|

"Hariri’nin hâlen Riyad’da bulunduğu biliniyor"

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Taha Kılınç köşesinde Lübnan Başbakanı Hariri için gündeme gelen 'Riyad'da rehine' iddialarına analiz etti. İsmail Kılıçarslan, Yasin Aktay, Ayşe Böhürler ve Nedret Ersanel de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
09:41 - 11/11/2017 السبت
Güncelleme: 10:12 - 11/11/2017 السبت
Yeni Şafak
Taha Kılınç, İsmail Kılıçarslan, Yasin Aktay, Ayşe Böhürler, Nedret Ersanel
Taha Kılınç, İsmail Kılıçarslan, Yasin Aktay, Ayşe Böhürler, Nedret Ersanel

Taha Kılınç, İsmail Kılıçarslan, Yasin Aktay, Ayşe Böhürler ve Nedret Ersanel'in yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

Taha Kılınç: Rehine

Lübnan’ın önemli gazetelerinden el-Ahbâr’ın 6 Kasım tarihli manşeti tek kelimeden oluşuyordu: Rehine. Kapakta müstafi Başbakan Saad Hariri’nin boydan bir fotoğrafı vardı, tam karşısında da küçük bir karede Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman. Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen gazetenin vermek istediği mesaj, gayet açıktı. Hariri, Suudiler tarafından Riyad’da rehine olarak tutuluyordu. Gerçekten de, Riyad’a yaptığı resmi ziyaret sırasında, geçtiğimiz cumartesi günü aniden istifasını açıklayan Saad Hariri, o günden bu yana ülkesine dönmedi. 

İsmail Kılıçarslan: Evet, yine uyuşturucu meselesi

Zira mesele çok ciddi. O derece ciddi ki ‘2016 yılında uyuşturucu kullanımına bağlı ölüm’ konusunda gerilediğimiz yaş on üç. ‘Resmi olarak’ uyuşturucuya verdiğimiz kurban sayısı altı yüz on bir. ‘Resmi olarak’ diyorum zira bazı sentetik uyuşturucuların kanda tespiti oldukça zor olduğundan pek çok ölüm kayıtlara ‘kullanıma bağlı ölüm’ olarak değil ‘kalp krizi’ olarak geçiyor. Uzmanlar bu rakamın böylelikle 4.000 civarında olabileceğini söylüyorlar. ‘Etki altında ölüm’ istatistiğini bilmiyoruz bile. Varın tehlikenin boyutunu siz hesap edin. Uyuşturucu ile Mücadele Daire Başkanlığı’nın verilerine göz atalım mı? Uyuşturucu bağımlısı sayısı 2016 yılında 200.000 kişi olarak tespit edilmiş ki bu rakam bir önceki yıldan %28 daha fazla. Yani günden güne, aydan aya, yıldan yıla ışık hızından daha fazla yayılan bir bağımlılık durumu söz konusu.

Yasin Aktay: AK Parti’nin 15. yıl muhasebesi: Altyapı ve üstyapı dengesi

Siyasette hiçbir zaman başarmak istedikleriniz için sürtünmesiz, gerilimsiz, engelsiz, güllük gülistanlık bir ortam bulamazsınız. Hiç bir siyasi harekete ideallerine uygun bir toplum veya düzen oluşturabilmek için bir toplum teslim edildiği görülmüş değildir. Öyle kolay bir siyaset alanı yok. Siyaset özü itibariyle zordur.

Bir arada yaşayan herhangi iki insan bile çıkarlarının, dolayısıyla görüşlerinin de ayrışmaya başladığı, çoğu kez de çatıştığı bir alanı hemencecik açarlar. Hele ki toplum bir çıkarlar ihtilafı ve gerilim alanı olmak dolayısıyla hiçbir gruba katışıksız mutlak bir güç bırakmaz. En mutlak güce sahip olduğu sanılan iktidarlar bile toplumun çok az boyutlarına nüfuz edebiliyorlar. En ilginç nüfuz edilemeyen alanlar ise insanların bizzat kendi kurumları, takımları veya yol arkadaşlarıdır.Tam karşıdaki muhaliflere karşı belli bir galebe çaldığınızı hissettiğiniz anda kendi saflarınızda bir direncin, bir uyumsuzluk veya hesapta olmayan gelişmelerin ortaya çıktığını görürsünüz. 

Ayşe Böhürler: Mahşer yeri Beyrut…

Selam sana yüreğimin derinliklerinden diye başlayan Feyruz’un söylediği “li Beyrut” şarkısı bugünlerde dilimize yeniden yerleşeceğe benziyor.Şarkıda şehrin iç savaş ile değişen atmosferini tasvir ederken şehrin tadının ateş ve duman tadına dönüştüğünü söyler. 15 yıl iç savaş yaşamış, her bir sokağı bir milis gücün savaş mevzii olmuş, binalarının yüzleri delik deşik edilmiş, suikastın, cinayetin hesabının sorulmadığı, sokakların kapanın elinde kaldığı bir şehir atmosferini en iyi anlatan şarkıdır li Beyrut. Ortadoğu’nun laboratuvarı olarak tanımlanan bu şehir, hem sefa ve eğlencenin hem de çatışma ve gerginliğin her zaman dibini görür. Bugün itibarıyla bölgesel krizin ibreleri tarafların burada karşı karşıya geleceğini gösteriyor. Başbakan Hariri’nin istifasının zorla alındığına dair rivayetler, bir rivayete göre Riyad’da rehin tutulması, bir başka rivayete göre işkence iddiaları, Suudi Arabistan ile İran arasındaki kapışmanın ya da boy gösterisinin yapılacağı arena olarak Lübnan’ı işaret ediyor. 

Nedret Ersanel: Kabile mentorları...

Ortadoğu’daki olayları artık “önem” sırasına göre ele almıyoruz.. ‘Kıvılcım’ potansiyellerine bakıyoruz...Son haftanın bölgesel/küresel olaylarına bakıldığında, bu manada hiç fark edilmeyen bir olayın ilk sırada bulunma ihtimali yüksek...

Pakistan Genelkurmay Başkanı Kamer Cavid Bajva’nın iki günlük Tahran ziyareti (6-7 Kasım) ‘çok kritik’ damgasını taşımalı...Bajva’yı, Cumhurbaşkanı Ruhani, İran ordusunun en üst düzey komutanları, Dışişleri Bakanı (Zarif) ve Savunma Bakanı (Hatemi) karşıladı...Bölgenin en güçlü ordusunun komutanı ile İran Cumhuriyet Muhafızları komutanının ilk kez bir araya gelmesi ‘ne oluyor bakışları’nı hak ediyor. Komutan Bajva’nın, İran Devrim Muhafızları komutanı Muhammed Ali Caferi ile buluşması elbette istisnai bir durum yaratıyor. Yaratıyor da, bölge dengeleri bu istisnaya müsait mi?

#​Taha Kılınç
#İsmail Kılıçarslan
#Yasin Aktay
#Ayşe Böhürler
#Nedret Ersanel
٪d سنوات قبل