|

Davutoğlu: Tarih 'hayır' diyenleri yazacak

AKİM'in 2 Milyon Gülen Yüz Ödül Töreni'nde konuşan Başbakan Davutoğlu'nun gündeminde, koalisyon görüşmeleri ve seçim hükümeti vardı. Bahçeli'nin 7 Haziran'dan bu yana takındığı tutumun her yolu kapattığını belirten Başbakan, "Tarih, millet beka mücadelesi verirken 'Hayır, hayır, hayır' diyenleri de yazacak" diye konuştu.

Yeni Şafak
11:01 - 27/08/2015 Perşembe
Güncelleme: 12:28 - 27/08/2015 Perşembe
Yeni Şafak

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Genel Merkezi'nde, AK Parti İletişim Merkezinin (AKİM) 2 Milyon Gülen Yüz Ödül Töreni'nde konuştu.



Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:



Her AKİM telefonunu, AK Parti ile millet arasındaki bağın bir işareti olarak değerlendiriyorum.



"Allah onlardan razı olsun"


27 Ağustos 2014'te bu salonda ismim zikredildikten sonra görevi devraldım. 13 yıl boyuncu büyük başarılara imza attık, Rabbim daha büyük başarıları nasip etsin.



Hiçbir parti kendi içinden, 2 Cumhurbaşkanı, 3 Başbakan ve 5 Meclis Başkanı çıkarmamıştır. Ben huzurlarınızda Sayın Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan'a bir kere daha teşekkür ediyorum, Allah onlardan razı olsun.



Siz ne yaparsanız yapın bizim dava arkadaşlığımıza zerre miktarı zarar veremezsiniz.



Türkiye'de herhangi bir yönetim boşluğu olmasına izin vermedik. Sava çıkaranlara ülkenin huzuru için bedel ödetmeye hazırız.



AK Parti kadroları işbaşındayken kimse siyasi ve ekonomik kriz oluşturamaz.



"Her kapıyı kapatan Bahçeli'dir"


CHP ile yaptığımız görüşmeler neticesinde koalisyon olmayınca gelin seçim hükümeti kuralım dedik, uygun görmediler. 7 Haziran'dan bu yana her kapıyı kapatan Sayın Bahçeli'dir. Meclis içinde olabilecek bütün formüllere hayır diyen Sayın Bahçeli'dir. Ortaya konan her ihtimale sadece hayır demiştir. Ben Sayın Bahçeli'den hayırlı bir şey beklerdim ama böyle bir 'hayır' beklemezdim. Bütün bunlar olduktan sonra, geçen Perşembe günü Sayın Cumhurbaşkanımızın zorunlu karar almasına 3 gün kala tekrar çağrıda bulundum. Gelin, TBMM'de bulunan siyasi parti liderleri olarak görevimizi yapalım. Bu Meclis zorla seçime giden bir Meclis olmasın. Hükümet kuralım ve biz seçim kararı alalım. Cuma günü nerede isterseniz buluşalım dedim. Kapımız açık, gönlümüz açık dedim. Hiçbir ses çıkmadı. Ve sonra 45 gün doldu, Sayın Cumhurbaşkanımız Meclis Başkanımızla istişare ederek erken seçim kararı aldı. Sonra kendileri hayır dememiş gibi, saldırıya geçtiler.





"Onların gönülleri kapalı"


Madem Cumhurbaşkanımızın erken seçim kararı almasını istemiyordunuz neden getirdiğimiz formüllere 'evet' demediniz?


Ben görevi aldıktan sonra yine konuşmak isterdim. 'Bizi aramayın, telefonlarımız kapalı' dediler. Bunları biz mi dedik? Böyle bir söz duydu mu benden kimse? Millet şahit. Daha pazar gününden itibaren, 'telefonlara çıkılmayacak, yüz yüze görüşülmeyecek' dendi. Eğer bu sözler sarf edilmemiş olsaydı, benim niyetim öncelikle diğer genel başkanlara birlikte oturalım, bu erken seçim hükümetini Meclis'te müzakere edelim demekti.



Onların gönülleri kapalı. Konuşalım deriz, hayır. Biz de deseydik madem diğer partiler istemiyor, koalisyonda yer almayacağız deseydik ne olurdu bu memleketin hali? Biz küçük hesapların değil, büyük ideallerin partisiyiz. Oyun şuydu: AK Parti bir başka partiyle baş başa kalacak, ve seçim kampanyasında bunu istismar edecekler.



"Sayın Türkeş'e teşekkür ediyorum"


Dün vekillerimize teklifte bulundum. Hepsine teşekkür ediyorum. Bu bir tekliftir, kabul edilir, edilmez. 'Evet' diyen sayın Tuğrul Türkeş'e huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum. Bütün bu baskılara karşı Anayasa'nın gereğini ve devlet adamı ahlakının gereğini gösterdiği için sayın Türkeş'e bir kez daha teşekkür ediyorum.



Sayın Bahçeli dün yaptığı açıklamada, bu tavrı tarihin yazacağını söylüyor. Tarih, sorumluluktan kaçanları da yazacak. Tarih, millet beka mücadelesi verirken 'Hayır, hayır, hayır' diyenleri de yazacak.



Sümeyye Erdoğan'a yapılan çirkin saldırı


Sayın Cumhurbaşkanımızın kızı Sümeyye Erdoğan'a yapılan hakaret, bütün genç kızlara yapılmıştır. Nerede kadın hakları savunucuları? Nasıl bir kara bulut çökmüş ki vicdanlarının üzerine, böyle ağır bir hakaret yapıldığında sessiz kalıyorlar? Sayın Kılıçdaroğlu ile son 2,5 aydır son derece nazik görüşmeler yaptık. Şimdi kendisine sesleniyorum: Bu milletvekilinin haddini siz bildirin. Ama siz bildirmezseniz, biz had bildirmeyi de biliriz.



Bütün genel başkanlara sesleniyorum, gelin hep beraber bir siyasi ahlak dersini birlikte yapalım ve bundan sonra hiçbir surette devlet adamlarının özel hayatlarını siyasi rekabetlerimize malzeme etmeyelim. Bizim inancımızda tecessüs haramdır.




#Başbakan
#Ahmet Davutoğlu
#AKİM
9 yıl önce