Cumhurbaşkanı Erdoğan 35'inci Muhtarlar Toplantısında hitap etti.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Aynı anda hem terör, hem ekonomi cephesinde mücadele ediyor, hem sınır dışı operasyonlarımızı yürütüyoruz. Yaşadığımız sorunların hiçbiri bize mahsus olmamakla birlikte, bizi diğer ülkelerden ayıran çok önemli bir fark vardır. Terör tüm ülkelerin sorunu olmakla birlikte tüm terör örgütlerinin hedef aldığı tek ülke Türkiye'dir.
Size kısa bir hikaye anlatayım: Ulu çınarın yanında bir kabak filiz vermiş. Yağmurların ve güneşin etkisiyle hızla büyüyen kabak neredeyse çınarın boyuna ulaşmış. Böbürlenen kabak çınara, 'sen ne kadar zamanda bu hale geldin' diye sormuş. Çınar, '90 yılda' deyince kabak, 'Bak ben 2 ayda senin boyuna ulaştım' şeklinde cevap vermiş. Aradan zaman geçip sonbahar rüzgarları vurunca kabak kurumaya, yaprakları dökülmeye başlamış. Buna şaşıran kabak neler olduğunu sorunca çınar, 'Benim 90 yılda geldiğim boya sen 2 ayda gelmeye çalıştığın için ölüyorsun' demiş.
Millet olarak bulunduğumuz yere 2 ayda gelmedik. 2 bin yıllık devlet geleneğimiz, coğrafyamızdaki bin yıllık geçmişimiz var.
Bugün yaşadığımız sıkıntılar canımızı yakabilir ama asla bizim için yıkım sebebi olmaz, olmayacaktır. Ülkemizin son yıllarda ardı ardına yaşadığı sıkıntılar yeni bir doğuşun habercisi.
Zaman zaman bazı şikayetler alıyorum. Bu gece de öyle bir şikayet sebebiyle gazimizi aradım. Gazimiz evraklarını gönderiyor fakat maalesef evraklar işleme konmuyor veya ağırdan alınıyor. İlgili yerlere durumu bildirdim. Buradan sesleniyorum ey kaymakam sen kendini ne zannediyordun. Sen orada kalıcı mısın! O gazi kendisini neden feda etti bu vatan için feda etti. Sen o makamda varsa o gazi sebebiyle varsın haddini bileceksin. Haddini bilmediğin zaman da haddini sana bildirirler. İçişleri Bakanıma da söyledim öyle zannediyorum ki gereği yapılacaktır.
Birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi bozmaya çalışan her provokasyon bizi daha güçlendiriyor.
İnşallah 18 Mart'ta Çanakkale köprümüzün temelini atacağız. 5 bin metreyi aşan bir uzunluğu olan köprü. Şimdi bunun heyecanını yaşıyoruz. İnşallah 2023'e o köprüyü yetiştireceğiz.
Paranızı ve dolarınızı kısarız diyorlar. Neyi kısarsanız kısın, bu millet küllerinden doğarak sizi yine boğar. Ey batı, sizin bu dünyada özgürlük diye bir derdiniz yok.
Suriye sınırı boyunca terör hattı oluşturarak tarihimizle irtibatı kesme hesabına giriştiler. Bizi tehdit eden hangi unsur varsa onların hepsini temizleyeceğiz.
Bizim başımıza çorap örmeye çalışanlar, kendi başlarına ördükleri ağın farkında değiller.
Hep görünene bakmayın. Bir de bu işin görünmeyeni var. Bu millet seviliyor, çok seviliyor. Ama biz de tüm dünyadaki ümmeti seviyoruz. Türkiye yıkılırsa, sadece bir millet yıkılmış olmaz, bir tarih, bir inanç ve bir kültür kalesi yıkılır.
Bazıları diyorlar ki, bu insanlar mağdur edilmiyor mu. Ne mağduriyeti. Doğu Batı Almanya ayrıldığında, devletten en az 600 bin kişi ihraç edildi. Bu temizlik hala bitmedi.
Ekonomiyi başvurmak için her türlü yola başvurdular. Stratejik ortak dediğimiz ülkelerin, bizimle kavga derecesine varan tatsızlıklarını saymıyorum bile. Bizi Georgu'un John'un hazırladığı raporlar bağlamaz, bizi Ayşe'nin Mehmet'in hazırladığı raporlar bağlar. Kimse bu vatan üzerinde operasyon yapamaz.
Atacak kurşunları kalmadı. Bundan sonra sıra bizde. Savunmayı bıraktık, hücum pozisyonuna geçtik.
