonra Başşehir Niamey’e gidiyoruz. Oradan 18 saat süren bir kara yolu yolculuğu ile Maradi bölgesine varıyoruz. Operasyonlarını yaptığımız Tesoua ve Aquie şehirleri bu bölgede yer alıyor. Orada 760 bin kişi yaşıyor ve iki şehirde toplam 3 doktor var. Bu zamana kadar 52 kez Nijer’e gittik” diyor.


KARDEŞ AİLELERİ BAŞKASINA MUHTAÇ DEĞİL

Her seyahatlerinde çıtalarını biraz daha yükselttiklerini belirten Ceylan, gittikleri bölgelerde diş, kulak burun boğaz ve kadın hastalıklarına bağlı rahatsızlarla mücadele ettiklerini söyleyerek ekliyor: “Sağlık çalışmaları dışında en başarılı olduğumuz proje dul ve yetimlere 3 adet süt keçisini kardeş aile formatında teslim etmemiz. Özellikle Afrika’da bir başkasına muhtaç olarak yaşayan dul ve yetimler kısa sürede alan el değil veren el durumuna geliyor. Bugüne kadar toplam 20 bin 256 keçiyle 160 bin kişi bir başkasına muhtaç olmadan yaşıyor.”

38 yıl sonra aydınlığa kavuştu

Bugüne kadar 156 bin 592 hastanın hayatına dokunduklarını söyleyen İbrahim Ceyhan, unutumadığı bir Nijer macerasından şu şekilde bahsediyor: "19'uncu Nijer seyahatimizde her zamanki bölgemiz Tessaoua'dayız. Buraya 4 saat mesafedeki Urafan köyünde katarakt olduğu için görmeyen bir hasta vardı. İki kez evlenmiş lakin evini geçindiremediği için eşleri terk etmiş. Üçüncü evliliği için bir bayana talip olduğunda görmeyen gözleri yine engel olmuş. Ebubekir'in karanlık dünyası iyice kararmış bu sefer. Bizim bölgeye gideceğimizi duyunca köyden biri alıp getirmiş. Ebubekir bizim içinde farklıydı. Çünkü 38 yıllık karanlıktan sonra ilk kez dünyayı görecek ve bu şerefi bizlere yaşatacaktı. Her iki gözü de açıldı doktorlarımız sayesinde. Gün boyu ne gülmesi, ne de duası dinmedi. Sadece Ebubekir için gelmeye değerdi dedik sonra hep bir ağızdan."


Satılmaktan korkuyorlar

Nijer’e gittikleri ilk yıllarda köy çocuklarının Gönüllüler ekibinden kaçtıklarınını anlatan Ceylan, “Sebebini tahmin etmek zor değil. Beyaz insan hep bir şeylerini almış ve geri vermemiş. Dedelerini yakalayıp esir pazarlarında satmışlar. Hep bu hikayelerle büyümüşler. Esir ticaretinin hâlâ olduğundan bahsediliyor. Çalınıp satılması endişesi ile çocuk yaşta yüzlerine bıçakla kabilelerine ait işaretler çiziliyor. Şimdilerde artık bizi tanıdılar geleceğimiz zamanı bekliyorlar. Hastaların yanı sıra bizleri görmek içinde gelenlerin sayısı da az değil. 12 yıldır aynı bölgedeyiz, kaçılan değil beklenen olduk” şeklinde konuşuyor.


#Afrika
#İbrahim Ceylan
#Sağlık
7 yıl önce