Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ’nün TSK yapılanmasına ilişkin yeni bir iddianame düzenlendi. Savcı Mustafa Gökçe tarafından hazırlanan iddianamede, mahrem yapılanma içerisinde aynı hücrede yeraldığı tespit edilen Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personeli 4 subayın 10 yıla kadar hapsi istendi. İddianame örgütün, 15 Temmuz darbe girişimi için sivil mahrem imamları da subay olarak TSK’ya yerleştirdiğini ortaya koydu. Şimdiye dek TSK içindeki FETÖ üyelerinden sorumlu mahrem imamların hep sivillerden seçildiği düşünülürdü. Ancak son soruşturmayla FETÖ’nün, askeri öğrencilerle ilgilenen hususi imamları da 15 Temmuz’a hazırlık kapsamında ‘subay’ yaptığı anlaşıldı.
15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden en az bir buçuk yıl önce düğmeye basan FETÖ, askeri öğrencilerden sorumlu mahrem imamları sınava sokarak TSK’ya yerleştirdi. Hücre tipi yapılanmadan ötürü her örgüt üyesinin ancak 5 kişiyi tanıyabildiği sistemde, TSK’ya ‘subay’ olarak sokulan hususi imamlar, birbirini tanımayan FETÖ’cülerin 15 Temmuz’da birlikte hareket etmesini sağladı. 2014-2015 itibariyle düğmeye basan örgütün ‘mahrem subay’ planını itirafçı teğmen Yalçın E., gözler önüne serdi. Şüpheli Yalçın E., 2009’da tanıştığını söylediği örgüt içerisinde ‘ev imamlığı’, ‘Bölge Talebe Mesulü (BTM)’, ‘Bölge Lise Mesulü (BLM)’ ve ‘askeri okullara girecek olan öğrencilerin abilerden sorumlu abi” olarak görev aldı. 2013’te üniversiteden mezun olan E., Deniz Kuvvetleri Dış Kaynak Muazzaf Subay Alımı sınavına girdi. Sınavı kazanan E., 15 Ekim 2015’te TSK’daki eğitimini de tamamladı ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı’na ‘Hedef ve Görüntü Kıymetlendirme Subayı’ olarak atandı. E., göreve başladıktan sonra kendisinden sorumlu mahrem imam ile örgütsel toplantılar yapmaya devam etti.
2014'te telefonuna ByLock yükleyen E., 2015'e kadar bunu kullandı. Yalçın’ın E.’nin beyanlarına göre, FETÖ'cülerin morallerini yüksek tutmak için ByLock'ta sürekli rüyalar paylaşıldı. ByLock dışında da Kakao Talk ve Surespot isimli programlar kullanıldı. TSK’ya girdikten sonra 2009’dan beri kullandığı hattı değiştiren E., telefonundan ByLock’u da sildi. 5 Mayıs 2016’da tayini Hava Kuvvetleri İstihbarat Komutanlığı’na çıkan itirafçı E., “15 Temmuz’da yeni birliğime henüz katılmamıştım. Eski birliğimde de yetkim kalmamıştı. Dolayısıyla darbe girişimine katılmadım” diyerek kendini savundu.
Darbe girişimi sırasında örgüt üyelerinin ByLock, Eagle ve Surespot’u aktif olarak kullandıklarını söyleyen ‘mahrem subay’, kendisinden sorumlu mahrem imamın 16 Temmuz sabahı, “Silahın var mı?” diye mesaj attığını, bu mesaja “Var” yanıtı vermesi üzerine de imamın, “Mübarek işten geri kalma, ne duruyorsun darbecilere desteğe gitsene!” dediğini belirtti. E., “Ben de programı komple telefonumdan kaldırdım. Aynı gün cumartesi sabahı saat 08.00 sıralarında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan “Dünkü çekilen mesaj geçersizdir. İkinci bir emre kadar herkes bulunduğu yerde kalsın” diye mesaj geldi. Ben de bu gelen mesaja uyarak cumartesi ve pazar günü evden hiç dışarı çıkmadım” ifadelerini kullandı.
İddianamenin şüphelileri arasında yer alan Ramazan K. de, FETÖ’nün Konya yapılanması içerisinde ‘ev abiliği’, ‘Bölge Talebe Mesulü (BTM)’, ‘Büyük Bölge Talebe Mesulü (BBTM)’ gibi görevler yaptı. BBTM olduğu dönemde, 3 BTM, 1 BLM, 1 BÜM (Bölge Üniversite Mesulü), 1 BEMİN’in (örgüt dışındakiler ile ilgilenen) kendisine bağlı olduğunu söyleyen K., 17-25 Aralık darbe girişiminin ardından yapılan operasyon ve soruşturmaları meydanda ve adliye önlerinde protesto etmelerinin istendiği, kendisinin de katılmaması üzerine görevden alındığını ileri sürdü. Örgüt içerisinde önemli görevler üstlenen K., 2015 yılında Deniz Kuvvetleri’nde Analiz ve Değerlendirme Subayı olarak göreve başladı. Kasım 2014’te telefonuna ByLock yükleyen Ramazan K., Yalçın E. ile birlikte 15 Temmuz sonrası ihraç edildi.
FETÖ içerisinde ‘Samet’ ve ‘Kamil’ kod adlarını kullanan şüpheli Yalçın E., mahrem yapılanmada yer alan ‘hususiciler’le ilgili önemli bilgiler verdi. Mahremlerin ‘ortaokul hususicisi’ ve ‘lise hususicisi’ şeklinde ikiye ayrıldığını, askeri sınavlara girecek kişilerin yaklaşık 8 ay boyunca eğitime alındığını ve buna ise ‘süreç’ dendiğini anlatan itirafçı, “Yedinci sınıf gruplarına giren kişilerin fiziki özelliklerine bakılır, yola devam edilecekler seçilir. Seçilen sekizinci sınıf hususi gruplar 8 aylık sürece dahil edilir” dedi. Yalçın E’nin FETÖ’nün yargı yapılanmasında yer aldığı belirtilen H.K’ya 6 işlem halinde toplam 300 bin TL gönderdiği, ayrıca H.K'nın da E’ye 800 TL havale işlemi yaptığı bilgisi iddianamede yer aldı.
İddianameyle, FETÖ’nün, 17/25 Aralık darbe girişimi öncesinde algı oluşturmak için mensuplarına Twitter’den paylaşım yapmaları için talimat verdiği de açığa çıktı. Şüpheli Yalçın E., şunları kaydetti: “17-25 Aralık 2013 öncesinde dershanelerin kapatılmaması için ED (Eğitim Danışmanı) olan ‘İrfan’ kod isimli gerçek ismini bilmediğim şahıs herkesin en az 5 tane Twitter hesabı olmasını söyledi. Benim bir tane Pusat isminde hesabım vardı. Başka da hatırlamıyorum. Darbe öncesinde ve sonrasında övücü ve destekleyici bir paylaşımım olmadı.”
- Ev abisi teğmen yapıldı
- FETÖ’cü mahrem imamların TSK’ya sokulduğuna bir örnek de Ankara Başsavcılığı’nın hazırladığı ‘Işık Evleri’ iddianamesinde rastlanmıştı. Davanın şüphelilerinden İsa Ç’nin, tıpkı Yalçın E. ve Ramazan K. gibi daha önce ‘ev abiliği’ yaptığı, sonradan örgüt tarafından askeri sınavlara sokularak TSK’ya sokulduğu anlaşıldı. İsa Ç., 24 Kasım 2014’te ‘teğmen’ olarak Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığı’nda göreve başlamıştı.
