Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, çok sayıda müslümanın hayatını kaybettiği bu yılki hac organizasyonu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Mekanın sınırlı oluşunun birtakım zorluklar meydana getirdiğini söyleyen Görmez, Suudi Arabistan'ın yıllık 25 milyon olan talebi, Mekke ve Medine'yi birer şantiyeye dönüştürerek karşılamaya çalıştığına dikkat çekti. Suudlu yetkililerin kendisine, Kabe çevresindeki genişletme çalışmaları hakkında sorular yönelttiğini anlatan Görmez, önce zihinlerin, ruhların, kalplerin, fikirlerin genişlemeye ihtiyacı olduğu cevabını verdiğini dile getirdi. Görmez, hac ibadetini yapan bütün hacıların, bir tek insanın Kabe'den çok daha yüce olduğunu idrak etmesi gerektiğine işaret etti.
Görmez, "Kabe etrafındaki her biri bizim için tarihi büyük değer taşıyan dağları eriterek yerine gökdelenler dikmek yerine, Cidde ve Medine düzlüklerinde milyonlarca insanı alabilecek uydu kentler kurulabilirdi” dedi. Tarihi dokunun olduğu gibi korunması gerektiğini ancak Suudili yetkililerin bunu anlamakta zorluk çektiğini ifade etti. Vinç kazasında Suudi Arabistan'ın daha önce olduğu gibi 'Bu Allah'ın kazası ve kaderidir, yapılacak bir şey yoktur' demeyip rasyonel adımlar attığına dikkat çeken Görmez, gereken bütün cezaların verildiğini söyledi.
Mina'da hayatını kaybedenlerin sayısının bini aşkın olduğunu ifade eden Görmez, “Hacılarımızın geniş bir yol güzergahında giderken vefat etmiş olmasının makul bir izahı yoktur. Sevk ve idarede problem olmuştur” dedi. Görmez, konuyla ilgili bir rapor hazırladıklarını ve Suudi makamları ile de paylaşacaklarını ifade etti.
Hac ibadeti 'dünyadan el etek çektikten sonra' yapılır gibi yanlış bir kanaat olduğuna dikkat çeken Mehmet Görmez, bazı insanların da burada ölüp gömüldüğü zaman hesapsız cennete gideceklerini zannettiklerini ifade etti. Hac için 1,5 milyon müracaat olduğunu anlatan Görmez, “Hiç kimseyi almadan beklediğimizde ilk müracaat edenler 30 yıl sonra gidebilecek. Hac şu an gelenlerin yüzde 70'inin üzerine farz değil. Daha fazla gencin bu ibadetten istifade etmesi toplumların geleceği açısından önemli” dedi.
