|

Çölde bir damla suyun hikayesi

Tam altı yıl sonra yeniden ortaya çıkan kuraklık karşısında Somali halkı çaresiz. Altı milyon insanın ölümle burun buruna olduğu Somali’de su bulmak için kamplara gelen insanlara tankerlerle su taşıyoruz. Bu kampların birinde tanıştığım Fatıma teyze en son ne zaman temiz su içtiğini bile hatırlamıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 14/05/2017 Pazar
Güncelleme: 21:08 - 13/05/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
​Çölde bir damla suyun hikayesi
​Çölde bir damla suyun hikayesi
Mustafa Olgun

Somali altı yıl sonra bir kere daha kuraklığa bağlı krizle karşı karşıya. 12 milyon nüfuslu ülkede 6 milyon insan ölümle burun buruna yaşıyor. 2011 yılında yaşanan ölümcül kuraklık sonrasında binlerce insan hayatını kaybetmişti. Henüz 2011 krizinin etkileri tam olarak atlatılamamışken ülke yeni bir krizin eşiğinde. Kurak geçen yağmur sezonları sonrasında birçok su kuyusu kurumuş. Biz de İHH’nın acil yardım ekibiyle birlikte Somali’deyiz. Karşımızdaki manzara yürekleri burkuyor. Hayvanları ölmeye başlayan aileler köylerini terk ederek 40-50 kilometre yolu aşıp şehir merkezlerine yakın mülteci kamplarına geliyor. Bu zorlu yolculuk bitip bir mülteci kampına ulaştıklarında asıl yaşam mücadelesi başlıyor. Kamplarda ilk iş bir yaşam alanı oluşturmak. Çalılarla yapılan çadır iskeleti onlarca parça kumaştan yama ile tamamlanıyor. Çocukların güneşten ve tozdan bir nebze olsun korunması için yapılan bu küçük çadırlarda 5-6 kişi bir arada yaşamak zorunda.

ÇÖLDE BİR DAMLA SU

Kavurucu sıcağın altında günlerdir mülteci kamplarını ziyaret ediyoruz. Sabahları ilk işimiz tankerlerle su dağıtımı yapmak. Daha sonra belirlenen ailelere gıda paketleri ulaştırılıyor. Akşam olup otele ulaştığımda çölde kurulmuş kamplardan topladığım tozdan arınmaya çalışıyorum. Binlerce aile hala bu kamplarda yaşam mücadelesi veriyor.

BEYDABA’NIN GÖZÜ

Fatıma teyze ve binlerce mültecinin Beydaba şehrine gelmesinin sebebi hala canlılığını koruyan su kuyularının olması. Şehrin en önemli noktası Beydaba’nın gözü olarak anılan su kaynağı, sömürge döneminden itibaren binlerce insana hizmet vermeye devam ediyor. Burası adeta şehrin atar damarı. Su dağıtımı durmadan devam ediyor. Muhammed kuyunun teknik işlerinin sorumluluğunu üstlenmiş. Yanına gittiğimde gururla çalışma alanını tanıtıyor. Eski boş bir yapının içinde birisi bozulmuş birisi çalışan iki motor vardı. Muhammed üstü başı yağ içinde bir yandan kuyunun bozulan motorunu tamir ederken diğer yandan da depolar boşalmadan yukarıya su pompalamaya devam ediyordu. Onlarca su taşıyan eşek kuyrukta beklerken deposunu dolduran suyu satmak için yola çıkıyor. Gün boyu yapılan bu seferlerle akşam eve 2-3 dolar götürebilecekler.


  • Afife bebek, annesi ve kardeşi ile 90 kilometre yolu yürüyerek Bay Hastanesi’ne ulaştıklarında beslenme yetersizliği sebebiyle vücudunda ödem oluşmaya başlamış. Bütün çocuklar halsiz ve çaresizlik içinde yatarken o elleri göğsünde sancılar içerisinde kıvranıyordu. Annesi kardeşi ile ilgilenirken ara ara onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Vücudunda oluşan yaralar ve çektiği acı Somali’nin kaderinin kısa bir özeti gibiydi. Görevimiz bitirip döndüğümüzde zihnimde Afife bebeğin kıvranışları ve gözyaşları kaldı.
Koleradan ölümler devam ediyor

Kampların çoğunda tuvalet bulunmuyor. Hijyen konusunda sıkıntılara sebep olan bu durum yüzünden kolera salgını başlamış. Aslında önlenmesi ve tedavisi oldukça basit olan bu hastalık yüzünden ölümler yaşanıyor. Şehirdeki hatta eyaletteki tek hastanede olan Bay hastanesinde sadece iki doktor var. Hastanenin 80 kişilik olan beslenme bölümü 150 kişiye kadar artırılmış ve birçok çocuğun tedavisi hastane bahçesinde yapılıyor. Şimdiye kadar sadece çadır dağıtımı gerçekleştiren Birleşmiş Milletler’in yardım bütçesinin büyük bir çoğunluğunun operasyon masraflarına gittiği görülüyor. Ayrıca saha çalışması yapmadan yayımlanan raporlarında ölüm sayıları sadece hastane kayıtlarını gösterirken onlarca çocuk ve yetişkin kamplarda ölmeye devam ediyor.

Yeni krizler önlenebilir

Somali’de yaşanan savaş ve çatışmalar alt yapının gelişmesini olumsuz etkilemiş. Kuraklık dönemlerinde su kaynakları kurumaya başlayınca insanlar için tek seçenek daha büyük şehirlere göç etmek. Genellikle elle kazılan yüzeysel su kuyularıyla yaşam devam ettirilmeye çalışıyor. Planlı olarak yapılacak derin su kuyuları etkili çözümlerden birisi olabilir. Bu konuda İHH'nın inşa ettiği su kuyuları 150-200 metrelik artezyen sondaj çalışması örnek sayılabilir. Çıkartılan su saklanması ve aktarımı için 9 metre yükseklikte bulunan 40 tonluk beton depolara aktarılıyor. Enerji sağlanması için güneş panelleri ve jeneratör odası inşa ediliyor. Tarım arazilerine su hattı çekimi ve hayvanlar için 3 farklı boyutta yalak yapımı ile tamamlanan proje bölgedeki 10 bin kişiye hizmet verebiliyor.

Bereketli topraklar

Somali kuraklık denilince ilk akla gelen ülkelerden olmasına rağmen sanılanın aksine oldukça verimli topraklara sahip. Yıl içinde birçok kez hasat alınabilecek bir iklime sahip olan ülkede tarım arazileri ekilemiyor. Su kuyusu ve kaynağının olduğu araziler Afrika’nın bereketini gözler önüne seriyor. Verimli bahçelerden birindeyiz. Etrafımız limon ağaçlarıyla çevrili. Tarlalarda mısır, domates, biber, karpuz ekimleri yapılmış. Yerin sahibi olan Ali amcanın diğer tarlalarındaki su kuyuları kurumuş ama bu tarladaki kuyu hala canlılığını koruyor. Komşularının deve, inek ve keçilerinin buradan ücretsiz istifade etmelerine izin vermiş. Ayrıca mülteci kamplarına da su taşınarak dağıtım yapılıyor.

  • TEMiZ SU NE ZAMAN iÇTi HATIRLAMIYOR
  • Fatıma teyzeyle mülteci kamplarından birinde karşılaştım. Sabah kampa ulaştığımızda herkes su tankerini bekliyordu. Sarı bidonlar sıraya dizilmiş, çocuklar kalabalık arasında koşturuyordu. Kavurucu sıcağın altında su dağıtımı başladığında Fatıma teyze dikkatimi çekti. Bir kaptan su içiyor ve etrafındakilere ikram ediyordu. Suyla buluşma anı beni çok etkilemişti. Yanına gidip tanışmak istedim. En son temiz suyu ne zaman içtiğini sorduğumda uzun bir sessizliğin ardından hatırlamadığını söyledi.
#Somali
#Su
#Kuraklık
7 yıl önce