|

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kudüs kırmızı çizgidir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Kudüs'ün Müslümanların kırmızı çizgisi olduğunu belirten Erdoğan, Trump'ın Kudüs ile ilgili adım atması halinde İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesinin İstanbul'da toplanacağını açıkladı. Kamuoyunun merakla beklediği taşeron işçiye kadro düzenlemesiyle ilgili düzenlemenin detaylarını Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısında açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'deki Reza Zarrab davasını ise bir komplo olduğunu söyledi.

Yeni Şafak
12:50 - 5/12/2017 Salı
Güncelleme: 15:30 - 5/12/2017 Salı
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.Cumhurbaşkanı Erdoğan,
ABD'nin, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağı
iddiasını sert ifadelerle eleştirdi. Erdoğan, kamuoyunda merakla beklenen
taşeron işçilere kadro
düzenlemesiyle ilgili flaş bir açıklama yaptı. Erdoğan taşeron işçilere müjdeyi verdi. Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

MGK'nın kasım ayı olağan toplantısına başkanlık ettim. Çarşamba günü 375 eseri ülkemize kazandırdık. Ana muhalefet partisini başındaki zatın, grup kürsüsüden sallandığı kağıtların yalan olduğunu ifade ettik. İpliğini pazara çıkardık. Buradan bir kez daha söylüyorum. Cumhurbaşkanının ve yakınının bu tür dolandırıcılıklarla asla alakası ve işi yoktur. Yurt dışına gönderilmiş herhangi bir paraları da söz konusu kesinlikle değildir. Ana muhalefetin, ana hıyanetin başındaki zata çağrımı tekrarlıyorum.

Şayet iddiasını ispat etmiş olsaydı ben siyaseti bırakacaktım ortada bir para gönderme işi olmadığına göre aynı onurlu ve ilkeli tavrı kendisinden bekliyorum salı gününden bu yana CHP'nin başında durduğu her vakti gereğini yapamadığı zaman dilimi olarak kaydediyorum.

Bu zat şimdi de Amerika'nın ülkemize karşı silah gibi kullanmaya çalıştığı Zarrab davası ile ilgili açıklamalar yapacakmış. Madem bu mesele ile ilgili birkaç hususu paylaşmak isterim.

Nasıl 17/25 Aralık'ta yolsuzluk görüntüsü altında ülkemizdeki anayasal düzeni emniyet, yargı darbesiyle yıkma çabası varsa, Amerika'daki davada da aynı amacı uluslararası alanda gerçekleştirme niyeti vardır. Davanın iddianamesindeki komplo iddiası doğrudur. Ama bu komplo Amerika'ya değil, Türkiye'ye karşı kurulmuş bir komplodur

Cambaza bak oyunu

ABD'deki dava hukuk, adalet, ticaertle ilgisi olmayan bir cambaza bak cambaza oyunudur. Türkiye'nin tüm dikkat ve ilgisi bu davaya çekilerek Suriye'deki gelişmelerden uzaklaştırılmak isteniyor.

Amerika'daki dava, hukuk, adaletle ilgili olmayan bir cambaza bak cambaza oyunudur. Pek çok kuş birden vurulmak hedefleniyor. Birisi, Suriye ve Irak'taki projeye hız verilmek istenmesidir. Davanın projesi Amerikan yönetimi içindeki bir gruba aittir. Amerika'da ülkemizdeki 28 Şubat dönemine benzer bir süreç yaşanıyor. Eski yönetim bakiyesi bir grubun ülkemiz konusunda Trump yönetiminin iradesine aykırı olarak yönetim izlediği anlaşılıyor.

Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir

Sayın Trump, Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir. Filistin halkının yaraları kanamaya devam ederken, her gün hak ihlalleri sürerken İsrail’e destek mahiyetinde böyle bir kararın alınması sadece uluslararası hukukun değil, aynı zamanda insanlık vicdanına vurulmuş ağır bir darbedir. Bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz. Eğer böyle bir adım atılacak olursa 5-10 gün içerisinde İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesini İstanbul’da toplayacağız. Sadece bununla da kalmayacağız. Bu liderler zirvesiyle birlikte, tüm İslam dünyasını o zirvede hareketlendireceğiz. Amerika bütün işleri bitirdi de şimdi de bu mu kaldı?

Şu anda Netanyahu İsrail’de kendi iç hesaplaşmalarını bitiremiyor. Biz, kesinlikle son ana kadar buradaki mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Kaldı ki bu bizim diplomatik ilişkilerimizi İsrail’le koparmaya kadar gidebilir. Amerika’yı bölgedeki sorunları daha da derinleştirecek böle bir adım atmaması konusunda buradan ikaz ediyoruz, böyle bir adım atamazsınız. Artık dünya bir bütündür. Bu bütünün içerisinde sizler ben istediğim gibi hareket ederim noktasında hareket ettiğinizde bölgede doğacak sıkıntıları göz ardı edemezsiniz



Terör devletini izlemeyeceğiz

Biz terör örgütünün Suriye'deki uzantılarını bugün olmazsa yarın ama çok yakında mutlaka, tamamen imha edeceğiz. Bugüne kadar dost kabul ettiğimiz güçlerin personeline zarar vermeme hassasiyetiyle çok dikkatli hareket ettik. Bunun devamı ancak bizim hassasiyetlerimize de riayet edilmesiyle mümkündür. Yaptırımları ihlal etme iddiasıyla bizi Amerika'da çarmıha germeye çalışanların burnumuzun dibinde terör devleti kurma girişimini herhalde eli kolu bağlı seyredecek değiliz.

Ya İran, ya Türkiye, sıkıysa Rusya

Nerede kullanacak bu silahları Amerika? DEAŞ diye bir şey mi kaldı ortada? Suriye’ye karşı mı kullanacak? Irak’a karşı mı kullanacak? Yok. E kime karşı kullanacak? Ya İran, ya Türkiye, sıkıysa Rusya. Şimdi ben doğruları söylemek zorundayım. Ben bunu Sayın Trump’ın kendisine de söyledim. Verdikleri neydi biliyor musun? “Bütün seri numaralarını belirledik, DEAŞ gidince silahları alacağız’ E silahlar hala geliyor, niye üslerin sayısı artıyor?

Kusura bakmasınlar, adım adım her şeyi takip ediyoruz. Biz de gereği neyse bunu yapmanın mecburiyeti içerisindeyiz.

Milletime soruyorum...

Buradan milletime soruyorum. Bugün bize yapılan şantaja boyun eğip, ülkemizin anahtarlarını bunların taşeronları olan FETÖ’ye ya da CHP’ye mi teslim edelim? Yoksa her zaman olduğu gibi mücadele yolunu mu seçelim? Bu soruyu gittiğim her yerde milletime soruyorum, soracağım. Beşer planında, biz hiçbir gücün önünde eğilmedik, eğilmeyiz. Biz sadece ve sadece rabbimizin huzurunda eğildik.

Unutmayın milletin kurduğu AK Parti’nin genel başkanı, ülkemizin halkın oylarıyla göreve gelmiş ilk cumhurbaşkanı olarak bu sorunun cevabını gayet iyi biliyorum. Milletimiz meydanı Gezi’de sokakları ateşe veren vandallara bırakmadı. Milletimiz, çukur eylemlerinde teröristleri açtıkları o çukura gömdü. Çünkü milletimiz 15 Temmuz’da FETÖ ihanet çetesinin karşısına dikilip destan yazdı.

Ve Batı vesaire, bunlar en az 3-4-5 gün 1 hafta geçtikten sonra bizi aramaya başladılar. Hiç umurlarında bile olmadı. Hatta bazıları sevindiler, zil takıp oynayanlar oldu. “Gittiler, gidiyorlar” dediler. Gayet iyi biliyorum ama onların o hayalleri 16 saat sürdü. 16 saat sonra her şey bitti. Bu millet o akşam, o tankların topların F-16’ların karşısına o yürekleriyle çıktı ve onları püskürttü.

Taşeron işçilere kadro müjdesi


Kamudaki 450 bin ile belediyeler ve il özel idarelerindeki 400 bin işçimiz, çalıştıkları yerlerdeki, belediye iktisadi teşekküllerinde istihdam edilecekler. 23 bin mevsimlik işçinin halen en fazla 5 ay 29 gün olan çalışma süreleri de 9 ay 29 güne kadar çıkartılabilecek. Kamuda 4-C statüsünde çalışan kardeşlerimiz de 4-B kadrosuna alınıyor. Böylece kamuoyunda uzun zamandır tartışılan bu meseleyi kökten çözmüş oluyoruz.


#Recep Tayyip Erdoğan
#AK Parti
6 yıl önce