|

Engelleri güçlü kadınlarla aştılar

Sağır ve dilsiz iki kardeşin hayat mücadelesini anlatan yönetmen Taylan Mintaş "Sessizliğin Kardeşleri" adlı film ile İstanbul Film Festivali'nin Ulusal Belgesel bölümünde yarıştı. Mintaş, "Toso ve Çao engelleri olmasına rağmen güçlü kadınlarla evlendiler ve engellerini bu şekilde aştılar" diyor.

Yeni Şafak
04:00 - 16/04/2017 Pazar
Güncelleme: 08:28 - 16/04/2017 Pazar
Yeni Şafak
​Engelleri güçlü kadınlarla aştılar
​Engelleri güçlü kadınlarla aştılar

AYŞE DENİZ

Kars’ın bir köyünde yaşayan sağır ve dilsiz iki kardeşin, kendilerince oluşturdukları işaret dili onlara yepyeni bir dünyanın kapılarını araladı. Her türlü zorlukla mücadele eden Cengiz ve Asim Mintaş kardeşlerin hayat mücadelesine ise akrabaları yönetmen Taylan Mintaş kamerasını çevirdi. Mintaş, yıllar sonra köyüne gittiğinde takma isimleri Toso ve Çao olan kuzenlerinin sessiz hayatlarını incelediğinde arka planda güçlü bir karakter görünce onların bu hayat mücadelesini videoya çekmek istemiş. Engellerine rağmen kendilerine özgü eşsiz bir dünya kurmalarını konu alan "Sessizliğin Kardeşleri" adlı bu film, İstanbul Film Festivali'nin Ulusal Belgesel bölümünde yarıştı. Kardeşlerin güçlü kadınlarla evlendiklerini belirten Mintaş, "Bu hayat benim için çok önemliydi. Çünkü metropol şehirlerde engelli birinin engelli birinin evlenmesi pek de kolay olmuyor. Ya engelli biriyle evlenebiliyor ya da hiç evlenemiyor. Ama Toso ve Çao sağlıklı ve güçlü kadınlarla evlenmişlerdi. Engellerini bu şekilde aşmış oldular. Film yapmak için en büyük sebeplerden biri buydu" diyor.


KENDİLERİNE ÖZGÜ İŞARET DİLİ KURDULAR

Kamerasını alıp bir kış vakti memleketi Kars'a giderek sağır ve dilsiz akrabaları Toso ve Çao'nın sessiz hayatlarını gözlemleyen Taylan Mintaş, kendi hayatımızın dışında engelli güçlü karakterlerin olduğunu da göstermek için film çekmeye karar vermiş. 4 yıl boyunca her mevsim her anı kayda alan Mintaş, filmin çıkış hikayesinden şöyle bahsediyor: "Onların kurdukları işaret dili ve aile hayatı dikkatimi çekti. 13 yaşından sonra İstanbul'a gelmiştim ve araya uzun yıllar girdiği için onların dillerinin değiştiğini gördüm. Kendilerince bir dil geliştirmişler. Film çekmek istediğimi söylediğimde ilk başta çekindiler ama sonra bana çok yardımcı oldular. O insanların zor coğrafyada kurdukları yaşamı kayda almalıydım."


HER ŞEYE RAĞMEN SOSYALLER

Sağır ve dilsiz olmalarına rağmen köydeki her işi yaptıklarını söyleyen Mintaş, "Engelleri aslında onlar için bir sorun teşkil etmiyordu. Toso aynı zamanda bir okulda hademelik yapıyor, Çao çok güzel traktör kullanıyordu. Şehre giderek Milli Eğitim Müdürü'yle görüşüyor, kaymakamlarla muhattap oluyorlardı. İşitme ve konuşma engelli olmaları onları bu hayattan alıkoymadı. Çok sosyallerdi. Kars'a gittiğimde Toso'nun cami cemaatine katılarak namaz kıldığını gördüm. Nasıl ibadet edilmesi gerektiğini ona anlatan biri olmamıştı ya da imamın söylediklerini duymuyordu ama Allah ile arasındaki o bağ beni çok etkiledi. Aynı zamanda metropol şehirlerde engelli birinin evlenmesi pek de kolay olmuyor. Ya engelli biriyle evlenebiliyor ya da hiç evlenemiyor. Ama Toso ve Çao güçlü kadınlarla evlenmişler ve bu kadınlarla o coğrafyada zor yaşamın üstesinden geliyorlar. Bu film yapmak için en büyük sebeplerden biriydi" şeklinde konuşuyor.


Zorlukla kendileri baş ediyor

Büyük şehirlerde engellilerin geçtikleri yolların belediye tarafından düzenlendiğini söyleyen yönetmen Taylan Mintaş, köydekilerin böyle bir imkanı olmadığını dile getiriyor. Mintaş, "Toso ve Çao birçok kez evlerine giden yolu kendileri açtı. Ara yollarda kar kütlelerini kendileri temizledi. Hayatlarını zorlaştıran şeyleri kendi imkanları ile aşıyorlar" diyor.

#Sessizliğin Kardeşleri
#Film
#Kars
#İstanbul Film Festivali
7 yıl önce