|

Cingöz Recai okumayı sevdirdi

Yarım asır sonra beyazperdeye geri dönen Cingöz Recai, zengin kötülerin baş belası yoksulların yardımcısı olmaya devam ediyor. Peyami Safa’nın yazdığı 12 kitaplık serisi bulunan Cingöz, hikayelerinde olduğu gibi Türk aklını kullanarak yabancı ajanları alt ediyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 15/10/2017 Pazar
Güncelleme: 04:41 - 14/10/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
Milli kahramanımız Cingöz Recai, bir kez daha beyaz perdeye taşındı.
Milli kahramanımız Cingöz Recai, bir kez daha beyaz perdeye taşındı.

Yoksulların gözünde iyilik meleği, haksız şekilde zengin olan kötülerin şeytan bildiği yerli ve milli kahramanımız Cingöz Recai, bir kez daha beyaz perdeye taşındı. Yıllar içinde Arsen Lüpen geride kaldı, unutuldu. Sherlock Holmes film ve dizileriyle manşetlerden düşmüyor. Şimdi sahne sırası Cingöz Recai’nin... Onur Ünlü’nün yönettiği “Cingöz Recai: Bir Efsanenin Dönüşü” adlı filmde Recai’nin yeni macerasına tanıklık ediyoruz. Türk polisiye edebiyatının en ünlü kahramanı Cingöz Recai, 1927 yılında Peyami Safa tarafından Server Bedi takma adıyla yazılmaya başlandı. Bu müstear, yazarın annesi Server Bedia hanımdan ilhamla konmuş. 16 sayfalık formalar halinde yazılan hikayelerde “yakışıklı, kurnaz, cesur, soğukkanlı, zarif, tahsilli, görgülü, cömert ve kibar bir serseri” olarak tanımlanan Cingöz Recai’nin türlü oyunlarla zenginden çaldıklarını yoksullara dağıtması konu ediliyor. 12 kitaplık Cingöz Recai külliyatını yayınlayan Damla Yayınları’nın sahibi Hasan Hüseyin Doğru, “İstanbul ve Ankara’daki kütüphaneler tarandı, adeta kültürel bir kazı çalışması yaptık ve Cingöz Recai’nin unutulmaya yüz tutan hikayelerini bulup yayınladık. Orijinal üsluba sadık kaldık. Kahramanımız Arsen Lüpen ve Sherlock Holmes gibi yabancı polisiye kahramanlarına kafa tutuyor. Anlattığı hikayelerin sonunda Türk aklı Fransız veya İngiliz aklını yener demeye getiriyor” diyor.

KİTAPLARA İLGİ ARTTI

1890’larda dünyada başlayan polisiye roman akımı, Abdülhamid devrinden itibaren ülkemize etki etmeye başlıyor. Edebi eserleriyle geçinemeyen Peyami Safa, Cingöz Recai’yi para kazanmak için mecburen yazdı. Çünkü bu tür polisiye kitaplar, diğer türlere göre daha basit görünüyordu. Safa, hayatını kalemiyle kazanmıştır. Hatta şöyle bir nükte vardır: Peyami Safa, Server Bedi’nin evinde oturuyor. Yazarın düşünce kitapları ve romanları Ötüken Neşriyat tarafından basılırken çocuk ve gençlik edebiyatı kitapları Damla Yayınları tarafından okura ulaşıyor. Hasan Hüseyin Doğru’nun babası Mehmet Doğru, Peyami Safa’nın baldızı Meziyet Türkay ile sözleşme imzalayıp kitapların yayın hakkını elde etmiş. Hasan Hüseyin Doğru, “Peyami Safa olayları 16 sayfaya sığdırmak için konsantre hikayeler yazmış. Bizim kitaplarımızın her birinde 7 hikaye bulunuyor. Recai’den başka yazarın Çekirge Zehra, Kartal İhsan gibi polisiye karakterleri de bulunuyor. Ancak bu karakterler Recai kadar ilgi görüp tanınmadı. Yazarın çocuklara yönelik kitapları da var. Okullara yönelik bu kitaplara ilgi her zaman vardı ama şimdi büyük bir artış oldu” ifadelerini kullanıyor. Cingöz Recai serisinde bulunan bazı romanların adı şöyle: “Arsen Lüpen İstanbul’da, Kral Faruk’un Elmasları, Mişon’un Definesi, Cingöz Kafeste, Madam Çiviciyan’ın Gerdanlığı, Tiyatro Baskını, Esrarlı Köşk, Sultan Aziz’in Mücevherleri.


AYHAN IŞIK’TAN KENAN İMİRZALIOĞLU’NA

1954 yılında Metin Erksan’ın yönettiği “Beyaz Cehennem” filmiyle sinema perdesinde boy gösteriyor. Bu filmde Turan Seyfioğlu’nun hayat verdiği Cingöz, eroin kaçakçısının mirasının peşine düşer ve İranlı çeteyle mücadele eder. Tarihler 1969 yılını gösterdiğinde ise rejisör koltuğunda Safa Önal’ın oturduğu Ayhan Işık’lı Cingöz Recai filmi seyirciyle buluşur. Kibar ve çapkın hırsız Cingöz Recai, şimdiye kadar hep Ayhan Işık’la özdeşleşmiştir. Cingöz Recai, Onur Ünlü’nün yönetiminde üçüncü kez beyazperdede: Cingöz Recai, Bir Efsanenin Doğuşu. Kenan İmirzalıoğlu’nu Recai rolünde izlediğimiz yapımda Başkomiser Mehmet Rıza’yı Haluk Bilginer, zengin genç Eren’i Fatih Artman, Cingöz’ün sadık yardımcısını Serkan Keskin ve esas kızı ise Meryem Uzerli oynuyor. Dünyadaki her milletten kahramana, ajana, zengine, dedektife kafa tutan Cingöz, filmde de Rus, Alman, İngiliz ajanlara gereken dersi veriyor. Filmin sonunda devamı gelecek izlenimi veriliyor. Bakalım Cingöz Recai’nin hangi maceraları seyirciye ulaşacak...


Çocuklara okumayı sevdirdi

Peyami Safa’nın Ömer Seyfettin gibi, çocuklara okumayı sevdiren bir yazar olduğuna değinen yayıncısı Hasan Hüseyin Doğru, “Çizgi roman tadında olduğu için çocuklara okumayı sevdiriyor. Ayrıca maceraların geçtiği mekanları çok güzel betimliyor. Kitapta geçen Rum Okulu, bugün İranlılar’ın okulu. Bir başka hikayede Firuzağa Camii’nin yanındaki Firuzağa Çarşısı’nı tarif ediliyor. Burası bugün yok. Kitaplar üzerinden kaybedilen bir İstanbul tarihi de çıkartılabilir. Burada akademisyenlerimize iş düşüyor” diyor.


Kültür ihracatı yapabiliriz

Hasan Hüseyin Doğru, Fransa’daki çizgi filmlerin yüzde 75’inin yerli olması şartını hatırlatarak şunları söylüyor: “Amerikan çizgi filmleri en yaygın olanıdır. Fransa da Amerika da Hristiyan. Peki Fransa neyden korkuyor olabilir? Kendi özgün Fransız kültürlerini korumak için çabalıyorlar. Bizim de hassas olmamız lazım. Örneğin Marco Polo, bilim dünyasında adı geçmeyen, Doğu’daki seyyahlara özenip yola çıkan, seyahatnamesi bile olmayan yarı hayali bir kahramandır. Bu kişiyi dünya bilirken bizim kahramanlarımızın esamesi okunmuyor. Bazı Arap ve Balkan ülkeleri, Endonezya, Malezya gibi yerlere birçok dizi satışı yapıyoruz. Hepsi Türk kahramanlarını izliyor. Bunu, kitap yoluyla da yapabiliriz. Cingöz Recai gibi bizim kültürümüzü ön plana çıkartan kahramanlar oldukça yabancı ülkelere kültür ihracatı yapabiliriz. Bardak doldukça taşacaktır” ifadelerini kullanıyor.

#Cingöz Recai
#Peyami Safa
#Kenan İmirzalıoğlu
#Sinema
7 yıl önce