Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bayburt'ta toplu açılış töreninde konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Dört bir yanımız güvenlik sorunlarıyla, ekonomik sosyal krizlerle çevrili. Bizim dertlerimiz çok olabilir ama biz medeniyetimizden aldığımız ilham ve milletimizden aldığımız güçle hepsinin üstünden gelebiliriz.
Herkese istediği dilden cevap verdik, vermeye de devam ediyoruz. Bölücü teröristlerin alçakça saldırıları ve paralel ihanet şebekesiyle mücadele ediyoruz.
Hatay'da iki uçak sınırımızı ihlal etti, uyarıların ardından biri düşürüldü. Daha sonra bu uçağın Rusya'ya ait olduğu ortaya çıktı. Önce de ihlaller olmuştu. Sayın Putin'e G20'de de bu durumu anlattım. Bunu misafir olarak kabul edeceksiniz dedi, ben de dedim ki davetsiz misafirlik olmaz. Bu konudaki hassasiyetimizi Rusya'ya ilettik. Buna rağmen sınırlarımızın ihlaline sessiz kalmamız mümkün değildir.
Rusya'nın gösterdiği tepkiyi anlayışla karşılamaya çalışıyoruz. Rusya Devlet Başkanı'nın dün akşam Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamalar asla kabul edilebilir değil. Türkiye, kasıtlı olarak Rus savaş uçağını düşürmüş değildir. Bu olay, sınır ihlaline verilen otomatik bir tepkiden ibarettir. Bu açıklamalarda hedef saptırmak suretiyle, biz DAEŞ'e karşı mücadele veriyoruz diyen Rusya yönetimine şunu söylüyorum: Bayır Bucak'ta Türkmenlerin yaşadığı bölge, DAEŞ'in olduğu bölge değildir. Dünyayı aldatmayalım. DAEŞ'e karşı verilen bir mücadeleniz de olmamıştır. Zaten DAEŞ rejimle şuan ortak çalışan bir terör örgütüdür.
Türkiye'nin yüzde 99'u Müslümandır. Türkiye'nin böyle bir İslamlaştırma hareketine ihtiyacı yoktur. Böyle bir yakıştırmanı ben Rusya yönetimine doğrusu hiç yakıştıramadım. Şunu da çok iyi bilmeleri lazım: Acaba ben kalkıp da 30 milyonun yaşadığı Rusya için, sayın Rusya yönetimi bir Hristiyanlaştırma hareketi yapıyor desem doğru mudur? O ne kadar yanlışsa, Türkiye'nin yönetimi için bu yakıştırmayı yapmak da o kadar yanlıştır. Kusura bakmasın. DAEŞ, Türkiye'ye petrol satıyormuş. Yazıklar olsun. Türkiye'ye bu iftirayı atanlar, bunu ispat etmekle mükelleftir. Türkiye, DAEŞ'ten petrol almıyor, tam aksine Amerikan Hazine Bakanlığı açıkladı, Rus şirketleriyle DAEŞ'in ortaklaşa Suriye rejimine petrol sattığını ifade ettiler. Türkiye petrolünü nereden alıyor? Rusya'dan alıyor. Şuanda Rusya'nın en fazla petrol sattığı ülke Türkiye'dir. İran'dan alıyor, Azerbaycan'dan alıyor, Kuzey Irak'tan alıyor. Cezayir ve Katar'dan alıyoruz. Bizim kaynaklarımız belli. Biz, bir terör örgütünden petrol alacak kadar haysiyetsiz değiliz.
Muhalefet kalkmış Rusya'nın yanında yer alıyor. Bu nasıl siyaset? Kendi hükümetinin yanında değil, orada yer alıyor. Daha önce bunlar Suriye'de devlet terörü estiren rejimin yanında yer almadı mı? Ama biz milletimizi yanımızda görüyoruz.
Petrol olayı tam bir saygısızlıktır. Sayın Putin, Türkiye'ye giden ve petrol taşıyan birtakım kamyonlardan bahsediyor. Uluslararası ilişkiler dedikoduyla, iftirayla yürümez. Hele hele sayın Putin'e hiç yakışmaz.
Yakında Paris'te bir zirve var. Ben kendilerinden olayın olduğu gün randevu talebi ettim. O günden bu güne dönmediler. Paris'te iklim değişikliği zirvesi var. Zannediyorum kendileri oraya gelecek. Orada da bunu oturup konuşabiliriz. Biz Rus savaş uçaklarının sınırlarımızı ihlal ettiğini belgeleriyle tüm dünyaya duyurduk. Rusya'nın da iddialarını bu şekilde ispatlama mükellefiyetleri vardır. Aksi takdirde Rusya yalancı duruma düşecektir.
Rusya'nın uçak meselesini bahane ederek, Suriye'deki askeri bağlarını güçlendirmesinin gerisindeki kurnazlığı da görmüyor değiliz.
Sayın Putin, 'kim terörizme çifte standart uyguluyorsa, ateşle oynuyordur' diyor. Bu söze ben sonuna kadar katılıyorum. Doğru. Suriye'de 380 bin cana mal olan, devlet terörü uygulayan Esed rejimine destek olmak, evet o da ateşle oynamaktır. DAİŞ'le mücadele bahanesiyle uluslararası meşruiyeti olan muhalifleri vurmak, evet ateşle oynamaktır. Türkiye'nin haklılığının tüm dünya tarafından kabul edildiği bir hadiseyi bahane ederek, bize olmadık ithamlarda bulunmak, meseleyi vatandaşlarımıza ki bir fuara katılmak için Rusya'ya giden vatandaşlarımıza eziyete vardırmak, evet ateşle oynamaktır. Bölgede ticari faaliyet veya insani yardım amaçlı olarak bulunabilecek tırları sorumsuz bir şekilde vurmak, evet ateşle oynamaktır. Rusya'ya çok samimi olarak, ateşle oynamamasını tavsiye ediyoruz.
Devletler arasındaki ilişkiler çocuk oyuncağı değildir. Rusya bizim gözümüzde önemli bir devlettir. Rusya'dan bu tür konularda devlete yakışır bir ciddiyet bekliyorum. Biz Rusya ile olan ilişkilerimizi çok önemsiyoruz. Sayın Putin, Türkiye'nin kendilerini sırtından bıçakladığını söylüyor. Bu millet, bugüne kadar hiç kimseyi sırtından bıçaklamamıştır. Bu millet, göğüs göğüse savaşmasını bilen bir millettir.
Pazartesi günü sayın Putin'le yüz yüze görüşmek isterim. Bu konunun gereksiz bir şekilde tırmanmasından rahatsız olduğumuzu da özellikle ifade etmek isterim.
Türkiye ile Rusya'nın ilişkilerinin bozulmasından memnuniyet duyanlar çıkmış olabilir. Rusya'ya samimiyetle diyorum ki, gelin böyle bir duruma meydan vermeyelim.
