|

'Herkes biliyor ki İsrail kendi tercihini yaptı'

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Taha Kılınç köşesinde Gazze'yi yazdı... Mehmet Acet, Özlem Albayrak, Fatma Barbarosoğlu ve Hatice Karahan da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
08:55 - 5/07/2017 Çarşamba
Güncelleme: 09:14 - 5/07/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
​Taha Kılınç, Fatma Barbarosoğlu, Özlem Albayrak, Hatice Karahan ve Mehmet Acet.
​Taha Kılınç, Fatma Barbarosoğlu, Özlem Albayrak, Hatice Karahan ve Mehmet Acet.

Taha Kılınç, Mehmet Acet, Özlem Albayrak, Fatma Barbarosoğlu ve Hatice Karahan'ın yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

Astronomik şekilde azalttı

İsrail kabinesi, Başbakan Benyamin Netanyahu’nun “Filistin’in iç meselesi” dediği bir konuyu geçenlerde oyladı ve Gazze’de yaşayan insanlara sağlanan elektrikte ciddi bir kesinti yapılmasını karara bağladı. Bu, Hamas’ın Gazze’deki yönetimini yıpratmayı amaçlayan [Mahmud Abbas liderliğindeki] Filistin Yönetimi’nin isteği doğrultusunda alınmış bir karardı.İsrail kabinesi, bunun Hamas’la savaşı kızıştıracağını bilerek bu adımı attı. Ve İsrail, Gazze Elektrik İdaresi’nin, bölgeye verilen elektriğin kısılmasının gerçek anlamda bir insanlık felâketine yol açacağı uyarısına rağmen bunu yaptı. Ramazan ayında, yılın en uzun günleri boyunca elektrik kesintileri özellikle hastaneleri ve deniz suyu arıtma tesislerini ciddi şekilde etkiledi. Pis su tahliye sistemlerinin de devre dışı kalmasıyla, sokaklarda evlerin arasından kanalizasyon suları akmaya başladı. İsrail’in [Abbas yönetiminin talebiyle] yaptığı son elektrik kesintisi nedeniyle, zaten günün sadece 4 saati elektrik alabilen Gazzeliler, ilave 45 dakikalık kesintilere daha maruz kalmaya başladı. Bu, İsrail’in bu yıl boyunca yaptığı en kötü şeydi. 

En iyi bilebilecek isim

Geçen ay yüksek yargı organlarından birinin başkanı ile konuşurken söz, Ankara’daki sohbet konularının ana başlığı olmayı sürdüren, FETÖ meselesine geldi.Yargı sistemi içinde “Kim kimdir” sorusunun yanıtı 15 Temmuz’un çok daha öncesinden hemen hemen belliydi. Yüksek yargı organlarının iç bünyesinde sık sık yapılan seçimler, kamuoyuna mal olan davalarda alınan tutumlar, en önemlisi de özellikle 2010 sonrası FETÖ’cü yargı mensuplarının çoğunun kendilerini gizleme ihtiyacı hissetmemesi, bu mücadelenin yargı ayağıyla ilgili işlerin yürümesini hızlandırdı. Bir örnek vereyim. Mesela daha 2011 yılında bir Danıştay üyesinden, 60 civarında FETÖ’cünün “Bundan böyle biz bir grup olarak hareket edeceğiz”diyerek ortaya atıldıklarını işitmişim. Herkes pozisyonunu daha o günlerde belli ettiği için kurum içindeki seçimlerin bir dönem tıkandığını de biliyoruz.

Ahlakla örtüşecek bir tarafı yok

Demet Akalın’ın “Suriyeliler evine dönsün” tagine destek olarak attığı “kesinlikle sonuna kadar katılıyorum. Hırsızlık gasp bıçaklama haberlerinden bıktık” tweeti nedeniyle sosyal medyada başlayıp, konvansiyonel medyaya uzanan Suriyeliler tartışması hala sürüyor. Bu tartışma yeni değil ama. Tarihi, ilk Suriyeli kafilelerin sınırlarımızdan içeri girmesinden hemen sonrasına dayanıyor. Suriyelileri Türkiye’de istemeyenlerin dünya görüşü de belli; ulusalcılar, Kılıçdaroğlu başta resmi CHPliler, Kemalistler, FETÖ’cüler ve Akşener’in peşinden gidebilen bazı ülkücüler…Öncelikle şu: Toplumsal ve siyasal ortamın karışık ve provokasyona çok açık olduğu şu günlerde, sosyal bir çatışmanın kıvılcımı olabilecek eylemlere sebebiyet verebilecek bu bakış açısının taşıdığı tek tehlike, kötü kalpliliği yaygınlaştırma potansiyeli değil. Böylesi bir dönemde bu konunun gündeme getirilmesi, maksatlı olduğunu düşündürüyor. Saniyen; bu yapılan Avrupa’da mültecilere para atarak onlarla eğlenen ırkçılıkla, baba-oğul mülteciye çelme takarak onları yere düşüren foto muhabirin vicdansızlığıyla aynı derecede değilse bile, aynı türde bir ırkçılık. İnsanlıkta mahalli yok.

Kendi işini kendi yapan mudileriz artık

Yılın davası olmaya aday olan eski kocanın çocuklarının annesini taciz iddiası ile mahkemeye vermesi; Acun Ilıcalı’nın birlikte yaşadığı Şeyma Subaşı’nın “çok meşhurum ama bir mesleğim yok” temalı çok ses getiren ve sosyal olduğu için artık namaz kılamadığını söylediği röportajı;  her yıl 30 Haziran’da  “kutlanan” “Dünya Emekliler Günü”…Bunlar geçen haftanın “herkes” tarafından görülen haberleri oldu. Mesleği olmayan ve fakat edindiği milyonlarca takipçi ile para basanlar, zevkini pazarlayan yeni bir sınıf olarak doğuyor. Dünya Emekliler Günü'nde, bir TV kanalında emekli polis memuru 1500 TL maaş ile geçinemediği için (Emeklilik maaşı 1500, oturduğu evin kirası 1200 nasıl geçinsin!) gün boyu adım adım, sokak sokak mısır satmak zorunda kalışının hikayesini anlatıyordu... “Kariyeri bir meslekten mısır satıcılığına düştüğü için” mutsuz olduğunu söylüyordu güneşin altında seyyar arabasını sürerken. Eskinin saygın meslekleri artık hiç de “saygın hayat standardı” sunmaz iken, hiç de meslek diyemeyeceğimiz “paylaşım durumları” içinde “bazı”ları milyonlar kazanıyor. “Yorumcu” olarak yeni bir elit sınıf doğuyor.

Domates jesti

Bu bağlamda öncelikle Haziran ayında fiyatların Mayıs’a göre %0,27 düşüş kaydettiğini belirtmekle başlayayım. Bu gelişme neticesinde de, yıllık enflasyonda %10,9’a ulaşmış bulunuyoruz. Peki Haziran döneminde kaydedilen bu oranın dinamikleri nedir diye sorduğumuzda ise, harcama grupları bazındaki temel değerlendirme kısaca aşağıdaki mesajları veriyor:Bir kere, yıllık enflasyonda gıda fiyatları yine rahatsız etmeyi sürdürüyor. Evet, grupta Mayıs’a göre bir hız kaybı var ancak %10,9’luk enflasyonun 3,1 puanı, bu dönemde fiyatları %14,34 artan gıda ve alkolsüz içecekler kaleminden geliyor. Bununla birlikte, Haziran’da aylık enflasyonun negatif gelmesine de, yıllığın gerilemesine de aynı grup ağırlıklı katkı sağlamış gözüküyor

Bu kapsamda ise karşımıza baş aktör olarak domates çıkıyor. Zira hesaplar, fiyatında bir ayda %41,9 düşüş yaşanan domatesin, gıdanın zayıflamasında kritik rol oynadığını söylüyor. Tabii bu grupta yumurta, patates, süt, taze fasulye gibi fiyatları düşen diğer maddeler de göze çarpmıyor değil ancak bunlar “aylık” aşağı yönlü etki açısından toplasanız bir domates yapmıyor.

#​Taha Kılınç
#Mehmet Acet
#Özlem Albayrak
#Fatma Barbarosoğlu
#Hatice Karahan
7 yıl önce