|

En parlak beyinler robotlaştı

Dünyanın her yerinde Türkiye aleyhine çalışan paralel örgütün son çeyrek yüzyılda en parlak beyinleri iğfal ederek robota dönüştürdüğünü söyleyen Erdoğan, "Türkiye bir hukuk devleti olmasaydı, ihanetin cezası çok başka olurdu" dedi

Yeni Şafak ve
03:00 - 1/05/2016 Pazar
Güncelleme: 23:29 - 30/04/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen İlim Yayma Cemiyeti 65. Kuruluş Yıldönümü Töreni'nde konuştu. Bölgeyi dizayn etmek isteyenlerin 100 yıl önce olduğu gibi bugün de medyayı bir silah gibi kullandığına dikkat çeken Erdoğan, “Suriye meselesinde, Irak konusunda, Güneydoğu'daki olaylar hususunda aynı yaklaşımın ürünü haberlere, sosyal medya kampanyalarına her gün şahit oluyoruz” dedi. 2013 yılındaki Gezi olaylarında yaşanan hadiseleri 'iç savaş' gibi yansıtanları ve aynı çevrelerin daha sonra Türkiye'yi 'teröristlere yardım eden ülke' gibi gösterme çabasına giriştiğini hatırlatan Erdoğan, 'yalanın envai çeşidi onlarda var' dediği paralel örgüte işaret ederek şunları söyledi:



ACI GERÇEĞİ BİZZAT GÖRDÜM


“ABD'de bir enstitüde konferans vermek üzere gittim. O kadar enteresan ki... Enstitünün önüne geldik, karşıda PKK bayrakları, bir tarafta ASALA. Bir de baktık ki bir tarafta da paralel yapılanma. Ya bunlar ne zamandan beri bu kadar ahbaptılar? Tabii o çok iyi bir fotoğraf karesiydi. Niye? Hâlâ gaflet içerisinde olan o samimi kardeşlerimiz, hani 'tabanı ibadet' diyoruz ya, o tabanı ibadette kalan kardeşlerimiz temenni ederim ki bu işten kurtulurlar. Çünkü tabanı ibadet, ortası ticaret, tavan ihanet. Bunların yapısı bu. Bu yapı dünyanın hangi ülkesinde etkinliği varsa, orada tüm imkanlarını ülkemizin ve milletimizin aleyhine işler için seferber etmiş bulunuyor. Gittiğimiz ülkelerde bu acı gerçeği bizzat gördüm. Böyle bir parayı bunlar nereden buldular, nasıl buldular? Onun için çok çalışacağız. Yanlışımızı telafi etmek durumundayız. Bu ten bu canda oldukça bu ümmete ihanet eden kim olursa olsun bunların üzerine sonuna kadar gideceğiz.”



CEZA ÇOK BAŞKA OLURDU...


“Bunun için her fırsatta yerli ve milli vurgusu yapıyorum. Şayet yerli değilseniz, şayet milli bir duruşunuz yoksa, paraleller gibi ruhunuzu ve bedeninizi başkalarının emrine vermişseniz, sizi kendi ülkeniz aleyhine de bağırtırlar, kendi ülkenize karşı silah da çektirirler. MİT TIR'ları meselesinde bu yapının elemanları kendi ülkelerine silah çektirme ihanetini sergiledi. Onların iddia ettiklerinin aksine şayet Türkiye bir hukuk devleti olmasaydı, bu ihanetin cezası çok başka olurdu. Türkiye onlara rağmen bir hukuk devleti olarak kalmayı başardığı için şu anda hesabı mahkeme önünde veriyorlar. Bu sıradan bir mesele değildir. Rabbim onların kirli hesaplarını altüst etmiş, bu ihaneti yapanları kendi kazdıkları kuyuya düşürmüştür. Türkiye'yi terör örgütlerine yardım eden bir ülke gibi göstermeye çalışanlar bugün kendileri terör örgütü olarak tescillendi.”





HİÇ KUSURA BAKMASINLAR


“Paralel ihanet şebekesinin Türkiye'ye verdiği zarar büyük. Bilhassa son çeyrek asrının en parlak beyinleri bu örgüt tarafından adeta iğfal edilmiş, şahsiyetsiz, kişiliksiz, riyakar robotlar haline dönüştürülmüştür. Ortaya çıkan bunca ihanet belgesine rağmen hâlâ bu yapının içinde kalmakta ısrar edenler, hiç kusura bakmasınlar. Başlarına gelecekleri kabul ediyorlar demektir.”



Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz


“Adi suçlardan, terör suçlarından, ajanlıktan hüküm giymiş, tutuklanmış kişiler 'gazeteciler hapse atılıyor' diye dünya kamuoyuna yutturulmaya çalışılıyor. Peki siz, Suriye rejiminin katlettiği onlarca gazetecinin hiç haber olduğunu duydunuz mu? Gazze'de öldürülen gazeteciler için herhangi bir kampanya yürütüldüğünü gördünüz mü? Kendi ülkelerinde gizli bilgileri ifşa ettikleri için ofisleri basılanlara dair raporlar yayımlandığını, dünyanın ayağa kaldırıldığını hiç işittiniz mi?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütü PKK ve Suriye'deki uzantısı PYD ile ilgili ikircikli tavır sergileyen ABD'ye de şu sözlerle tepki gösterdi: “'PYD/YPG terör örgütüdür' diyoruz, çok enterasan ABD'de savunma bakanı ayrı şey söylüyor, öbür tarafta sözcü ayrı şey söylüyor. Diyor ki 'YPG'yi, PYD'yi terör örgütü olarak kabul etmiyoruz'. Bu nasıl bir şeydir? Kendileriyle konuştuğumuzda bize farklı konuşuyorlar, sırtımızı dönüyoruz, farklı şeyler söylüyorlar. Öyleyse bu millet, kendi göbeğini kendisi kesecektir. Başka bunun çaresi yok.”



4 yılda bitirin


F-35 türü uçaklar ile en büyük helikopterlerin iniş kalkış yapabileceği Amfibi Hücum Gemisi, 'Anadolu'nun inşasına başlandı. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, ilgili bakan ve bürokratlar katıldı. Törende konuşan Erdoğan, “Sac kesme törenine katıldığımız amfibi hücum gemimizi, dünyanın en seçkin uçak gemisini üretme yolunda attığımız bir ilk adım olarak görüyorum. Bu millet kendi göbeğini kendisi kesmek durumunda, bunun başka çaresi yoktur. Kendimize yeter hale gelmeliyiz” dedi. Türkiye'nin halen modern nükleer bir uçak gemisine sahip olmamasını büyük bir eksiklik olarak gördüğünü kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:





PARASIYLA BİLE VERMİYORLAR


“Kıbrıs çıkarması döneminde Türkiye'nin savaş uçaklarına yedek parça dahi verilmediği için yaşanan sıkıntıları unutmadık. Bu sıkıntıları iyi ki çektik. Çektik, ASELSAN'ı kazandık. Çekmeseydik şu anda ASELSAN olmayacaktı. Doğu ve Güneydoğu bölgemizde yaşanan çatışmalar bahane edilerek, parasıyla dahi bize satılmayan, verilmeyen silahlar mevcuttur şu anda. Bunlar NATO'ta beraber olduğumuz ülkeler, onu da söyleyeyim. Suriye'deki kriz sebebiyle ülkemize yönelik tehditler devam ederken, terör örgütlerine silah yardımı yapanlar, ne yazık ki dost Türkiye'ye bu desteğini vermiyorlar. Ondan sonra da bana diyorlar ki telefonda, 'medya üzerinden bu konuşmaları yapmayalım.' Doğru, medya üzerinden yapmayalım da terör örgütüne sen ne üzerinden bu silahları gönderiyorsun? Onun için kendimize yetmeliyiz, kendimize yeter hale gelmeliyiz.”



YENİ SİPARİŞLER OLUR


“(Sedef Tersanesi'nin sahipleri Metin ve Nevzat Kalkavan'a bakarak) İspanyollarla nasıl konuştunuz bilmiyorum ama 5,5 yılı ben uzun görüyorum. Bunun süresini biraz daha geri çekmemiz lazım. Çünkü bu millet tarihi böyle yazdı. Ben inanıyorum ki bu 5,5 yılı biz geri çekeriz. Göreceksiniz, siz bu 5,5 yılı çekin şöyle 4'e filan, 4'e filan çektikten sonra... Genelkurmay Başkanım '3, haydi 4 olsun' diyor. Bakanım da '4' diyor. 4'e çektiğimiz andan itibaren size yeni siparişler geleceği gibi bizim de yeni siparişlerimiz olur. 4. Bu ara zaten 4 çok önemli. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet.”



Dışa bağımlılık azalıyor


Savunma sanayiindeki dışa bağımlılığın her yıl biraz daha azaldığını, 2002'de yüzde 80'ler civarında olan oranın bugün yüzde 40'lara düştüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hedefimiz inşallah 2023'te ülkemizin savunma sanayisinde dışa bağımlılığımızı ortadan kaldırmaktır. Sadece kendi ihtiyacımızı karşılamakla kalmayacak, bu alanda tüm dost ve kardeş ülkelerin de en önemli destekçisi ve tedarikçisi olacağız. Geçtiğimiz yıl 5 milyar dolarlık üretim ve 1,6 milyar dolarlık ihracat gücüne ulaşan savunma sanayimiz 31 milyar dolarlık proje bütçesiyle çalışmalarını sürdürüyor” dedi.



Dev bir adım



Tamamlandığında Türkiye'nin taarruz gücüne güç katacak çıkarma gemisi için ilk sac kesildi. Bir tabur komando, 50'ye yakın tank, 60'tan fazla zırhlı araç, en az 7 savaş uçağı, 10'dan fazla ATAK helikopteri, çok sayıda insansız hava aracını taşıyabilecek çok maksatlı amfibi hücum gemisi 'Anadolu'nun inşa başlangıç töreni, Tuzla Sedef Tersanesi'nde gerçekleşti.





#Sedef Tersanesi
#Cumhurbaşkanı
#Erdoğan
#yerli gemi
8 yıl önce