İstanbul’un yeni sembollerinden biri olmaya aday, Osmanlı-Selçuklu mimari tarzı ile günümüz çizgilerinin bütünleştiği Çamlıca Camii’nde, nanoteknolojik bir ürünle paslanmaz çelikten hazırlanan hat da cami mimarisinde bir ilke imza atıldı.
İstanbul Cami ve Eğitim Kültür Hizmetleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, inşaat sahasında 300, İstanbul içinde ve dışındaki atölyelerde 700 kişilik insan gücü, 50 kişilik teknik ekibin koordinasyonunda bu projeyi hayata geçirmeye gayret ettiklerini söyledi. Cami inşaatında ana kubbenin yazısının ve desenlerinin tamamlandığını, bu yazı ve desenlerin çok özel olduğunu vurgulayan Külünk, “Bir ilki başardık. Yazımız klasik yazma tekniğinden öte nanoteknolojik bir ürünle paslanmaz çelikten yapıldı. Yazı, 870 parçadan meydana geliyor. Desenlerimiz de bir o kadar parçadan oluşuyor. Bunların hepsinin montajı yapıldı ve ana kubbedeki yerini aldı. Süsleme işlerimiz, hat eserlerimiz devam ediyor” dedi.
Mimar Sinan’ın, Süleymaniye Camii’nin akustiği için kubbeye koyduğu 256 küpten yola çıkarak, ana kubbeye 221 delik delerek, akustik literatürüne geçecek bir iş yaptıklarını anlatan Külünk, “Cami akustiğine ciddi faydaları olan bir çalışma. Ses mühendislerimiz bunu tespit etti ve uyguladı” bilgisini verdi.
İstanbul Cami ve Eğitim-Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından 2012’de düzenlenen yarışmada 2’ncilik ödülüne layık görülen 2 projeden biri olan Bahar Mızrak ve Hayriye Gül Totu’nun projesini çizdiği Çamlıca Camii’nin yüzde 90'ı tamamlandı. Caminin yanı sıra müze, sanat galerisi, kütüphane, konferans salonu, sanat atölyesi ve otoparkın da bulunacağı alanda çalışmalar devam ediyor.