|

Birbirimizin gözü ayağı olduk

Yürüyüş bozukluğu ve denge problemi olan Gaye Elif Üçeyler ile görme engelli Çiğdem Yokmaç, engellerini birlikte aşan iki arkadaş. Çalıştıkları iş yerinde tanışan ikili birlikte dalış yaparak bisiklete biniyor, konserlere gidiyor ve hiçbir festivali kaçırmıyorlar. Önümüzdeki günlerde de yamaç paraşütü yapmaya hazırlanan arkadaşlar "Birbirimizin gözü ayağı olduk. Birlikte daha güçlüyüz" diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 14/05/2017 Pazar
Güncelleme: 21:01 - 13/05/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
Gaye Elif Üçeyler - Çiğdem Yokmaç
Gaye Elif Üçeyler - Çiğdem Yokmaç

Görmek ve yürümük hepimiz için çok doğal eylemler. Ama onlar için öyle değil. Gaye Elif Üçeyler ve Çiğdem Yokmaç iki engelli arkadaş. Engelli dediğimize bakmayın. Onlar engelleri birlikte aşan 'Engelsiz Kızlar'. Yürüyüş bozukluğu ve güçsüzlük gibi durumlara yol açan aksonal polinöropati hastası olan Üçeyler ve görme engelli Yokmaç, birbirlerinin gözü ve ayağı olmuş durumda. Bu sıkı dostluğun hikayesi iki yıl öncesine uzanıyor. Aynı iş yerinde çalışan kızlarla tanıştığımızda enerjileri bize de bulaştı. Tüm engellilere örnek olmak için 'Engelsiz Kızlar' ismiyle sosyal medyada kendi sayfalarını açan kızlar, dalış, bisiklete binmek, konserlere gitmek gibi yaptıkları etkinlikleri paylaşıyor. Önümüzdeki günlerde de yamaç paraşütü yapmaya hazırlanan ikili, "Birbirimizin gözü ayağı olduk. Birlikte daha güçlüyüz" diyor.

YÜZMEDE BİRİNCİ

24 yaşındaki Gaye Elif Üçeyler, emekli bir anne babanın en büyük çocukları. Henüz 3 aylıkken ailesi Üçeyler'in kafasını tutamaması üzerine bir şeyler olduğunu fark eder ve soluğu hemen doktorda alırlar. Teşhis iki buçuk yaşında konunca Üçeyler'in hastalıkla olan mücadelesi başlamış. 5 yaşından beri kaslarını güçlü tutmak için yüzme sporu ile ilgilenen Üçeyler, Türkiye genelinde çeşitli birincilikler elde etmiş. Nişantaşı Üniversitesi Psikoloji bölümü son sınıf öğrencisi olan Üçeyler, iki yıldır da Avcılar Belediyesi Kadın Aile Hizmetleri Müdürlüğü'nde memur olarak çalışıyor. Azmiyle dikkat çeken Üçeyler, "Engelli ve engelli ailelerine destek olmak, onları anlamaktan öte hissedebildiğimi göstermek ve dezavantajlı insanlara örnek olabilmek için psikoloji okumaya karar verdim" ifadelerini kullanıyor.


UYANDIĞIMDA GÖRMÜYORDUM

25 yaşındaki Çiğdem Yokmaç ise Adıyamanlı bir ailenin altıncı çocuğu. Görme yetisini 9 sene önce kaybeden Yokmaç, "Lise birinci sınıftayken birgün uyuyup uyandığımda göremiyordum. Doktorlar neden böyle olduğunu bir türlü bulamadılar. Bütün hikâyem bu. 16 yıl gören biri olarak karanlık bir dünyaya alışırken büyüdüm" şeklinde konuşuyor. Yokmaç, yaşadığı zorlu günlerde okulu bırakıp eve kapanmış ama bu pek uzun sürmemiş. Hayata dört elle sarılmayı bilmiş. Baston kullanma eğitimleri alarak ailesinin tüm korkularına rağmen tek başına dışarıya çıkmaya başlamış. Braille alfabesini öğrenmiş. Liseyi açıktan bitirerek İstanbul Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler okuyan Yokmaç, Üçeyler gibi Avcılar Belediyesi'nde Sosyal Destek Müdürlüğü'nde çalışıyor. İşe gidebilmek için her gün saat sabah 5’te kalkıyor. Hukuk bölümüne geçiş yapmak isteyen Yokmaç, "Aileme okuyacağım dediğim zaman inanmadılar. Ama üniversiteyi kazandım.Şu an çalışıyorum çok şükür, okulumu da bitireceğim. Onların yapamadığı şeyleri yapıyorum. Artık bana dair hiçbir korkuları yok" diyor.


BAKKALA GİTMEKLE BAŞLADIK

Günümüz gençlerinin ‘okul bitsin bir iş bakarız’ klişe sözlerine inat öğrenciyken işe atılan bu iki engelli arkadaş birbirlerini henüz tanımıyorken KPSS sınavına girerek 2015 yılında aynı iş yerinde karşılaşmış. Farklı birimlerde ama aynı katta çalışan Engelsiz Kızlar’ın hikâyesi de burada başlar. “Bence birlikte yapılmış olan en değerli şey yaşamış olduğumuz zorluklar karşısında benzer duygular hissetmiş olmamız" diyen Üçeyler’in sözlerini devam ettiren Yokmaç, “Memur olacağımız için işe başlarken eğitim aldık. Eğitimler sırasında karşımızda yer alan bakkala ‘Keşke tek başımıza gidebilsek’ diyorduk. Yağmurlu bir günde ilk olarak bakkala gittik beraber. Heyecanlandık ama güzel oldu. Ondan sonra devamı da geldi. Sonra konserlere gitmeye başladık. Daha sonra ikili bisikletleri kullanmaya başladık. Konser ve festivallere katıldık. Şimdi de Fethiye'ye gidip yamaç paraşütü yapacağız. Sonra da yurtdışına gideceğiz inşallah” şeklinde anlatıyor. Engellilerle ilgili çalışmalarda yer almak isteyen ikilinin maceralarını siz de merak ediyorsanız Facebook'taki 'Engelsiz Kızlar' sayfasını takip edebilirsiniz.

Dizlerim kan içinde eve gelirdim

Denge problemi olduğu için bisiklet sürmeyi öğrenirken zorlandığını belirten Gaye Elif Üçeyler, “Bisiklet kullanmak benim açımdan zor bir olaydı. Ama ben gizli gizli sokakta bisiklet kullanmayı öğrendim. Her gün dizlerim kan içinde eve gelirdim” diyor ekliyor: “Çevremizden hep olumlu ve güzel tepkiler aldık. Çalıştığımız yerde insanlar tedirgin oldular ancak daha sonra birlikte bir şeyler yapabildiğimizi görünce sıradan davranmaya başladılar.”


Kendinize inanın

Engelliler için hayatın zor olduğunu söyleyen Üçeyler, “Yine de hiçbir şeyin imkânsız olmadığına inanıyorum. Sadece daha fazla emek ve çaba istiyor. Ve bunun için gereken gücü yalnızca kendi içimizde bulabiliriz. Engelli olmak ya da özel durumu bulunmak hiçbir şeye engel değil. Ben son iki yıldır hem çalışıp hem okudum. İnsanların kendine güvenleri olduktan sonra her şeyin altından kalkabileceklerini düşünüyorum” diyor. Engelli bir kadın olmanın daha zor olduğundan bahseden Çiğdem Yokmaç ise engelli kızların çekincelerini atmaları için örnek teşkil etmek istiyor.

#Yürüyüş
#Denge
7 yıl önce