|

Davutoğlu hükümet programını açıkladı

Başbakan Ahmet Davutoğlu 64. Hükümet Programı'nı TBMM'de açıkladı. İşte 140 sayfalık programdan öne çıkan başlıklar...

Yeni Şafak
17:16 - 25/11/2015 Çarşamba
Güncelleme: 18:07 - 25/11/2015 Çarşamba

Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından TBMM'ye sunulan 64. Hükümet Programı'nın "Yaşanabilir şehirler ve sürdürülebilir çevre" başlıklı bölümünde çevre politikalarına ilişkin bilgilere yer verildi.



Kırsal alanın, dengeli kalkınma ve şehir-kır bütünlüğü içerisinde sosyal hayatın tamamlayıcı bir unsuru olarak değerlendirildiği ve kentleri, ülkeyi besleyen temel girdiler sağlayan yerler olarak görüldüğü ifade edilen programda, kırsal kesimde yaşayan vatandaşlara temel hizmetlerin ulaştırılması ve onların yaşam kalitelerinin artırılmasının temel öncelikler arasında yer aldığı bildirildi.



Kırsal politikaların coğrafi kapsamının tespiti ve kırsal alan istatistiklerinin sağlıklı bir şekilde üretilebilmesini teminen, idari yapıda meydana gelen değişimlerden de etkilenmeyecek, kademeli bir kırsal alan tanımı üretileceği vurgulanan programda, kırsal alanda köy bazlı hizmet ve yatırım ihtiyacı analizi yapılacağı ifade edildi.



Davutoğlu tarafından Meclis'e sunulan 64. Hükümet Programı'nın "İnsani Kalkınma ve Nitelikli Toplum" başlıklı üçüncü bölümünde, 64. Hükümet'in reform hükümeti olacağı belirtilerek, eğitim de reformların yoğunlaştırılacağı alanlar arasında sıralandı.



Hükümet Programı'nda, AK Parti Hükümetlerinin eğitimi; uzun vadeli bir bakış açısıyla geleceğe yatırım olarak kabul ettiği, insanın yaşam kalitesini yükselten, insan kaynağını çağdaş dünya ile rekabet edebilir donanıma kavuşturan bir süreç olarak gördüğünün altı çizildi.



Hükümet programının "İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi" başlığını taşıyan dördüncü bölümünde, mali piyasalar ve finansal hizmetler ile mali disiplin konusunda atılacak adımlara yer verildi.



Ekonomideki başarılarda mali piyasalardaki temel reformlar ve mali istikrarın başlangıç noktası olarak görüldüğü ifade edilen programda, bu başarıları kaliteli biçimde sürdürebilmek için, reel ekonominin ihtiyaçlarını karşılayacak ve büyümeyi finanse edecek her türlü finansal aracın ihraç edilebildiği, işlem maliyetlerinin düşük olduğu, güçlü bir teknolojik ve beşeri altyapıya sahip, etkin biçimde denetlenen, yenilikçi ve daha şeffaf işleyen bir mali piyasa oluşturulmasının amaçlandığı kaydedildi.



Yeni dönemde de finansal hizmetler alanında dinamik bir bakış açısıyla yenilikçi politikaların uygulanacağı aktarılan programda, bu kapsamda finansal piyasalarda derinliğin artırılmasına önem verileceği ve halka açık şirketlerin destekleneceği bildirildi.



Programı'nda, Türkiye'nin pasif bir izleyici değil, inisiyatif ve sorumluluk alan bir ülke olduğu belirtilerek, "Bölgemizdeki gelişmelere cevap üretmenin ötesine geçerek, küresel meselelerde pozisyonlarını belirlemiş olan Türkiye, insanların hak ve hukuk taleplerini merkeze koyan, ahlaki ve vicdani yaklaşımı samimiyetle içselleştiren çok boyutlu dış politikasıyla, son derece çalkantılı bir dönemde unutulmuş veya dışlanmış mazlum halklar için ümit ışığı olmuştur" denildi.



TBMM'ye sunulan 64. Hükümet Programı'nda yer alan "Vizyoner ve Öncü Ülke" başlıklı bölümde, AK Parti iktidarlarının ilk günden itibaren sadece ekonomik ve sosyal hayatta değil, siyasette ve dış politikada da adaleti tesis etmeyi görev edindiği bildirildi.



Dış politikanın hakkaniyet eksenine oturtulduğu, hem süreklilik hem de değişim esas alınarak Türkiye'nin bağımsız, pro-aktif siyaset ve perspektif üreten bir dış politikaya kavuşturulduğu ifade edilen programda, "Bölgemizde krizlerin yoğunlaştığı bir dönemde, krizlerle dirayetli şekilde muhatap olmaktan imtina etmedik" ifadesi kullanıldı.



Özellikle komşu bölgelerdeki demokrasi, insan haklarına saygılı siyasi istikrar ve ekonomik kalkınma gibi hedeflere önem verilirken, dünyanın başka yerlerindeki toplumların hayatını etkileyen sorunların çözümüne de katkı sağlanmaya devam edildiği vurgulandı.



Programda enerjide arz güvenliğinin sağlanması için kaynak çeşitlendirilmesine vurgu yapılırken, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının en üst düzeyde değerlendirilmesi ve elektrik üretiminde nükleer teknolojinin kullanılması stratejisi öncelikler arasında yer aldı.



Meclis'e sunulan hükümet programına göre, enerjinin nihai tüketiciye sürekli, kaliteli, güvenli, asgari maliyetlerle arzını ve enerji temininde kaynak ve bölge çeşitlendirmesi esas alınacak.



64. Hükümet döneminde, yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları mümkün olan en üst düzeyde değerlendirilecek ve enerjinin israf edilmemesi, çevresel etkilerinin asgariye indirilmesi için çalışmalar yürütülecek.



Kömür ve jeotermal gibi yerli kaynakların potansiyelinin tespitine yönelik arama faaliyetlerinin azami düzeye çıkarılmasının hedeflendiği bu dönemde, kaya gazı konusunda ise kapsamlı araştırma faaliyetlerinin yürütülmesi sağlanacak.



Demir cevheri, mermer ve bor başta olmak üzere sanayi ham maddelerinin yurtiçinde arama ve üretimine öncelik verilecek. Türkiye ekonomisi için temel ve kritik olan ham maddelerin güvenli teminine yönelik strateji oluşturulması planlanırken, kritik ham madde, maden ve minerallerin ihracatında düzeni sağlayacak ve katma değeri artıracak bir sistem kurulacak.



64. Hükümet Programı'nda, milli güvenliği ve meşru demokratik sistemi tehdit eden yeni vesayet odağının "Paralel Devlet Yapılanması" olduğu belirtilerek, "Yargı ve güvenlik bürokrasisini, sivil toplumun çeşitli kesimlerini ve iş dünyasını tesiri altına almaya çalışan bu yeni vesayet odağının siyaseti kendi hedefleri doğrultusunda dizayn etme çabaları, bürokrasi içinde şeffaflığı yok eden gayretleri ve vesayetçi anlayışı milli güvenliğimizi tehdit etmektedir. Milli iradeden aldığımız güçle bu yapıları tamamen ortadan kaldıracak şekilde kararlı mücadelemize devam edeceğiz" ifadesine yer verildi.



Güvenlikle ilgili bölümünde, insan onurunun güvencesinin özgürlük ve güvenlik dengesine bağlı olduğu belirtildi.



Söz konusu kavramların birbirini dışlayan değil bütünleyen kavramlar olduğu bildirilen programda, "Geçmişte kaygılar ve korkularla şekillenen devletin güvenliği yaklaşımını vatandaşa güven temelinde yeniden ele alarak, devlet-toplum-fert ilişkisini güçlendirecek bir yaklaşımı öne çıkardık" ifadesine yer verildi.



Güvenlik hizmetleri, "ileri bir demokrasi hedefine ulaşmak amacıyla temel hak ve özgürlüklerin garanti altına alınabilmesi ve eksiksiz bir biçimde kullanılabilmesi için ihtiyaç duyulan temel kamu hizmeti olarak" tanımlandı.



Meclise sunulan hükümet programının "İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi" başlığını taşıyan dördüncü bölümünde, büyüme ve makroekonomik istikrar, ödemeler dengesi ile enflasyon ve para politikası konularında atılacak adımlara yer verildi.



TBMM'ye sunulan hükümet programının İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi bölümünde ekonomi alanında yeni bir döneme girildiği belirtilerek, "Bu dönemde bir yandan makroekonomik istikrar ve kazanımlarımızı güçlendirirken, bir yandan da mikroekonomik ve sektörel dönüşümlere odaklanacağız. Son 13 yılda, üst-orta gelir grubuna yükselttiğimiz ülkemizin, yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmesi temel amacımızdır" ifadeleri kullanıldı.



Bundan sonraki dönemde de mülkiyet hakkı ve girişim özgürlüğünün korunacağı vurgulanan programda, kazanılmış hakların korunması temin edilirken, yargı sisteminin hızlı ve tutarlı bir şekilde çalışması için gerekli ortamın oluşturulacağı kaydedildi.



Programda, özel sektörün ihtiyaç duyacağı hizmetlere yönelik temel fiziki ve sosyal altyapının sunulacağına işaret edilerek, "Üretken alanlarda, yenilikçi ve girişimci özel sektör öncülüğünde büyüyeceğiz. Dışa açık bir ekonomi olarak her alanda rekabetçiliği geliştirecek, küresel yatırımları ve nitelikli insan gücünü cezbedeceğiz" değerlendirmesinde bulunuldu



Programda, ekonomik büyümenin ve istihdamın artırılması, gerekli altyapının sağlanarak ülkenin rekabet gücünün ve iş ortamının iyileştirilmesi için yatırımlara büyük önem verildiği vurgulandı.



Sadece büyüme ve istihdam açısından değil, bölgesel kalkınmanın sağlanması, insan kaynaklarının geliştirilmesi, vatandaşların refahının ve yaşam kalitesinin artırılması açısından etkin ve verimli yatırımlara hız kesmeden devam etmenin temel amaç olduğu belirtilen programda, "Hükümet döneminde yüksek ve istikrarlı büyüme için kamu ve özel kesim yatırımlarını birbirini tamamlayacak şekilde bütüncül bir bakış açısıyla ele almaya devam edeceğiz" ifadelerine yer verildi.



Bu perspektifle, kamu yatırımlarıyla eş zamanlı yürütülen yatırım ortamının geliştirilmesine yönelik politikalarla, özel sektör yatırımlarının önünü açmanın ve bu yatırımları teşvik etmenin sürdürüleceğine işaret edilen programda, kamu yatırımlarının, özel sektör tarafından gerçekleştirilemeyecek ekonomik ve sosyal altyapı alanlarında yoğunlaştırılacağı bildirildi.



Kamu yatırımlarını, bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltmada ve bölgesel gelişme potansiyelini değerlendirmede etkili bir araç olarak kullanılacağı belirtilen programda, GAP, DAP, KOP, DOKAP gibi bölgesel eylem planları kapsamındaki projelere öncelik verileceği kaydedildi.



"Dış politikamızı hakkaniyet eksenine oturttuk. Modern Türkiye tarihinde, geçmiş hükümetlerle mukayese götürmeyecek şekilde, dış politikamıza başarı mührü vurduk."










#Başbakan Ahmet Davutoğlu
#TBMM
#64. Hükümet Programı
8 yıl önce