|

İstanbul’un 365 günü sokaktaydık

İstanbul’a aşık 26 fotoğrafçı Niko Guido önderliğinde bir yıl boyunca her gün, tüm zorluklara rağmen İstanbul’un fotoğraflarını çektiler. Tamamen gönüllü olarak çalışan fotoğrafçılar, her bir karenin hikayesini de yazdı. Ortaya belgesel tadında bir fotoğraf kitabı çıktı. Türkiye’de ilk kez gerçekleştiren projenin kitabının ardından sergisi de Mart ayında gerçekleştirilecek.

Yeni Şafak ve
04:00 - 15/10/2017 Pazar
Güncelleme: 07:05 - 15/10/2017 Pazar
Yeni Şafak
Suat Atalay'ın İstanbul sokaklarında çektiği fotoğraflardan biri.
Suat Atalay'ın İstanbul sokaklarında çektiği fotoğraflardan biri.

İstanbul 365 Projesi, hiç kesintisiz 365 gün hayatın içinden, belgesel tadında İstanbul’un değişik yüzleri ve yaşamlarından kesitler ve küçük hikayeler anlatıyor. Renkli, siyah-beyaz ve çeşitli formatlarda çekilen tüm fotoğraflar, bir yıl boyunca projenin yaratıcısı Niko Guido ve fotoğrafçılar tarafından değerlendirilmiş. Daha sonra ise seçilen fotoğraflar krolonojik sıra ve hikayeleriyle birlikte İstanbul 365 Gün kitabında yer almış. Biz de projenin koordinatörü fotoğrafçı Işın Akpınar ile projenin ayrıntılarını konuştuk.

 İstanbul 365 gün projesi nasıl ortaya çıktı?

Projenin yaratıcısı fotoğraf sanatçısı Niko Guido, fikir ve proje tamamen ona ait. Yurtdışında benzerleri yapılmış bir proje ama Türkiye’de ilk kez yapılıyor. Bir benzeri Barcelona’da var. Proje, fotoğraf gezginleri grubundan 26 fotoğrafçının katılımıyla gerçekleşti. Ben proje koordinatörü olarak hocaya destek verdim. Ama tamamen onun oluşturduğu bir proje.


 Bir yıl boyunca her gün İstanbul’un fotoğraflarını mı çektiniz?

Evet, her gün fotoğraf çekildi. Bir şehri 365 gün takip etmek, izlemek muazzam bir şey. Çünkü, İstanbul çok kozmopolit, kaotik, duygu yüklü ve her tür insanı barındıran bir şehir. O nedenle de İstanbul’dan çok güzel 365 güne ait fotoğraf çıkacağına inandık ve gerçekten iyi kareler yakaladık.


HER MESLEKTEN İNSAN VAR
 Her gün fotoğraf çektiniz. Binlerce fotoğraf arasından nasıl seçim yaptınız?

Projenin başından itibaren fotoğraf seçimini her hafta yaptık. Önce fotoğrafçı arkadaşlar çektikleri fotoğraflardan kendi seçimlerini yaptılar. Gece 12’de başlayıp 24 saatte içinde çektiğin fotoğrafları grubun ağına yüklüyorsun. Hepimiz o günün fotoğrafı için bir değerlendirme yapıyorduk. Seçtiğimiz fotoğrafı da en son hocanın onayına sunuyorduk. Böylece o güne ait fotoğraf seçilmiş oluyordu. Sistemli bir şekilde tüm yıl boyunca bu yöntemle çalıştık. Yıl sonunda seçtiğimiz fotoğrafları bir araya getirdik. Aynı konular işlenmişse, tekrar bakıldı ve kitabın son şekli verildi.

 Profesyonel fotoğrafçılarla mı çalışıldı?

Hayır, projeyi yürüten fotoğrafçıların hepsi amatör ve bu işe gönül vermiş kişilerden oluşuyor. Kendi meslekleri olan fotoğrafçılığı seven insanlar.

 Fotoğrafçılar hangi meslek grubundan?

Çok farklı kollarda çalışan kişiler bir araya geldi. Mimar, avukat, iş adamı, ev hanımı, ceo, işletmeci, rehber gibi farklı meslek kollarından insanlar var. Çok yoğun çalışanlar hafta sonu katıldı. Ama siz de kitaptan ve çalışmadan göreceksiniz ki gayet profesyonelce 365 gün kesintisiz projeye destek verdiler.

ASLA MÜDAHALE ETMEDİK
 Fire verenler oldu mu?

İlk başladığımız sayı ile bitirdik. Hiçbir değişiklik olmadı. Kimse bizi yarı yolda bırakmadı. Herkes hevesli ve istekliydi.

 Herkesi nasıl koordine ettiniz?

Her gün çıkmadan önce mutlaka fotoğrafçılarla görüşüyordum. Nereye gittiğini, hangi semtte olduğunu ve neler çekeceğini konuşuyordum. Ve fotoğraf yüklendiğinde sadece ben değil, diğer arkadaşlarda görüyor. Aynı konuların işlenmemesi için biz seçenekler sunduk. Onlar da bazı önerilerle geldiler. Fotoğrafçılara müdahale etmedik. Sadece tekrar etmemesi açısından, biraz yönlendirme yaptık. Onun dışında tüm fotoğraflar, fotoğrafçıların kendi gözüyle ve bakış açısıyla ortaya çıktı.


 Böyle sistemli çalışmanın sıkıntıları da olmuştur. Ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

Her gün sokağa çıkıp fotoğraf çekilmesi gerekiyordu ve gün gün takip edilmesi gereken bir süreç. Her hafta bir değerlendirme yapıldı. Kesintisiz olarak her gün çekilen fotoğraflar yüklendi. Yani biraz stresli idi. Mesela o gün hava yağışlı olmuş, kar yağmış ya da bir olay olmuş hiçbiri önemli değil. Muhakkak o günün fotoğrafı çekilmeliydi. Buradaki tek sıkıntı buydu. Bir gün dahi atlanırsa bütün proje biterdi. En önemli stres yaratan sorun buydu.

 Fotoğrafların hikayesine de yer verdiniz mi?

Tüm fotoğraflar 2016 yılında çekildi. Her fotoğrafın bir hikayesi var. Belgesel tadında bir proje. Projenin en güzel yanı, insanları uzaktan fotoğraflarını çekip gitmedik. Onlarla temas kurduk. İnsanların hayata dair görüşlerini almak, yaşamlarına tanık olmak, çok önemliydi. Herkesin izni alındı. Poz verenler de fotoğrafçılar da gönüllü. Bu iş tamamen gönül verilerek yapıldı. Hatta kitabın geliri de UNICEF ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne bağışlanacak.


Belgesel tadında oldu
 O halde çok fazla insan hikayesi biriktirdiniz değil mi?

Çok emek var. İstanbul’u uzaktan yaşamayıp, proje sayesinde insanların arasına karıştık. Tamamen halkın içine girdik ve halka karışıp onların duygularını paylaşmak çok güzeldi. O yüzden her fotoğrafın duygusal bir yanı ve hepsinin bir anısı var. Fotoğraflarını çektikten sonra diyaloğumuzu koparmadığımız insanlar var.

Siz de projede yer alan fotoğrafçılardan birisiniz. Siz daha çok neyin fotoğrafını
çektiniz?

Evet, ben de projede yer alan 26 kişilik ekibin içindeyim. Daha çok insan hikayeleri üzerine çalıştım. Manzaradan ziyade, duygular ve insan hikayeleri beni çarpar, eski zanaat ustalarını çekmeyi severim. Mesela sokakta yaşayan bir çiftin hikayesinden çok etkilemiştim. Sokakta yaşayan evsiz bir çift, yaşadıkları semtin esnafı onlara sahip çıkmış. 28 yıldır evliler ve üç çocukları var. O şartlara rağmen mutlular. Etrafa gülücükler saçıyorlar ve birbirlerini seviyorlar. Normal hayatta hiç tanışamayacağız kişilerin hayatına girmek çok büyüleyiciydi.


 Bundan sonra neler yapacaksınız?

“Ben İstanbul” projesi devam ediyor. Her yıl sergi açıyoruz. O yaşayan bir proje ve kesintisiz sürüyor. Ben İstanbul projesinde daha çok fotoğraf var. İnsan hikayeleri yok ama hepsi İstanbul’u anlatan fotoğraflar ve hepsi arşiv niteliğinde.

#İstanbul
#365 Gün
#Niko Guido
7 yıl önce