stanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir iştiraki olan İGDAŞ, 1986 yılında İstanbul’un havasını temizlemek amacıyla kuruldu. İstanbul’un en büyük çevre projesi oldu. Hızla gerçekleştirilen yatırımlarla ve İstanbulluların da doğalgazı sahiplenmesi sayesinde, hava kirliliği ortadan kalktı. 1990’lı yılların başında havadaki kükürtdioksit seviyesi ölüm tehlikesi sınırlarını aşan İstanbul, bugün 5 mikrogram/m kükürtdioksit oranıyla dünyanın havası en temiz metropollerinden birisi. İstanbul, doğalgazla ve İGDAŞ’la nefes alıyor.
İstanbul’un en büyük çevre projesi İGDAŞ, aynı zamanda Türkiye’de doğalgaz dağıtım sektörünün okulu oldu. Sektörün güvenlik, kalite standartlarının oluşmasında ve gelişmesinde önemli rol oynadı. İGDAŞ’ın, örnek alınan, hizmet kalitesinde mükemmellik yolculuğu 2000’li yıllarla başladı. Kalite odaklı atılan her adım, İGDAŞ Entegre Yönetim Sistemi çatısı altında toplandı. İGDAŞ’ın, 2003 yılından itibaren aldığı kalite belgeleri, bu çatı altında bütünsel bir yaklaşımla yönetildi. Bu yolda önemli mesafe kat eden İGDAŞ için aldığı ödüller önemli dönüm noktaları oldu. 2011 yılında da özel sektörün alanlarında iddialı çok sayıda önemli kurum ve kuruluşunu geride bırakan İGDAŞ, KalDer Ulusal Kalite Büyük Ödülü’nü aldı. Büyük Ölçekli Özel İşletmeler kategorisinde alınan bu ödülü bugüne kadar sözkonusu kategoride başka hiçbir kurum ve kuruluş alamadı. KalDer Ulusal Kalite Büyük Ödülü, İGDAŞ’ın kalite standartlarını yükseltme azmini daha da artırdı. İGDAŞ 2015 yılında ‘KalDer Türkiye Mükemmellikte Süreklilik Ödülü’ alarak kalite yolculuğundaki başarı ve kararlılığını tescil ettirdi.
Gerek ülkemizde gerekse bölgemizde doğalgaz dağıtım şirketleri tarafından örnek alınan İGDAŞ’ın sektöre kazandırdığı yeni uygulamalar yakından takip ediliyor. İGDAŞ, 6 milyonun üzerindeki abonesine güvenli, verimli, kesintisiz ve sürekli hizmet sunabilmek için akıllı şebeke uygulamaları kullanıyor. Akıllı şebeke uygulamaları, hızlı, ekonomik, çevreyi koruyan ve kaliteli hizmetin anahtarı olma özelliği taşıyor.
İGDAŞ’ın 30 yılı aşkın süredir, özenle ve gayretle yürüttüğü çalışmalarla İstanbulluların yaşam kalitesi arttı. Tertemiz bir gökyüzünün altında, nefes alınabilir bir İstanbul'da yaşayanlar hem bu metropolün hızlı temposunda doğalgazın sağladığı kolaylıklardan yararlanıyor hem de bu güzel şehrin keyfine varıyor. Doğalgazın ısıtma, pişirme, sıcak su gibi zahmetsiz bir şekilde sunduğu imkânlarla evlerde ve iş yerlerinde zamandan kazanılıyor. İstanbullular artık, sobanın bulunduğu odaya bağlı kalmadan, yakıt bitti derdi yaşamadan kullanımı temiz ve rahat bir enerji kaynağı kullanıyor.
İstanbul’a, İstanbullulara her gün daha iyi hizmet sunmak için çalışan İGDAŞ, dev altyapı ağıyla, uluslararası kalite belgeleriyle, ödülleriyle, ses getiren sosyal sorumluluk projeleriyle ve daha birçok özelliğiyle doğalgaz sektörünün uluslararası markasıdır. Bütün bunların yanı sıra doğalgazda dünyanın enerji merkezi haline gelen uluslararası platformlarda Türkiye bayrağını gururla taşıyor, daha yükseğe çıkarmak için çalışıyor. İGDAŞ, Balkanlardan Kafkaslara, Ortadoğu’dan Kuzey Afrika’ya geniş bir coğrafyada birikimi, tecrübesi ve sektöre getirdiği hizmet standartlarıyla örnek alınıyor. Enerji sektöründeki hızlı gelişmeleri yakından izleyen İGDAŞ, yatırımlarına devam ediyor ve gelecekteki yerini şimdiden hazırlıyor.
İstanbul doğalgazla hayat buluyor, doğalgaz olmasaydı:
* İstanbul’da tüketilen yıllık 5,7 milyar metreküp doğalgaz tüketiminin karşılığı 14,25 milyon ton kömürdür. Doğalgaz olmasaydı İstanbul’un havasına her yıl 142 bin ton zehirli atık (kükürtdioksit) karışıyor olacaktı.
* Doğalgaz olmasaydı kentimizde yaşayan herkes, her gün zehir soluyacak, adeta yüzlerce sigara içiyormuş gibi sağlıksız yaşayacaktı.
* Doğalgaz olmasaydı kömürün ve ortaya çıkan külün taşınması için her yıl yaklaşık 1 milyon kamyon trafiğe çıkacaktı. Bu da şehrin sokaklarında trafiğin içinden çıkılamaz bir hale gelmesine neden olacaktı.
* Doğalgaz olmasaydı kendimize vakit ayıramayacak, soba yakma, kömür taşıma, kül dökme, banyoda tüpün bitmesi ve sobanın temizliği işleriyle uğraşıp, dinlenemeyecektik.
* Doğalgaz olmasaydı, 7 gün 24 saat evimizin her noktasında ısınabilmek, mutfak ve banyoda anında sıcak suya ulaşabilmek gibi avantajlar olmayacaktı.
* Doğalgaz, doğru kullanıldığında çok güvenli yakıt türüdür. Doğalgaz olmasaydı zehirlenme ya da yangın korkusu olmadan güven içinde ısınamayacaktık.
* Doğalgaz olmasaydı, kirli havanın tarihi eserler üzerinde yıpratıcı ve zarar verici etkisi olacaktı. İstanbul’un tarihi dokusu, İstanbul’un temiz havası ile korunuyor.
* Doğalgaz olmasaydı, tükettiğimiz tüm tarımsal ürünler, kirli havaya maruz kaldığından dolayı sağlıksız olacaktı. Şimdi ise meyveleri dalından, sebzeleri toprağından yiyebiliyoruz.
