Bölgenin çalkantılı bir süreçten geçtiğini, sorumsuz birinin bütün uyarılara rağmen provokatif bir dil kullanarak, bölgeyi istikrarsızlaştırmak, bir süre sonra iç savaşa sürüklemek, daha sonra dış etkenlerin müdahale etmesiyle taşeronların savaşına dönüştürmek yönünde bir irade sergilediğini vurgulayan Yılmaz, bunun kabul edilemez olduğunu belirtti. Öztürk Yılmaz, şöyle devam etti:
"Hükümetin Barzani'ye, 'Bu sevdadan vazgeç' deyip 24 saat süre vermesi lazım. Eğer bu süre içinde geri atım atmıyor ve hala hükümetten ve Türkiye'den giden sesleri ayağının altına alıp çiğniyorsa o zaman askeri, siyasi ve ekonomik tedbirler içeren bir paket hazırlanması lazım. '24 saat süre verilmesi lazım' dedik, eğer uymazsa ne yapılaması gerektiği Milli Güvenlik Kurulunda değerlendirilecektir. Ama bazı hususlar var; anladığı dilden konuşmak diye bir kavram vardır diplomaside. O anladığı dilden konuşmak gerekir."
- Erteleme değil iptalini istiyoruz
- Barzani’ye sert yanıt vermeye hazırlanan Türkiye, 22 Eylül’e çekilen Milli Güvenlik Kurulu toplantısı öncesi, müdahale seçeneklerini ortaya koymaya başladı. TSK’nın, Habur sınır kapısında düzenlediği tatbikatla, askeri tedbirler de dahil her seçeneğin masada olduğu net bir şekilde vurgulandı. Bu adımın ardından Habur’dan ticarete yönelik kısıtlamalar, Barzani’nin Türkiye’deki şirketlerine yönelik denetimlerin arttırılması gibi hamlelerin gelebileceği belirtiliyor. Türkiye, Kerkük’ü işgal planını da içeren referandum konusunda “erteleme” değil, “iptal” istiyor. Bu doğrultuda da sadece bugün için değil, gelecekte de caydırıcılık yaratacak keskinlikte önlemler masada.