|

AK Parti'nin 2019 seçim sırrı: Tevazu, samimiyet, gayret

AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, 2019 yılının Türkiye açısından çok önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek, seçimlere ilişkin “Daha fazla tevazu daha fazla samimiyet daha fazla gayret. 2019 çalışmalarının sırrının bu olduğunu düşünüyorum” dedi.

Yeni Şafak ve
13:30 - 17/10/2017 Salı
Güncelleme: 13:57 - 17/10/2017 Salı
Yeni Şafak
AK Parti'nin 2019 seçim stratejisi belli oldu.
AK Parti'nin 2019 seçim stratejisi belli oldu.
Türkiye, referandumla kabul edilen Anayasa’ya göre parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığı sistemine geçti. Yeni sistemle ilk kez 2019’da seçime gidilecek. Şimdiden 2019’a odaklanan Türkiye’yi 3 kritik
bekliyor. AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili
Ahmet Sorgun
, 2019 seçimlerine ilişkin yenisafak.com’a önemli açıklamalar yaptı. 2019 yılının çok önemli bir dönüm noktası olduğunu belirten Sorgun, “Öncelikle hem yerel seçimler, hem Cumhurbaşkanlığı hem de Milletvekilliği genel seçimi var. Bu üç seçim başlı başına gerekli öneme haiz. Burada önemli olan bir diğer husus halk ilk defa Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini seçmiş olacak. Bir diğer önemli özelliği ise bugün Ana muhalefet partisi gerekli çoğunluğu sağlarsa Cumhurbaşkanlığı sisteminden geri döneceğini, bu konunun ne kadar önemli olduğunu ve ıskalanmamasını ifade ediyor” dedi.

Avrupa’da hükümet kurulamama sorununa değinen Sorgun, Ortadoğu’daki gelişimlere bakıldığında Cumhurbaşkanlığı sisteminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlaşıldığının altını çizdi.


AK Parti teşkilatlarındaki yenilenmenin önemine vurgu yapan Sorgun açıklamalarına şöyle devam etti:

Cumhurbaşkanımız çok haklı olarak açık yüreklilikle dedi ki, metal yorgunluğu taşıyanlar var, ki bu bütün partilerde olabilir. Kendisinde her hangi bir yorgunluk hissetmeyenlerinde alınmasına gerek yok. Gerçekten yorgun olan bu süreci taşıyamayacak arkadaşlarımızın görevi taşıyabilecek olanlara devretmesi gerekiyor. Kongreler yenilenmedir, kongreler heyecandır. Kongreler tecrübeyle heyecanın birleştiği yeniliklerdir. Şuanda belli kongrelerimizi bütün Türkiye’de tamamlamış olduk. İlçe kongrelerimiz süratle devam ediyor ki kasım sonuna kadar İnşallah önemli bir değişiklik olmadığı takdirde, ilçe kongrelerimizi de yapmış olacağız. Aralık-Ocak-Şubat aylarındaki üç aylık süreçte il kongrelerimizi de İnşallah yapacağız.

2019 sürecini taşıyabilecek ekiplerde yorulan varsa isteksizleşen varsa, atalet gösteren varsa veya yürüyüşünde sapma olanlar varsa o zaman kusura bakmayacaklar çok net bir şekilde, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve ekibinin yürüyüşüne ayak uydurabilecek arkadaşlarımızla devam edeceğiz.

Tabi bugüne kadar AK Parti aynı zamanda vefa partisidir Kim emek verdiyse onlara saygı duyarak ama Ak Partinin kaderiyle Türkiye’nin kaderinin özdeşleştiğini de düşünürsek onu da dikkate alırsak, yorulacak zaman, hantallık yapacak zaman değil. Recep Tayyip Erdoğan çalışsın bizde burada işte onun gölgesinde geçinir gideriz, teşkilatçılık yaparız diyorsa yanılıyordur. Herkes üzerine düşeni sonuna kadar yapacak. Kongreler bunu sağlamış olacak” diye konuştu.

Siyasilerin halkla bütünleşmesi gerektiğini söyleyen Sorgun, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadelerinde belirttiği gibi daha fazla gayret daha fazla samimiyet daha fazla tevazu. Bakın daha çok tevazu göstererek, sorumluluklar arttıkça görevler arttıkça ister teşkilat kademelerinde olsun, ister yerel yönetimler kademelerinde olsun ister Milletvekili olsun, ister bakan olsun sorumluluklar arttıkça tevazuumuzun da artması gerekiyor ki bizim surat asmak hakkımız değil. Halka efendilik yapmak değil, halka hizmetkâr olmamız gerekiyor” dedi.

Türkiye çok önemli bir süreçten geçiyor

Türkiye ve İslam Dünyasının çok önemli bir süreçten geçtiğini dile getiren Sorgun, “Bu büyük yürüyüşe bürokrat olarak da siyasetçi olarak da yerel yönetici olarak, merkezi yönetimde kim olursa olsun hep beraber ayak uydurmamız gerekiyor. Çünkü Türkiye çok çok önemli bir süreçten geçiyor. İslam dünyası çok önemli bir süreçten geçiyor. Bölgemizde tarih yeniden yazılıyor. Sınırlar yeniden çizilmeye çalışılıyor. Burada eğer deyim yerindeyse ‘armudun sapına üzümün çöpüne takılıp kalamayız’ resmin büyüğüne bakacağız. Hiç kimse kendi egolarını tatmin etme peşinde değil. Ülkem bana ne verdi değil, ben ülkeme ne verebilirim. Bulunduğu koltuktan güç devşirmeye kalkanlarla değil bulunduğu koltuğa anlam katan bulunduğu koltuğa güç veren insanlarla yolumuza devam etmemiz gerekecek. 2019 için bu hazırlıklar teşkilatlarımızda yapılıyor” ifadelerini kullandı.

Referandumla kabul edilen Anayasa'ya göre, Türkiye parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığı sistemine geçti. Yeni sistemle ilk kez 2019’da seçime gidilecek. Uyum yasaları adı altında çok sayıda kanunda değişiklik yapılacak. Değişecek kanunlar arasında Siyasi Partiler ile Seçim Kanunu da var. Cumhurbaşkanlığı sistemine göre uyum kanunlarına da değinen Sorgun, “Bir diğer hazırlıklarsa biliyorsunuz Cumhurbaşkanlığı sistemine göre uyum kanunları ki seçim işleri birim olarak da şuanda Ankara’da Adalet Bakanlığıyla özellikle ve diğer bakanlıklarla gerek siyasi partiler kanunu olsun gerek seçim kanununda ve diğer bağlantılı kanunlarda uyum kanunları çalışmalarını yapıyor. Onu önümüzdeki süreçlerde hem partinin üst organlarına getirilecek sonra da hükümet olarak Bakanlar kuruluna gelip meclise gelecek bunun çalışmaları da bir taraftan mutfak çalışmaları devam ediyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı sistemi halkta bütünleşmeleri temin edecek

Cumhurbaşkanlığı sisteminin halkta kamplaşmanın değil tam aksine bütünleşme oluşturacağını ifade eden Sorgun, “Bakın çok net bir ifade kullanıyorum. Eğer Cumhurbaşkanını 2014’te halkın seçmesi değil de parlamento da seçilmiş olsa idi Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Cumhuriyet Halk Partisi aday olarak gösterir miydi? Nitekim CHP aday göstermedi ve sonra bir başka partiden MHP’den milletvekili seçildi. Aynen burada olduğu gibi kim halkın değerlerine daha çok sahip çıkarsa halkla daha sıcak ilişki içerisinde olursa tam tersi kamplaşma değil bütünleşmeleri temin edecek. Düşünün, sn. Cumhurbaşkanımızın bir sözü vardı “Eğer ülkemiz kazanacaksa biz parti olarak kaybetmeye hazırız” diye. yüzde 34-35’le Ak Parti iktidar oldu mu, yüzde 40’larla 47’lerle oldu mu, 49,5’larla oldu mu, oldu! Peki, şimdi yüzde 50 + 1 ile iktidar olacak kim gelecekse. Bu ne demek daha kolay hükümet etme imkânı varken yönetimi daha kolay daha az rakamlarla elde edebilecekken, daha büyük rakamlara daha zora talip oluyorsunuz. Halkın menfaati bunu gerektiriyor. Milletimizin geleceği de bunu gerektiriyor. Biraz önce Avrupa’dan örneklerini verdim. Onun için Türkiye kazanacaksa ‘AK Parti olarak tabiri caizse biz kaybetmeye hazırızın’ gerçek anlamı bu” diye konuştu.

Daha fazla tevazu daha fazla samimiyet daha fazla gayret

Sorgun, AK Parti 2019 seçimlerinin sırrını şu sözlerle açıkladı, “Biz gittiğimiz yerlerde hemşehrilerimize soruyoruz, tamam bizlerinde eksiği olabilir. Belediye başkanlarımızın, Milletvekillerimizin, Bakanlarımızın insanız hepimizin eksiği olabilir. Taleplerin hepsi karşılanmayabilir. İmkânımız olmaz karşılamayabiliriz, haklı bulmayıp karşılamayabiliriz, ekonomik sebeplerle karşılamayabiliriz, hukuki bulmayız karşılamayabiliriz. Ama vatandaşa tepeden bakmaya hakkımız yok. Bugün git yarın gel demeye hakkımız yok. Şunu çok net biliyoruz, eğer vatandaşın oyunu almanın %30’u yol, su, kanal, hasta vs. hizmetlerse %70’inin onun gönlüne girmekle olacağını yani iyi günde, kötü günde, zor günde, dar günde, hastalığında, sağlığında, düğününde, cenazesinde, her zaman vatandaşla birlikte olmaktan geçtiğini net bir şekilde bu kampanya süreçleri de geçtiğimiz seçim süreçleri de bunu bize göstermişti. Daha fazla tevazu daha fazla samimiyet daha fazla gayret. 2019 çalışmalarının sırrının bu olduğunu düşünüyorum” dedi.



#AK Parti
#Ahmet Sorgun
#2019 seçim
7 yıl önce