|

'Bu fotoğraf sadece fotoğraftan ibaret değil'

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Akif Emre köşesinde ABD Başkanı Trump'ın Suudi Arabistan ziyaretini analiz etti. Ali Saydam, İsmail Kılıçarslan, Hasan Öztürk ve Hatice Karahan da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
09:56 - 23/05/2017 Salı
Güncelleme: 11:56 - 23/05/2017 Salı
Yeni Şafak
İsmail Kılıçarslan, Akif Emre, Hatice Karahan, Hasan Öztürk ve Ali Saydam
İsmail Kılıçarslan, Akif Emre, Hatice Karahan, Hasan Öztürk ve Ali Saydam

Akif Emre, Ali Saydam, İsmail Kılıçarslan, Hasan Öztürk ve Hatice Karahan'ın yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

'Gölgelerin gücü adına'


Bazı resimler temsil ettiği sanılan nesneleri resmetmezler. Bunu anlamak için resmin altına ne olmadığını yazmak gerekebilir. Tıpkı sürrealist ressam Rene Magritte resminde olduğu gibi, “bu bir pipo değildir” demek zorunda kalabilirsiniz. Foucault gibi düşünürler de bunun neden bir pipo olmadığına dair kitap yazmak zorunda kalabilirler. Oysa söz konusu ressamın tablosunda bir pipo resmi vardır ama mevzubahis etmemize neden olan resmin altına iliştirdiği yazıdır: Bu bir pipo değildir.Suudi Arabistan'ı ziyaret eden (ticaret eden) Trump 110 milyar dolarlık silah anlaşması yaptıktan sonra uluslararası bir açılış yaptı. Riyad'da “itidal” adı verilen “Uluslararası Radikal Düşünceyle Mücadele Merkezi”nin açılışını gerçekleştirdi. Açılış sırasında ortaya çıkan fotoğraf her şeyi gölgelediği gibi, çok şeyi de açıklayacak mahiyette idi. Bir dünya küresine ellerini koyan üç isim. Aydınlatılmış kürenin alttan ışıklarının çehrelerine vurmasıyla karanlık mekanda ortaya çıkan manzara “gölgelerin gücü adına” savaş tamtamları çalan çizgi roman kahramanlarını hatırlatıyordu. Bir yanda askeri darbeyle iktidara el koymuş bir diktatör, diğer tarafta bir hanedan reisi ve demokratik dünyanın patronu… Üçü de küre-i arza el koymuş, meçhul karanlığa bakarak radikalizmle mücadele yemini ediyorlar gibi. Marvel'in Galaksinin Bekçileri'nden bir sahne sanki..


Belediyelere düşen görevler konusu


AK Parti'nin 21 Mayıs Kongresi bizce tarihe “Reis'in geri döndüğü”, “Partisiyle yeniden buluştuğu” ve benzeri bir kayıtla değil Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'Başlama Vuruşu' için topa vurduğu ya da düdük çaldığı gün olarak geçecektir…Cumhurbaşkanı'nın 21 Mayıs konuşmasını iyi 'okuyanlar' (dinleyenler değil) Cumhurbaşkanı'nın sözlerinin satır aralarında bir tür 'Yenilenme've 'Yeniden konumlanma' mesajı olduğunu görecektir…Sayın Cumhurbaşkanı ve kurmaylarının 2016 seçimlerini ve son referandum sonuçlarını gayet titiz bir şekilde okuyarak gerekli sonuçları çıkardıkları anlaşılıyor.Yeni Türkiye'nin ancak Yeni AK Parti ile inşa edilebileceğine de Sayın Cumhurbaşkanı tarafından işaret edildi sanki o konuşmada. Tabii geçmiş büyük başarıları zinhar inkâr etmeden…


Trump'ın çektiği bir numara


Amiyane tabirle söyleyecek olursak 'dükkânın sahibi mekâna geri döndü.' Dün yapılan AK Parti kongresinin tek cümlelik özeti budur benim zihnimde. MKYK listesinden yapılan konuşmalara kadar Recep Tayyip Erdoğan'ın bu tarihi gününün işaret ettiği şeyse 'toplumu bütünüyle kucaklama' meselesidir.Takip edenler hak verecektir. İlk kez bir takım sahte MKYK listelerinin havalarda uçuştuğu, sosyal medyada dolaştığı bir kongre de oldu bu. Tabii ki günün sonunda sanal listeler değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gönlündeki çalışma arkadaşlarından oluşan liste seçildi.Kongreye saatler kala Mustafa Ataş ismi üzerinden çekilmeye çalışılan liste operasyonu da bir kenara not ettik elbette. Buldukları her fırsatta nifak tohumu ekmeye çalışan bazılarının uslanacağı yok gibi. Allah bu süreçte doğruların yardımcısı olsun.


Hesap yapanlar şaşırdı


Ak Parti 3. Olağanüstü Kongresi geride kaldı. Kurucu lider Recep Tayyip Erdoğan 1000 gün sonra yeniden 1414 oy Genel Başkanı oldu.Ak Parti kongresini sadece Erdoğan'ın genel başkan olması şeklinde okursak yanılırız. Yine cumhurbaşkanının bir partinin üyesi ve genel başkanı olması şeklinde yorumlarsak da…Özal ve Demirel'in cumhurbaşkanı olduktan sonra hayal ettiği ancak başaramadığı partilerine geri dönme arzularını hatırlayalım.Köşk'e çıkan bu iki lider de partilerindeki güçlerini yitirdiler. Partileri bambaşka bir yöne evrildi. Ve sonun


'Orta demokrasi tuzağına düşmeyeceğiz' ifadesi


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti Genel Başkanlığına dönmesiyle başlayan taze epizot, Yeni Atılım Dönemi olarak lanse edildi. Dönemin üç ana ayağı ise, bilindiği üzere, demokrasi, değişim ve reform olarak tanımlandı. Doğrusu AK Parti'nin hükûmet ettiği Türkiye'miz için inkâr edilemez mühim gereksinimler bunlar. Hatta durumu parti özeline indirgersek, 2019 seçimlerine giden süreçteki başarının derecesini belirleyecek yerinde vurgular oldukları da, tartışılmaz…Nitekim sistemdeki yeni çıta doğrultusunda referandum sonuçları baz alındığında, imza atılan son dar zafer marjının, AK Parti'ye işin kolay olmayacağı yönünde mesajlar verdiğine şüphe yok. Tıpkı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kongre konuşmasında açıkça ifade ettiği gibi… Dolayısıyla, söz konusu marjı rahatlatmak isteyen Erdoğan'lı yeni AK Parti'nin, önümüzdeki 2,5 yıllık süre zarfında, çok ve belki de daha önemlisi etkin ve etkili çalışması gerekecek.


#​Akif Emre
#Ali Saydam
#İsmail Kılıçarslan
#Hasan Öztürk
#Hatice Karahan
7 yıl önce