|

"Beni öldürün başka çocuk alın"

Bir lokantada 3 yaşındaki Y.K'ye asitli madde atan Cihan Araçman hakkında 24.5 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Çocuğun annesi Işıl Güven, "Oğlum 7 hafta yüzü gözü dikişlerle hastanede kaldı. 'Beni öldürün, başka bir çocuk alın' diye bağırıyordu" dedi.

Yeni Şafak
08:48 - 27/05/2016 Cuma
Güncelleme: 06:00 - 27/05/2016 Cuma
DHA
Küçük çocuğun yüzüne asit atan Cihan Araçman, kutuda boya olduğunu, şaka yaptığını söyledi.
Küçük çocuğun yüzüne asit atan Cihan Araçman, kutuda boya olduğunu, şaka yaptığını söyledi.

Ataşehir'deki bir lokantada 3 yaşındaki çocuğun üzerine asitli madde attığı gerekçesiyle Cihan Araçman hakkında, "Çocuğu ve beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etme" ve "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olma" suçlarından toplamda 24,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın görülmesine başlandı.



Mağdur aileleri duruşmada


Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya tutuklu sanık Cihan Araçman, mağdur Y.K.'nın annesi Işıl Güven, babası Cenk Kocakaya, diğer mağdur çocukların aileleri ve taraf avukatları katıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı da duruşmada hazır bulundu.



"Şaka amaçlı yaptım"


Duruşmada kimlik tespiti yapılan Cihan Araçman, evli, 1 çocuklu olduğunu söyleyerek, üniversite mezunu olduğunu ve pazarlama işiyle uğraştığını ifade etti. Savunmasına başlamadan önce söz alan Araçman, "Her şeyden önce çocukların eğlencesi için şaka amaçlı böyle bir şey yapmışken, bu olay nedeniyle huzurunuzda bulunmaktan çok üzgünüm. Hem çocuğun kendisinden, annesi ve babasından, kendi ailemden ve kamuoyundan özür dilerim" dedi.



"Dönüp yerime oturdum"


2009 yılından itibaren Y.K.'nın ailesini tanıdığını söyleyen Araçman, "Her hafta ailecek bir araya gelip yemek yerdik" dedi. Olayı anlatmaya başlayacağı esnada ise mahkeme başkanı sanığa, "Ne oldu da böyle bir olay gündeme geldi" diye sordu.


Mağdur Y.K.'nın annesinin kardeşiyle evli olduğunu ifade eden Araçman, "Eşimin önerisiyle bu restoranı tercih ettik. Daha önce plan yapmadım. Olay günü restorana gittiğimizde eşim çocukları çocuk oyun alanına bıraktı. Yemek esnasında eşim bana mesaj attı ve yemeklerden memnun olmadığını söyledi. Ben de yemeklere bakmak için giderken oyun salonunu gördüm. O sırada gidip oğluma baktım. Oyun salonuna girerken 3 bakıcı abla vardı. 3-4 adım attım. Çocuklarımız oynuyordu. İyi olduklarını gördüğümde dönüp yerime oturacakken ablaların yüz boyadığını gördüm. Tesadüfen o an montumda plastik boya kutusu içinde bulunan boyayı fark ettim. Eğlenmek ve şaka yapmak için boya kutusunu çıkardım. Y.K.'ya elini açmasını söyledim. O anda boya dökülmedi. Sonra kutuyu sıktım, sıkmamla birlikte boya olarak bildiğim şey fışkırdı, yüzüne denk geldi. Y.K. gülümseyince normal bir şekilde dönüp yerime oturdum" diye konuştu.



Hakim: Kendi çocuğuna da yaptın mı?


Bu sırada üye hakim sanık Araçman'a "Kendi çocuğunun da suratına aynısını yaptın mı" diye sordu. Araçman, "Boya istem dışı fışkırınca içinde bir şey kalmadı. Kendi çocuğumun eline de dökecektim, o yüzden oğluma yapamadım" dedi. Hakim "Kutuyu daha önce kontrol ettin mi, kendi eline yüzüne sürdün mü" diye de sordu. Araçman, "Kontrol etmedim. Üzerinde boya yazıyordu" diye cevap verdi.



"Herkesin ağladığını görünce iyice korktum"


Olayın devamını da anlatan Araçman, "Sonrasında Y.K.'yı masaya getirdiklerinde yüzünde boya vardı, gözü açıktı. Annesi Işıl da tuvalete gidip yüzünü silmeye götürdü. Sonra da tuvaletten dışarı doğru fırladı. 'Ne oldu' diye sorunca 'Boya alerji yaptı galiba. Hemen hastaneye götürmem lazım' dedi. Masaya dönüp insanlara haber verdim. En yakın hastaneye gittim, bulamayınca diğer hastanelere de baktım. Sonra restorana geri döndüm. Eşim arayıp Kartal'daki hastanede olduklarını ve Y.K'nın yüzünde yanıklar olduğunu söyledi. O sırada çok üzüldüm, boya diye bildiğim şeyin başka bir şey olma ihtimalini düşünüp çok korktum. Hastaneye gittiğimde etrafta herkesin ağladığını görünce iyice korktum. Y.K. iyi olursa herkese anlatırım diye düşündüm. Benim boyamdan dolayı olup olmadığını da bilemedim" diye konuştu.



"Oğluma hastayken nasıl 'naber koçum' diyebilir"


Duruşmada söz verilen Y.K'nın annesi Işıl Güven ise, "Sanığın beyanını ilk kez dinliyorum. Olaydan sonra ilk kez görüyorum. Bir insanın cebinde neden boya kutusu taşıdığını merak ediyorum. Boya sıktıktan sonra neden gidersiniz? 2 gözünü kaybettiği söylendiğinde neden olayı bize anlatmamıştır? Oğlum evde hastayken gelip odasına girip "Naber koçum" nasıl diyebilir?" dedi.



"Oğlumun can güvenliğinden endişelerim var"


Oğlunun tedavisinin hala devam ettiğini söyleyen anne Güven, "Biz evimizde 'Cihan' adı geçen şarkılar bile dinletmiyoruz. Bu yaşta insanlardan korkmasını istemiyoruz. Allah bizim yardımcımız olsun. Oğlumun eniştesinden neden çekindiğini her zaman merak ediyorduk. Pedagogların da söylediği 'Eniştesiyle yalnız bırakmayın' demek olmuştu. Ama nasıl bir nefrettir o kadar çocuğun bulunduğu salonda o cebinde bulunduğu maddeyi atıp hiçbir şey olmamış gibi yemeğe dönmüştür. Bu olayı görenlerden Allah razı olsun, kameralar çalışmıyor çünkü. Evde kullanılan boyayı bir çocuğa sıkmazsınız diye düşünüyorum. Kelimeler bulamıyorum oğlumun durumuna. Tedavi görüyor. 7 hafta yüzü gözü dikişlerle hastanede kaldı. 'Beni öldürün başka bir çocuk alın' diye bağırıyordu. 3,5 yaşında ama 30 yaşında bir çocuk gibi. 'Eniştem bana bir şey sıktı, her şey duman oldu' dedi. Hamurla eniştesini yapıyor yanına çakmak koyuyor 'Eniştem beni yakar' diyor. 2 yaşındayken de her eniştesini gördüğünde ağlama krizine giriyordu. Oğlumun can güvenliğinden ciddi şekilde endişelerim var. Başladığı işi bitirip bitirmeyeceğinden emin değilim" dedi.


#Asit
#Cihan Araçman
8 yıl önce