Geçtiğimiz hafta Albayrak Medya'nın Bilge Çocuk ve Bilge Minik dergileri ile sponsor olduğu Çocuk ve Aile Fuarı, 'Çocuklar için engelleri kaldıran' sloganı ile gerçekleşti. Fuar da sosyal sorumluluk misyonu üstlenerek işitme kaybı üzerinde yoğunlaşıldı.Gerçekleşen panellerden biri ise oldukça dikkat çekti. 5 yaşındayken Türkiye’de ilk koklear implant yani biyonik kulak uygulanan çocuk olarak tıp literatürümüze geçen ve şu anda 26 yaşında olan Ece Saygı, yaşadıklarını katılımcılarla paylaştı.
Koç Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümü mezunu olan Saygı, özel bir firmada Proje Destek Mühendisi olarak çalışmaya başlamış. Üç dil bilen Saygı, hikayesini şöyle anlatıyor: "Benim hastalığımı annem keşfetti. Ben normal duyan bir bebek olarak doğmuşum. Fakat bir yaşındayken geçirdiğim bir hastalık sonucu işitme yetimi kaybetmişim. Bunun farkına 2 ay sonra annem varmış. Ece dendiği zaman tepki vermediğim için tencere kapaklarını birbirine vurarak bakıp bakmadığımı denemiş. Ben yine tepki vermeyince annem doktora götürmüş. Fakat doktorlara benim duyamadığımı inandıramamış. İşitme cihazı falan takıldı ama yeterli değildi. Çünkü işitme kaybım çok ileri seviyedeydi. 5 yaşındayken ailem yurtdışından kokleer implant getirttiler. Benim ameliyatım sonucunda Türk doktorlarına kokleer implant eğitimi verildi. Çünkü Türkiye'de kokleer implant yoktu. Bunu yapabilecek doktor yoktu. Biraz kobay oldum aslında. Benim ameliyatım başarılı geçince devlet kokleer implant ameliyatlarına destek vermeye başladı. Benim de elektronik mühendisliğini seçmemin sebebi de işitme cihazları ile ilgili bir çalışma yapmak istemem. Şu an enerji sektöründeyim ama ilerde biyomedikal alanına kayacağım"
İşitme engeli yaşıyan çocuklarda en sık karşılaşılan problemlerin neler olduğunu sorduğumuz Eğitim Odyoloğu Prof. Dr. Esra Yücel, geç teşhisin çocuğun sadece işitme yetisini değil başka fiziksel özelliklerini de olumsuz etkilediğini söylüyor. Yeni doğan işitme taramalarında bir şüphe olduğu takdirde ailelerin bunun üzerine gitmesi gerektiğini belirten Yücel, "Bazen uzman hekimler dahi yanılabilir. Fakat aile şüphe duyuyorsa üzerine gitmeliler. İşitme kaybı sadece bir test ile anlaşılamıyabilir. İleri derecedeki kayıpları tespit etmek kolay ama hafif orta derecedeki kayıplar gözden kaçabiliyor" ifadelerini kullanıyor.
Ameliyat sonrasında müziğin eğitimin bir parçası haline gelmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Yıldırım Bayazıt ise "Biz şimdi müziği eğitim faaliyetlerinin içine sokmaya çalışıyoruz. Implantlı çocuklarla bir koro kurduk. Selçuk Ural 15 kişilik öğrenci grubumuzu eğitiyor. Müziği tedavinin içine koyunca diğer akademik kabiliyetlerinin de daha hızlı geliştiğini gördük. Gerekli maddi desteği sağlayınca da albüm çıkmış olacak" şeklinde konuşuyor.
Albayrak Medya'nın Bilge Çocuk ve Bilge Minik dergileri ile sponsor olduğu Çocuk ve Aile Fuarı hem çocuklara hem de ailelere özel etkinliklerle tamamlandı. Çocuklarda kendileri için kurulan oyun alanlarında doyasıya vakit geçirdiği. Bilge Çocuk ve Bilge Minik oyun alanında çocuklar, zeka ve el becerisi geliştiren oyunlarla oynayıp, yayınlanmış sayıları ücretsiz olarak temin edebildiler.
Kokleer implant her ne kdar masraflı bir tedavi olarak zorlasada devlet desteğiyle artık 0-4 yaş aaralığındaki çocukların iki kulağına birden uygulanabiliyor. Hatta devlet desteğiyle tedavi sonrası eğitim desteği de veriliyor ama maalesef yeterli kalmıyor. Bu noktada da Çocuk Eğitim Derneği, işitme engelli bireylerin kaliteli eğitim almaları için ücretsiz olarak okul öncesi eğitimler veriyor. 300'den fazla mezunu olup şu an da 100 işitme engelli çocuğa anaokulu eğitimi veren derneğin başkanı Dr. Ömer Cenker Ilıcalı, "İşitme engelli bir çocuğa hayatının ilk 6 yılında dil gelişiminde yoğunlaştırılmış bir eğitim verilmezse bu çocukların zihinsel gelişimlerinde de bir takım problemler meydana getiriyor ve daha sonra telafi edilemiyor" ifadelerini kullanıyor.
Odyolog Dr. Şengül Terlemez de erken teşhis ve tedavi sonrasında çocukların iyi bir eğitim almaları gerektiğini söylüyor. Kokleer implantın mucizevi bir alet olduğunu inanan Terlemez, "Eğer eğitim verilmezse çocuk sadece sesleri duyduğuyla kalır. Anlamlandırabilmesi için özel eğitim alması gerekiyor. Burada da ailenin bilinçlenmesi çok önemli" diyor.
