|

"İdlib’e operasyon fikri ne zaman ortaya çıktı?"

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Mehmet Acet köşesinde "10 soruda İdlib operasyonu" konulu yazısını kaleme aldı. Zekeriya Kurşun, Yasin Aktay, Erdal Tanas Karagöl ve Süleyman Seyfi Öğün de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
09:14 - 9/10/2017 Pazartesi
Güncelleme: 09:22 - 9/10/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
Zekeriya Kurşun, Süleyman Seyfi Öğün, ​Erdal Tanas Karagöl, Yasin Aktay ve Mehmet Acet.
Zekeriya Kurşun, Süleyman Seyfi Öğün, ​Erdal Tanas Karagöl, Yasin Aktay ve Mehmet Acet.

Mehmet Acet, Zekeriya Kurşun, Yasin Aktay, Erdal Tanas Karagöl ve Süleyman Seyfi Öğün'ün

yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

Mehmet Acet: 10 soruda İdlib operasyonu

Soru 1: İdlib’e operasyon fikri ne zaman ortaya çıktı?Cevap: Temmuz sonunda ABD’nin DEAŞ ile mücadeleden sorumlu koordinatörü, Ankara’da kendisine günümüzün Lawrence’ı diye bakılan Brett McGurk’ün İdlib üzerinden Türkiye’yi suçlayan açıklamayı yaptığı gün. McGurk o açıklamasında, Türkiye’yi İdlib’de el Kaide’ye göz yummakla suçlamıştı. Soru 2: Mcgurk denilen adam bir laf etti diye operasyon mu yapılır?

Zekeriya Kurşun: Kral Selman’ın Rusya ziyareti ve değişen bölgesel güvenlik dengeleri

Suudi Arabistan Kralı Selman’ın Rusya’yı ziyareti hem bölgesel ve hem de küresel dengeler açısından büyük önem arzediyor. Kuruluşundan itibaren Suudi Krallığının eski Sovyetler Birliği ile iyi diyalogları ve pek fazla dillendirilmeyen ilişkileri vardı. Soğuk Savaş yıllarında bu ilişkileri ABD yönlendirmek istedi fakat Suudiler dış politikadaki pragmatik yaklaşımları ile iki tarafı da idare etti. Bunun biri psikolojik diğeri de maddi olan gerekçeleri vardı.Psikolojik gerekçe, henüz uluslararası bir tanınırlık sağlamadan Sovyetler Birliği’nin 1926 yılında Suudiler ile ilişkiye geçmesiydi. Yakınlaşmayı sağlayan diğer neden ise petrol üreten en büyük iki ülke olmalarıydı. 

Yasin Aktay: “Hep Birlikte Büyük Hedeflere” AK Parti’nin 26. istişare toplantısı

AK Parti’nin kurumsal ve geleneksel hale gelmiş altı aylık istişare ve değerlendirme toplantılarının 26.sı hafta sonu Afyonkarahisar’da yapıldı. 16. Yıldönümünde olan AK Parti, seçim şartları haricinde bu toplantıları hiç aksatmadan 16 yıldır tam katılımla devam ettiriyor. Bu toplantıların partinin kurumsal kimliğini sürekli besleyen, onaran, yeniden üreten bir işlevi deruhte ettiğini söyleyebiliriz.Bu seferki toplantının en önemli özelliği hiç kuşkusuz hareketin lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın q cumhurbaşkanı seçilmeden önce katıldığı son toplantıdan üç buçuk yıl sonra ilk defa katılıyor olmasıydı. 

Erdal Tanas Karagöl: 2019’a doğru AK Parti’de değişim ve dönüşüm heyecanı

AK Parti 3 Kasım 2002 yılından beri iktidar. Geride bıraktığımız 15 yıl, hem AK Parti’nin hem de Türkiye’nin 15 yılı. 15 yılda Türkiye’nin ekonomik olarak geldiği konum, AK Parti’nin kök salmış alışkanlıklara karşı verdiği mücadelenin sonucu. Bugün, Türkiye ekonomisi 15 yıldır ekonomik krizle karşılaşmamışsa, AK Parti’nin değişimden ve dönüşümden çekinmeyerek kararlılıkla hayata geçirdiği uygulamalar sayesinde.Bu süreçte hem uluslararası konjonktür hem de ülke içindeki talep ve beklentiler, AK Parti’nin ekonomide yol haritasını da belirledi. Belirli aralıklarla gerçekleşen Gezi olayları, 17-25 Aralık yargı darbesi, 
darbe girişimi gibi ağır ve zor müdahalelere rağmen, yol haritasından şaşılmadı ve yola devam edildi.

Süleyman Seyfi Öğün: Hudutların kanunu

1993 senesiydi. Doçentlik imtihanının ilk aşamasını geçmiş; sözlüsüne  girmek üzere İstanbul’a gelmiştim. Benim dışımda bir başka aday daha vardı. Benden yaşça hayli büyük, piyasada kitapları olan tanınmış birisiydi. Çok iyi imkânlarla okumuş, yurt dışında doktora yapmış ve  Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birisinde  çalışıyordu. Doktora tezi benim de örnek aldığım az sayıdaki tezden birisiydi. Çalışmaları hakikâten de çok başarılı ve ilhâm vericiydi. Bilgiyi çok iktisatlı kullanabilen, sorunsallı düşünen, teoriyi incelikli ve zekice kullanabilen, metodolojisi kuvvetli  bir kişiydi.Gelin görün ki, 12 Eylül’ün gazâbına  uğramıştı. Siyâsal mücâdelesi yüzünden akademik hayâtı uzun seneler süren bir kopukluk yaşamıştı. Hoş, eser vermeye devam ediyordu. 

#​Mehmet Acet
#Zekeriya Kurşun
#Yasin Aktay
#Erdal Tanas Karagöl
#Süleyman Seyfi Öğün
7 yıl önce