FETÖ'nün en büyük oyunlarından biri olan Selam Tevhid Kupası'nın mağdurlarından eski Selam Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Tekin tahliye edildi. Anayasa Mahkemesi, geçtiğimiz günlerde “silahlı terör örgütü kurucusu ve üyesi olmak” suçlarından mahkum edilen Hasan Kılıç, Mehmet Şahin ve Yusuf Karakuş ile Mehmet Ali Tekin'in yargılandığı Selam Davası'nda yeniden yargılama kararı ve mağdurlara tazminat ödenmesine karar vermişti.
Tekin 8 yılı hapiste ve evinden uzakta 16 yıl süren mağduriyetin ardından tahliye olduğu gün Yeni Şafak'a özel açıklamalarda bulundu. Buruk bir sevinç yaşadığını ifade eden Tekin, “Cezaevindeki arkadaşlarımın da tahliye olmalarını bekliyorum” dedi. FETÖ'nün kumpasını ve tahliye sürecini anlatan Tekin, “Elhamdülillah tahliye olduk. Adalet kısmen yerini buldu. Suçsuz olduğumuzu biliyor ancak hukuki olarak tüm iftiralar tamamen üzerimizden silinmiş değil. 28 Şubat sürecine muhalefetimiz nedeniyle bana ve arkadaşlarıma kumpas kuruldu. Uğur Mumcu suikastini bize ihale etmeye çalıştılar. Kendi kurdukları senaryo ile Abdülhamit Çelik ve Yusuf Karakuş'a bombayı sözde nasıl patlattığımızın tatbikatını yaptırdılar. Benim o gece Abdülhamit Çelik kardeşimizin düğününde olduğum konuşma yaptığım ve video çektiğim ispat edilince kumpas çöktü. Hatta bu suçlamadan tutuklanan 9 kişiden 5'i de o düğündeydi. Gözcülük tutmayınca planlamadan ceza verdiler” dedi.
Mumcu iftirası tutmayınca başka iftiraların uydurulduğunu söyleyen Tekin, “Mumcu'nun katilleri iftirası tutmayınca 1989 ile 1999 yılları arasında Ankara'da işlenen tüm faili meçhul cinayetlerin sorumluları olarak gösterdiler. Evimde yapılan aramalarda kasetler, kitaplar örgütsel döküman olarak gösterildi. Daha sonra bazı yetkililer bize şu itirafta bulundu; “Biz sizin suçsuz olduğunuzu biliyoruz ama bu suçlar size ihale edildi. Ya bunları kabul edeceksiniz ya da öleceksiniz” İşkence ile iftiraları kabul etmemizi istediler.
Suçlamaların işkenceyle kabul ettirilmeye çalışıldığını vurgulayan Tekin, “Önce Hizbul Tevhid Örgütü diye ifadelerimizi aldılar. Tutanakları imzaladık. Sonra gece yarısına doğru tekrar geldiler bu sefer Tevhid Terör Örgütü diye düzeltip imzalattılar. Yine değiştirip en son Selam Tevhid Terör Örgütü şeklinde yazıp imzalattılar. Bu şekilde sabaha kadar sürekli örgütün adı değişti, tekrar tekrar imzalar attırıldı. Bizi mahkemeye çıkardılar. İlk mahkemede ifadelerin işkence altında alındığını söyledik.” diye konuştu.
Yurt dışı gezilerinin örgüt çalışmaları şeklinde gösterilmeye çalışıldığını söyleyen Tekin, "En başta terör örgütü üyesi olarak gösterildik. Ardından Yargıtay örgüt lideri olarak yargılanmamı istedi. Gerekçe de Afganistan, Çeçenistan, Bosna, Sırbistan gibi çok sayıda yurt dışı gezilerim olmuş. Faaliyeti çok buna yöneticilikten ceza verin dediler. Tüm bu gezilerim gazetecilik faaliyeti içindi" dedi.
Gülen'i deşifre edince hedef olduklarını vurgulayan Tekin, “2000 yılında yapılan operasyonları derin devlet yapıyor zannediyorduk. Çünkü FETÖ'nün o kadar da güçlü olduğunu zannetmiyorduk. Selam Tevhid kumpası ortaya çıkınca FETÖ'nün organize ettiğini anladık. Çünkü biz Selam Gazetesi'nde Gülen'le alakalı 10 günlük yazı dizisi yayınlamıştık. Bu yazılarla Gülen'in Amerika'ya, Siyonizme nasıl hizmet ettiğini anlatmıştık. Sonra hedef alındık. Meğer Yargıtay'a emri de diziyle vermişler” ifadelerini kullandı.
Toplamda 6 yıl suçsuz yere hapis yattığını söyleyen Tekin, “2 kez hapis yattım. İlk başta 5 yıl 2 ay yatıp daha sonra serbest bırakılınca tekrar yeni iftiralarla beni tutuklayacaklarını bildiğim için Azerbaycan'a gittim. Ancak FETÖ kendi adamlarıyla beni orada tutuklattı. Özellikle 15 Temmuz sabahı beni Türkiye'ye getirttiler. Darbe girişimi ile yakalanacak siyasilerle birlikte beni de infaz etmeyi hedeflediklerini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Tekin şunları kaydetti:
"Bu ikinci tutuklamayla birlikte toplam 6 yıl suçsuz yere yattım. Yaklaşık 8 yıl ailemden tamamen uzak kaldım. 16 yıl bu iftiraların mağduriyetini yaşadım. Hala da gerek 28 Şubat sürecinde gerekse de FETÖ yüzünden hala hapislerde yatan birçok masum var. Dileğim, insan haklarının ihlal edilmediği bir Türkiye'ye kavuşmak. İnşallah Cumhurbaşkanımız bunu başaracaklar” temennisinde bulundu.
Azerbaycan da kaldığı cezaevinde yaşadığı bir anısını da anlatan Tekin, “Türk televizyonu olarak sadece TRT1 vardı. Diğer mahkumlar haberlerde Erdoğan çıkınca susup dinlerlerdi. Diğer mahkumlara da susun kişi (erkek) konuşuyor” derlerdi” diye konuştu.
Kumpası yasa dışı dinlemelere kılıf yaptıklarını ifade eden Tekin, “Selam Tevhid kumpasıyla yasa dışı faaliyetlerini gizlemeyi amaçladılar. Çünkü FETÖ'cu polisler, savcılar, hakimler sözde Selam Tevhid örgütü üyeliği gerekçesiyle o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Ahmet Davutoğlu olmak üzere binlerce kişiyi dinlemeye aldılar.” dedi.
Kumpas nedeniyle hala hapiste olan kişilerin olduğunu hatırlatan Tekin, “Tutuklandıktan 3 ay sonra Selam Gazetesini de kapattılar. Trabzon, Konya, Malatya gibi gazete aboneliği görevlerinde bulunan kişilere de operasyonlar yapıldı. Yaklaşık 1200 kişi gözaltına alındı. Kimisi 3 kimisi 5 yıl farklı farklı hapis cezaları verildi. Hala da hapiste bulunan arkadaşlarımız var.” diye konuştu.
