|

"Kale içeriden ele geçirildi"

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Yusuf Kaplan köşesinde ABD'nin Türkiye planlarını masaya yatırdı. Mehmet Acet, Aydın Ünal, Fatma Barbarosoğlu ve Bülent Orakoğlu da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
09:09 - 14/08/2017 Pazartesi
Güncelleme: 09:23 - 14/08/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
Bülent Orakoğlu, Fatma Barbarosoğlu, Yusuf Kaplan, Aydın Ünal ve Mehmet Acet.
Bülent Orakoğlu, Fatma Barbarosoğlu, Yusuf Kaplan, Aydın Ünal ve Mehmet Acet.

Yusuf Kaplan, Mehmet Acet, Aydın Ünal, Fatma Barbarosoğlu ve Bülent Orakoğlu'nun yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

Osmanlı niçin durduruldu?

Osmanlı durduruldu; Batılıların önündeki en büyük engel ortadan kaldırıldı.Yeni kurulan Türkiye’nin eli kolu bağlandı: Yeni Türkiye, bir iddiası olmadığını, Batılı yörüngeye girdiğini, medeniyet iddialarını terkettiğini (Türkiye’yi tepeden laikleşme sürecine girdirerek) ilan etti. Türkiye, dışardan fiilen işgal edilmedi, edilemedi ama Kale içerden ele geçirildi. Önce şunu bileceksiniz: Bir ülke, medeniyet değiştirerek toparlanamaz; hele de tepeden jakoben, monteleme yöntemlerle, mühendislik projeleriyle hiç bir zaman toparlanamaz; aksine, önce zihnî, sonra sosyolojik parçalanmanın ve kaosun eşiğine sürüklenirve sonunda yörüngesini yitirir, esen rüzgârların, fırtınaların önünde oraya buraya sürüklenir, yok olma felâketiyle karşı karşıya gelir… Yüzyıllık yok oluş serüvenimizin özlü bir özetidir bu bir cümle.

Hangi ülkenin ne kadar nükleer başlığı var?

General Kim Rak Gyom geçen hafta o lafları edeli beri dünya teyakkuzda.(Bizim buralar hariç dersek daha doğru olacak sanki.) General Kim’in kim olduğunu tahmin etmiş olmalısınız. Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong Un’un Kim’i oluyor kendileri. Dünyada pek kimi kimsesi olmayan Kuzey Kore’nin nükleer füze tehdidi, Uzakdoğu'da epeyce bir süredir çalmakta olan savaş tamtamlarının gürültüsünü daha bir artırmış durumda. Biraz zevzekçe bir giriş yaptım galiba ama mesele ciddi. O yüzden derhal ciddiyetimi takınmam gerektiğinin farkındayım. General Gyom’un açıkladığı plana göre, Hwasong-12 modeli 4 füze aynı anda ateşlenecek ve Japonya üzerinden Guam’a yönlenecek. Füzeler 3 bin 356.7 kilometreyi 17 dakika 45 saniyede geçerek Guam’ın 30-40 kilometre açığına düşecek. Dün Yeni Şafak’ın ilk sayfasında okumuşsunuzdur. Kuzey Kore’nin göstere göstere tehdit ettiği ABD toprağı Guam Adası’nda savaş sirenleri şimdiden çalmaya başlamış.

Mezar-ı Şerif’e gittik

Fetullah Gülen’in Türkiye’ye her alanda faturası ağır oldu; en ağır bedeli ise bir nesli kaybederek ödedik.1980’lerden itibaren ve ilkokuldan başlayarak ülkenin en zeki, en çalışkan öğrencilerine kanca attı Fetullah Gülen. Bu çocuklar, anne-babalarına, yurtlarına, hatta kendilerine bile yabancılaştılar. ABD çıkarlarına hizmet eden birer uşağa, birer robota dönüştürüldüler. “Mankurtlaştırma”, yani robotlaştırma sadece Türkiye ile sınırlı kalmadı; dünyanın birçok ülkesinde de çocuklar bu tuzağa düştüler. TÜRGEV gibi, Ensar Vakfı gibi çok sayıda kuruluş, Fetullah Gülen’in Haşhaşi nesil yetiştirme operasyonlarına karşı, değerlerine, ülkesine, milletine bağlı nesiller yetiştirmenin mücadelesini verdiler. Zaten bunun için en ağır saldırılara maruz kaldılar, kalıyorlar. FETÖ’nün yurtdışındaki operasyonlarına karşı da, 2010 yılında, bugünkü Başkan Mehmet Köse’nin de yoğun gayretleriyle Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) kuruldu.

“Gök ekinler” hep aynıdır

Adı Eren Bülbül.Hırsızların kahpe kurşunları ile erdi gitti cennet bahçesine, ardında bülbülün en acı demini bırakarak... Hırsızlar. Vatanımızı  çalmaya kalkanlar, fakir Eren’in yokluk hanesinden kışlık erzakını çalmaya kadar götürdüler arsızlıklarını.  Adı Eren Bülbül. Ondan geriye birkaç fotoğraf bir kaç “paylaşım cümlesi” kaldı.   Kendisine bir kaç beden büyük gelen beyaz gömleğinin, siyah büyük adam yeleğinin, siyah kumaş pantolonun içindeki fidan bedeni ile o fotoğraf.  Hafızamız o fotoğrafı; 1315’lilerin, “hey on beşli on beşli “ diye üzerine türkü yakılmışların yanına yerleştirdi. 15’liler de öğrenci idi. Okuyacaklardı. Hayata karışacaklardı. Padişahın emri ile cepheye sürüldüler, onlardan geriye bir türkü, dolmayan okul sıraları kaldı. Onlar kime karşı cepheye sürüldüklerini biliyordu. Er ya da geç geldikleri gibi gideceklerinin karşısına on beşliler gül fidanı narin bedenlerini siper etti.

Giysilere karşı Türkiye’de oluştu

15 Temmuz’da ordu’ya sızmış FETÖ ihanet şebekesi militanlarının, Türkiye’de iç savaş çıkarıp işgal edilmesine zemin hazırlamaya yönelik kalkışma hareketi, Cumhuriyet tarihimizde bir ilk olarak devlet-millet işbirliği ile önlenmişti. Hainler kalkışma gecesinde 248 vatandaşımızı tanklarla ezerek savaş helikopterleri ve uçaklarıyla tarayarak şehit ederken 2196 gazimizi de yaralamışlardı.Kalkışma sonrasında Marmaris’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı öldürmekle görevli FETÖ’cü tutuklu bir askerin yargılandığı mahkemeye ‘’Hero’’ ‘’kahraman’’ yazan bir tişört ile gelmesi Türkiye’de aşırı tepki ile karşılanmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı öldürmekle görevlendirilen bu hainin psikolojik harp materyali  tişörtü giymesine cezaevi yönetimince nasıl müsaade edilmişti. Üstelik hakim karşısına çıkana dek neden kendisine müdahale edilmemişti. Mahkeme Başkanı’nın ikazı üzerine FETÖ’cü hain duruşmadan çıkarılmış tişörtü değiştirildikten sonra duruşmaya alınmıştı. Devletin FETÖ raporuna göre 2010-2016 yılları arasında devlete yerleşenlerden 400 bini FETÖ ile irtibatlı, bunlardan da 300 bininin örgüte sadık olduğunun belirlenmesi yukarıda sorduğumuz sorunun açık cevabı herhalde. Türkiye’de FETÖ militanlarının yargılandığı yüzlerce davada yaşanan Absürt gelişmeler cumhuriyet tarihinde görülmemiş skandal savunma ve açıklamalarla devam ediyor.

#​Yusuf Kaplan
#Mehmet Acet
#Aydın Ünal
#Fatma Barbarosoğlu
#Bülent Orakoğlu
7 yıl önce