|

'Darbeciler mutlaka ama mutlaka hak ettikleri cezayı alacak'

Başbakan Yardımcısı Işık, İzmit'teki AK Parti Kongresinde, "Kim bu 250 insanımızın şehadetine sebep olduysa, kim bu 2 bin 194 insanımızın gazi olmasına sebep olduysa mutlaka ama mutlaka bunlar hak ettikleri cezayı alacak" dedi.

Yeni Şafak
18:19 - 25/11/2017 Cumartesi
Güncelleme: 18:33 - 25/11/2017 Cumartesi
AA
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık
Başbakan Yardımcısı Fikri Işık

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, "Kim bu hain darbede rol aldıysa, kim bu hain darbenin emrini verdiyse, kim planlama aşamasında bu hain darbenin içinde bulunduysa, kim bu hain darbeye teşebbüs ettiyse, kim bu 250 insanımızın şehadetine sebep olduysa, kim bu 2 bin 194 insanımızın gazi olmasına sebep olduysa mutlaka ama mutlaka bunlar hak ettikleri cezayı alacak." dedi.

AK Parti Körfez İlçe Başkanlığı 6. Olağan Kongresinde Işık, iktidara geldikleri günden beri geçen 17 yıllık süreçte birçok sıkıntılı süreci hep birlikte yaşadıklarını, partinin ilk kurulduğu dönemde daha teşkilatlanma çalışması yaparken partiyle ilgili inanılmaz bir karalama kampanyası başlatıldığını, o süreçte halkın gözündeki ışığın bu hareketin başarılı olacağının en güzel göstergesi olduğunu anlattı.

Halkın gücü vurgusu

Işık, o süreçte bütün şartların aleyhlerinde olduğunu, genel başkana milletvekili seçilme yasağı getirildiğini, önlerini kesecek pek çok engeller konulduğunu ama davalarına olan inanç ve halkın gözünde gördükleri ışık ile yollarına kararlılıkla devam ettiklerini aktardı.

O dönemde kendilerine "Siz başaramazsanız, bu parti de söner gider, bu ampul yakında patlar" diyenlerin "hepsinin patladığını" ama AK Parti'nin hala dimdik ayakta olduğunu söyleyen Işık, 2002'de seçimi kazanıp, hükümeti kurduktan sonra kısa sürede ülkede işlerin toparlandığını, memurun maaşını ödeyemeyen Türkiye'nin uçurumun kenarından döndüğünü söyledi.

"Sandılar ki AK Parti hemen korkacak"

Işık, ülkenin gıpta edilen bir ülke haline gelmesine rağmen vesayete alışmış bir takım merkezlerin AK Parti'nin önüne engeller koymaya devam ettiğini ifade ederek, "2006'da Danıştay saldırısıyla Türkiye'de tekrar bir irtica yaygarası başlatmak istediler. Allah'ın yardımı, oradaki bir kahraman polisin hainin üzerine atlaması ve failin yakalanması bütün tezgahlarını bozdu. O yaptıkları plan tutmadı." dedi.

Vazgeçmeyen vesayet odaklarının daha sonra AK Parti'nin cumhurbaşkanı seçmesini engellemek için "367 garabeti"ni Türk hukuk sistemine bir kara leke olarak yazdıklarını ifade eden Işık, "Bir e-muhtıra yayınladılar. Sandılar ki AK Parti hemen korkacak, sinecek ve 'Biz ettik siz etmeyin diyecek.' Öyle mi dedik? Ertesi gün hükümet adına Sayın Cemil Çiçek bir açıklama yaptı, o moral bozukluğu bir anda mücadele azmine dönüştü." ifadelerini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Işık, muhtıradan sonra hükümetin erken seçime gittiğini ve milletin AK Parti'ye desteğini yinelediğini, daha sonra sırasıyla partiye kapatma davası açıldığını, Gezi olayları ve 17-25 Aralık süreci ile Kobani olayları yaşandığını ama her dönemde Allah'ın hep yardımcıları olduğunu kaydetti.

"Kim bu hain darbenin emrini verdiyse hak ettiği cezayı alacak"

Vesayetçilerin Türkiye'yi başka türlü dize getiremeyeceklerini anlayınca en son 15 Temmuz'da hain bir darbe girişimi yaptıklarını dile getiren Işık, şöyle devam etti:

  • "Ben de o hafta İzmit'teydim. Annem rahatsız, annemin yanına gideceğim. Arabaya bindim bir mesaj geldi. Mesajda 'Genelkurmay güney nizamiyeden çatışma sesleri geliyor.' İkinci mesaj 1 dakika sonra 'Tatbikat olduğu yönünde bilgiler geliyor. Bilgi teyide muhtaç.' Hereke'ye vardığımda televizyonu bir açtım ki yavaş yavaş o hainler köprüye çıkmaya başlamışlar. O arada telefon trafiği hızlandı. Ondan sonra güvenli bir yere geçtik ve sabaha kadar bu hainlerin bu girişimini nasıl engelleriz, bu uçakların kalkmasını nasıl engelleriz... En son sabaha doğru baktılar ki darbe teşebbüsü artık başarısız oldu. Üç CASA uçağını bekletiyorlar, kaçacaklar. Hemen bunu haber alır almaz cumhurbaşkanımız, başbakanımızla görüştük, o pistleri bombalattık ve hainlerin kaçmasını engelledik. Şimdi hepsi yargıya hesap veriyor. Kim bu hain darbede rol aldıysa, kim bu hain darbenin emrini verdiyse, kim planlama aşamasında bu hain darbenin içinde bulunduysa, kim bu hain darbeye teşebbüs ettiyse, kim bu 250 insanımızın şehadetine sebep olduysa, kim bu 2 bin 194 insanımızın gazi olmasına sebep olduysa mutlaka ama mutlaka bunlar hak ettikleri cezayı alacak."

AK Parti olarak bunu başarırken Allah'ın rızası ve milletin desteğinin dışında hiçbir güvencelerinin olmadığını söyleyen Fikri Işık, sözlerini, "O güç merkezlerinin insafına kalsaydık inanın hiçbir şey yapamazdık. Eğer güç merkezlerinin insafına kalmış olsaydık şu an ne AK Parti kalırdı, ne de Türkiye Cumhuriyeti bugünkü gücünde olurdu." diye tamamladı.

#AK Parti
#Fikri Işık
#Kocaeli
6 yıl önce