|

Diyarbakır Kurşunlu Cami’ye ağıt

Diyarbakır'da ne zaman ciddi bir olay olsa, hep aynı dostumu ararım. Kurşunlu Caminin yakıldığını öğrendiğimde yine aradım. Ne yapıyorsun diye sordum: “Kurşunlu Cami yanıyor ve ben de oturmuş ağlıyorum. Daha kötü ne olabilir?”

Yeni Şafak
12:16 - 8/12/2015 Salı
Güncelleme: 12:24 - 8/12/2015 Salı
Yeni Şafak

Diyarbakır'da ne zaman ciddi bir olay olsa, hep aynı dostumu ararım.


Kurşunlu Caminin yakıldığını öğrendiğimde yine aradım. Ne yapıyorsun diye sordum:


“Kurşunlu Cami yanıyor ve ben de oturmuş ağlıyorum. Daha kötü ne olabilir?"



Kurşunlu Cami'nin Diyarbakırlılar için anlamı



Dostumu derinden sarsan, göz yaşlarına boğan bu olay, sanırım tüm Diyarbakırlılar için geçerli. Zira o cami, 1520'de Mimar Sinan'ın elinden çıktığından beri, Diyarbakırlıların gönlünde ayrı bir yere sahip.


Gerisini dostumdan dinleyelim:



“Yüzlerce yıldır her Pazar Diyarbakır halkının büyük kısmı Kurşunlu Cami'nde kılar sabah namazını. Çünkü namazdan hemen sonra, caminin önündeki meydanda bir pazar kurulur. Bu pazarda eski ve antika olan her şey satılır.



Çocukluğumuzda çizgi romanları buradan alırdık. Fakirlik yıllarımızda ikinci el eşyaları burada bulurduk. Olgunluğumuzda, tüm hatıralarımızı ve geçmişimizi hatırlatan eşyalarını burada görür, hüzün ve özlem karışımıduygularla hemen satın alırdık. Bu Camii, bu pazar Diyarbakır'da yaşayan herkesin tarihine, geçmişine, hatıralarına bağlandığı yerdi. İşte burayı yaktı PKK."



500 yıllık Kurşunlu Cami, Türkler, Ermeniler, Süryaniler ve bir çok milletin bir arada, barış içinde yaşadığı, Suriçi'nin en önemli sembollerinden biriydi. Tıpkı Dört Ayaklı Minare gibi, tıpkı Ulu Cami gibi, tıpkı Paşa Hamamı gibi, tıpkı Surp Giragos Ermeni Kilisesi gibi, Latin Kilisesi gibi, Mardin Kapısı gibi... Diyarbakır'ı “Diyar-ı Bekir" yapan sembollerdi bunlar.



Suriçi Osmanlıyı hatırlatan semboldür



Osmanlı için Diyarbakır, Suriçi demektir. Tıpkı İstanbul'un Süleymaniye, Sultan Ahmet bölgesi gibi, şehrin kalbinin ve ruhunun yaşadığı yerdir. 550'den fazla tarihi bina koruma altına alınmıştır burada. Hepsi Osmanlı'dan kalma, eski kavimlerin, milletlerin hikayeleriyle doludur. Bu tarihi binalar şimdi kurşun izleriyle yavaş yavaş öldürülüyor. Tahir Elçi, bunlardan birini, Dört Ayaklı Minare'yi korumak için yaptığı basın toplantısında hayatını kaybetti. O'nu vuran kimse, Diyarbakır'ın tarihine, milletine düşman olan da odur.



Diyarbakırlılarla konuşuyorum. Yanan cami değil, sanki ciğerleri. Hepsinin hatırasının saklandığı Kurşunlu Cami yanarken, sanki en kıymetli hatıraları da onunla birlikte yanıyor.



PKK bu camiyi bilinçli olarak yaktı, gelen itfaiye araçlarına ateş açtı ve söndürülmesini engelledi. Bu camiden önce tarihi Paşa Hamamı'nı tahrip etti, ondan önce Dört Ayaklı Minare'yi kurşunladı. Şimdi kiliselere, tarihi okul binalarına, camilere silah depoladı, kendisine siper yaptı.



Suriçi neden PKK'dan temizlenemiyor?



Herkesin aklındaki soru benim de aklımda: 'Emniyet güçleri neden Suriçi'ni PKK'dan temizleyemiyor?


Bu soruyu konunun muhatabı olan yetkiliye sordum.



Şöyle anlattı:


“Kurşunlu Cami'nin yakıldığını, Başbakanla birlikte Güvenlik Toplantısı'ndayken öğrendik ve hepimiz derin bir üzüntü hissettik. Aynı soru orada da yöneltildi bana.



Buraya öylesine silah ve mühimmat yığınağı yapılmış ki, yıllarca savaşacakmış gibi hazırlanmışlar. Neredeyse her militanının elinde, zırhlı araçları bile havaya uçuracak roketatarlar var. Bir evin kapısında, avlusunda, salonunda her an tuzaklanmış bir bomba ile karşılaşıyoruz. Evlerin odalarında, bodrumlarında birbirine bağlantılı tüneller açılmış.



Kobani'de, Rojava bölgesinde bomba, tuzak, sokak çatışmasında eğitimler almış, bizzat savaşmış militanlar bu evlere yerleşmiş. Oraya dar sokaklar nedeniyle zırhlı araçlarla giremiyoruz. Doğrudan girsek her gün en az 10-15 şehit vereceğiz. Rehin gibi oradan ayrılmasına izin verilmeyen gençler ve sivil halk zarar görmesin diye hassas davranıyoruz. Tarihi eserlerin içine saklanmış militanlara ateş açamıyoruz.



Ancak farklı metotlar geliştiriyoruz. Burayı yakında temizleyeceğiz. Buna herkes emin olsun. Yavaş ama kararlı bir şekilde bunu yapacağız. Kurşunlu Cami'nin intikamını alacağız inşallah."



Suriçi ve Kurşunlu Cami bir semboldür. Bin yıllık, Kürt ve Türk kardeşliğinin tüm hatıralarının yaşadığı bir sembol. PKK, işte bu kardeşliğin sembolünü ve hatıralarını yakıyor. Şimdi bu cami için ağıt yakıyoruz. Ancak PKK, hak ettiği cevabı Diyarbakır halkından ve devletten alacak elbet.

#kemal öztürk
#diyarbakır
8 yıl önce