40 yıldır TSK'ya sızmaya çalışan ve 2011'den buyana da 'Ari Irk' peşinde koşan FETÖ'nün ordudaki tespiti hayli zor. TSK'daki ihraçlar 28 Şubat'tan bugüne kadarki FETÖ sızmasının büyüklüğüyle aynı orantıda değil. Halen komisyonlar marifetiyle tespit çalışmaları sürerken, bugüne kadar bulunan ve orduyla ilişiği kesilen FETÖ'cülerin 'itiraflar yoluyla' bulunabildiğine işaret ediliyor. FETÖ'cüleri tespit için yeni yöntem arayışları ise sürüyor.
FETÖ'nün örgüt üyelerine verdiği gizlenme talimatları, TSK'daki temizliğin ne kadar zor olduğunu ortaya koyuyor. Namaz hareketlerini çocuklarına 'spor' olarak anlatan FETÖ'cüler oruç tutmadıklarını da açıkta yemek yiyerek, sigara ve çay içerek beyan ediyorlar. Örgüt, bu kişilerin oruç borçlarını tatillerde ya da gözlerden uzak yerlerde yerine getirmelerini istiyor. Konu dindarlığa geldiğinde kendilerine 'Alevi' süsü veren FETÖ üyeleri, evlerinde de Diyanet'e ait Kur'an dışında hiçbir dini materyal bulundurmuyor. Kendileri dışında herkesi tehdit olarak gören örgüt üyeleri, 'bir numaralı tehdit' olarak, 'Yeşil Tehlike' olarak adlandırdıkları diğer cemaatleri görüyor.
Mutlak takiyye için evlerine Atatürk resimleri koyan FETÖ'cüler, yine evlerini nü resimler ve biblolarla da süslüyor. Gerektiğinde FETÖ elebaşına küfreden örgüt üyeleri, örgütle ilişkili olduklarına ilişkin herhangi bir imayı bile büyük tepkiler ve yeminlerle inkar ediyor. Bank Asya'da kendilerinin ya da ailelerinin hesabı bulunmuyor. Kripto FETÖ okullarına bile yaklaşmıyorlar. “Tedbirli hayat tarzı karakteriniz olmalı” talimatını alan FETÖ'cüler görüşmelerin tamamını şifreli, örtülü cümlelerle yapıyorlar.