|

Amaç barış değil tahrik

TİKA’nın ev sahipliğinde düzenlenen Kudüs zirvesinde konuşan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan, ABD’nin Kudüs kararını “tahrik” olarak niteleyip, “Barışı, huzuru temin etmek gibi hiçbir gayenin olmadığını görüyoruz” dedi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 14/12/2017 الخميس
Güncelleme: 04:17 - 14/12/2017 الخميس
Yeni Şafak
Etkinliğe katılan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan ve katılımcılar, fotoğraf çektirdi.
Etkinliğe katılan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan ve katılımcılar, fotoğraf çektirdi.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) “Kudüs: Barışın Peşinde, Dünü, Bugünü, Yarını” başlıklı bir faaliyet düzenledi. Türk ve Filistin milli marşlarının okunmasıyla başlayan faaliyette İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan açılış konuşması yaptı. Konuşmasında çok anlamlı ve önemli günlerden geçildiğini belirten Erdoğan, “İslam medeniyetinin çekildiği ve Batı medeniyetinin yükseldiği dönemde, Batı medeniyetinin yükseldiği bölgelerde hep zulmün, hep kanın, hep gözyaşının olduğunu görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

BATI KAN VE GÖZYAŞI GETİRDİ

Kudüs’te 401 yıl boyunca, Osmanlı yönetiminde bütün dinlerin huzur içeresinde yaşadığını hatırlatan Erdoğan, “Kimsenin dilinden, dininden, inancından dolayı baskı görmediği bir dönemin akabinde dünyaya medeniyet, insan hakları, demokrasi ve insan hakları vaadiyle hükmetmeye çalışan Batı uygarlığı maalesef Kudüs’e de kan getirdi, göz yaşı getirdi. Adalet getirmedi. İnsanları inancından, dininden, renginden dolayı hep dışladı, hor gördü ve ayrıştırmanın gayreti içeresinde oldu” dedi.

DURUMA GÖRE İNSAN HAKLARI

Erdoğan, gelinen noktada dünyanın neresinde bir katliam yaşanıyorsa, orada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) bir kararı olduğunun altını çizerek, demokrasi, özgürlük ve insan hakları gibi olguların duruma göre kullanılan hamasi laflar olduğunun anlaşıldığını vurguladı. ABD’nin kararına gönderme yapan Erdoğan, "Batı uygarlığının öncü gücü diyebileceğimiz ülke ne yapıyor? ‘İşte bu ülkenin başkenti bence burasıdır. Ben de büyükelçiliğimi taşıyacağım’ diye bir karar alıyor. Ne için? İnsanlığın huzursuzluğu daha fazla artsın, insanlar birbirine daha fazla düşman olsun. Bunu tahrik etmek için. Yani burada barışı, huzuru temin etmek gibi hiçbir gayenin olmadığını görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

BARIŞ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ

TİKA Başkanı Serdar Çam da ABD yönetiminin kararının yok hükmünde olduğunun altını çizdi. Çam, Balfour Deklarasyonuyla birlikte aradan geçen 100 yılda nelerin yaşandığını anlamak açısından bu toplantının önemine değinerek, "Tarih boyunca tamamen huzurun, barışın, ahlakın ve adaletin yayılması için var olmuş, yeryüzünde barışı tesis etmek üzere aktif olmaya çalışan inanç topluluğuyuz. Bundan sonraki süreçte kurumlarla yapılacak çalışmalarla bu davada barış ve huzurun tesis edilmesi için çaba sarf edilecek" diye konuştu.

  • Sahip çıkmak her Müslümanın görevi
  • Programda konuşan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ise, “Kudüs’e sahip çıkmak, her Müslüman’ın görevidir. Kudüs davası sadece Filistinli kardeşlerimizin ya da sadece Arap dünyasının davası değildir. Bizler millet olarak Kudüs’e, Mescid-i Aksa’nın beşiğine hizmet etme onuruna nail olmuş bir neslin torunlarıyız” dedi. Kudüs’ün sadece ahuvah içinde ağlayarak kurtulmayacağına vurgu yapan Çavuşoğlu, “Allah’ın merhameti sınırsız ve kuşatıcıdır. Bizim görevimiz insanlığın üzerine düşen ödevleri harfiyen yerine getirmektir. Aklı ve mantığı kullanarak mücadeleyi sürdürmek, zafere giden yolun gereklerini yerine getirmek zorundayız. İlk yapacağımız iş de birlikte tek vücut olup, dayanışmayla bu yolu yürümektir” değerlendirmesinde bulundu.
#Türkiye
#TİKA
#Bilal Erdoğan
٪d سنوات قبل