Cumhurbaşkanı’mız da biz de AB’nin Türkiye’ye yaklaşımından çok rahatsızız. Oyalama var, netice yok! AB bir karar versin. İkide bir bizi tehdit ediyor. Gerekirse biz de bir referanduma gidebiliriz. Gidersek “Durdurun” kararı çıkar. AB ne içeri almak istiyor, ne de uzaklaşmamızı istiyor. Almanya ve Fransa üyeliğimizi istemiyor. Zemin kayması tartışmaları, “Rusya ile neden düzeldiniz?” sorularının sebebi de bu. Bizim gittiğimiz yerlere bizden daha çok kendileri gidiyorlar. Ben, sizi sorguluyor muyum? Sen beni neden sorguluyorsun?
(“Türkiye, AKPM’de grand payeur. AKPM’ye karşı bu anlamda atılacak adımlar nedir?” sorusuna) Onu düşüreceğiz. Minimum ödeme yapacağız. Heyet gönderip göndermeme değerlendiriliyor. Eski işbirliğini göremeyecekler. Başka atabileceğimiz adımlar da var. Şunu bilsinler ki buna pişman olacaklar. Denetim sürecine almakla Türkiye’yi daha iyi denetleyeceklerini sanıyorlarsa bu bir siyasi karar. Hak etsek eyvallah...
(“Türkiye, Rusya’dan S-400 füzelerini alacak mı?’ sorusuna) Alacağız. Prensipte anlaştık. Ortak üretim, fiyat müzakere ediyoruz. İsterdik ki NATO ülkelerinden alalım. Ama bu yaklaşım içinde olmadılar.