Ankara'da 102 kişinin ölümüne neden olan çifte canlı bomba saldırısıyla ilgili olarak çok yönlü araştırmalarına devam eden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmasını dış bağlantılar üzerinde yoğunlaştırdı. Bugüne kadar saldırının Türkiye içindeki uzantıları konusunda büyük adımlar atan savcılık, saldırının ardındaki terör örgütleriyle ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Her ihtimali değerlendiren ve çok yönlü bir çalışma yürüten başsavcılık, bu büyüklükteki bir terör saldırısının 'dış' destekli olabileceği ihtimali üzerinde de duruyor.
Saldırıda yabancı istihbarat servislerinin rolünü de araştırmaya başlayan savcılık, bu kapsamda MİT'e bir yazı gönderdi. Yazıda, saldırıda dış istihbarat servislerinin rolünün bulunup bulunmadığının araştırılması istendi. Canlı bomba Yunus Emre Alagöz'le birlikte Türkiye'ye gelen ve halen kayıp olan 2 teröriste ulaşamayan savcılık, teröristlerin Gaziantep'te gerçekleştirilen operasyonlardan sonra yakayı ele vermemek için tekrar Suriye'ye geçtiği değerlendirmesinde bulunuyor.
Öte yandan canlı bombaları Ankara'ya götüren ve saldırının ardından dönen 34 DM 8574 plakalı otomobil, Gaziantep'te bir apartmanın garajında bulundu. Garaj sahibi, garajı bir süre önce tanımadığı Suriyeli bir kişiye 150 liradan kiraya verdiğini ve 6 aylık kira karşılığı 900 lira parayı da peşin olarak aldığını söyledi.
Gaziantep'teki hücre evlerine baskın yapan ve birçok delil elde eden savcılık, terör örgütünün asıl hedefinin Tren Garı olmadığını ve daha büyük bir eylem hazırlığı içerisinde olduğu belirledi. Savcılığın tespitlerine göre teröristler, 10 Ekim günü Sıhhiye Meydanı'nda gerçekleştirilecek “Emek, Barış ve Demokrasi" mitingini duyunca eylem kararı aldı. Öte yandan soruşturma kapsamında teröristlerin HTS kayıtlarında geriye dönük yapılan incelemelerinde somut bilgiye ulaşılamadı. Örgütün hücre evlerinde eyleme hazırlanan canlı bombalarında da aralarında bulunduğu şüphelilerin kimseye temasa geçmedikleri, teknik takibe takılmamak için telefon, bilgisayar ve kredi kartı kullanmadıkları belirlendi.
Canlı bombaların hücre evinden çıkış görüntülerine Ankara'dan giden özel bir ekibin çalışması sonucu ulaşıldı. Saatlerce süren MOBESE ve güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen ekip bu görüntüler sayesinde soruşturmayı Gaziantep'e götürdü ve buradaki hücre evlerini tespit edip şüphelileri gözaltına aldı.
Ankara'ki katliamı gerçekleştiren canlı bombaların Gaziantep'teki görüntülerine Yeni Şafak ulaştı.
Soruşturma dosyasına da giren bilgilere göre, canlı bombalar saldırı öncesi Suriye'den Gaziantep'e geçip IŞİD'e ait bir hücre evine yerleşti. Herhangi bir silah bulunmayan ve üst düzey örgüt yöneticileri ile sadece canlı bombaların kalabildiği bu hücre evinde saldırının son planlamaları yapıldı. Önceden ayarlanan ve şu anda soruşturma kapsamında tutuklu bulunun 2 şüphelinin üzerine kayıtlı araçlar binanın önüne getirildi.
Saldırıda kullanılan bomba düzenekleri de bir depoda hazırlanarak bu araçlarla birlikte getirildi. Bütün planları yapan canlı bombalar saldırı gecesi saat 12 sularında yola çıkmak için hazırlandı. Kaldıkları hücre evinden ayrılan iki fail, kendilerini bekleyen Ford Focus marka araca bindi. Citroen marka araç ise bu aracın önünde seyrederek, canlı bombalara öncülük etti. Yeni Şafak da canlı bombaların Ankara'ya gitmek için binadan çıkış yaptıkları anın görüntülerine ulaştı.
Görüntülerde canlı bombaların bir arada olduğu görülüyor. Görüntülere göre, binadan önce başında kasket bulunan Yunus Emre Alagöz'ün çıkarken, hemen arkasında da kimliği henüz tespit edilemeyen yabancı canlı bomba bulunuyor. Elleri ceplerinde olan canlı bombaların bina çıkışındaki rahat tavırları ise dikkat çekiyor. Söz konusu iki canlı bomba daha sonda ise kendilerini bekleyen araca binerek Ankara'daki saldırıyı gerçekleştirmek için yola çıkıyor.
