|

Kasırga’yı kaçırmak için prova yapmışlar

15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga’nın cuntacılar tarafından derdest edilerek Akıncı Üssü’ne götürülmesine ilişkin soruşturma tamamlandı. İddianamede 13 Temmuz'da Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış ve Albay Ertuğrul Yavuz’un alaya ait bir ambulansla prova yaptığı yer aldı.

Yeni Şafak
04:00 - 20/01/2017 Cuma
Güncelleme: 04:57 - 20/01/2017 Cuma
Yeni Şafak

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın cuntacılar tarafından derdest edilerek Akıncı Üssü'ne götürülmesine ilişkin soruşturmasını tamamladı. Dönemin Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı Personel İşlem Daire Başkanı firari Tuğgeneral Ali Kalyoncu'nun da aralarında bulunduğu 27 şüpheli hakkında 3'er kez müebbet ve 32'şer yıla kadar hapis istemli iddianame hazırlandı. İddianamede, Kasırga da “müşteki" olarak yer aldı. İddianamede, Kasırga'nın askeri bir ambulansla Akıncılar Üssü'ne götürülmesi olayından önce, 13 Temmuz günü Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış ve ve Albay Ertuğrul Yavuz'un alaya ait bir ambulansla prova yapması yer aldı.



ASKERLER KAPIYI AÇMADI


İddianamede Fahri Kasırga'nın 15 Temmuz gecesi yaşadıkları da yer aldı. Kasırga, 15 Temmuz günü yemekte olduğu saat 22.00 sıralarında dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç'in kendisini aradığını ve bir hareketliliğin olduğunu söylediğini ifade etti. Muhafız Alayı Komutanı Barış'ı 2-3 kez aradığını ancak cevap vermediğini kaydeden Kasırga, ifadesinde özetle şunları söyledi: “Bilgileri Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ederek, durumun vehametini anlattım. Cumhurbaşkanımız faaliyetleri Külliye'de yürütmemiz konusunda talimat verdi. Bulunduğumuz yerden Kenan Bey (Adalet Bakanlığı Müsteşarı) ile birlikte Külliye'ye giderken eşimi almak üzere Çankaya Köşkü'ndeki konuta geçtik. Lojmanların giriş nizamiyesinde 4 silahlı asker vardı. Askerlere kızarak derhal kapıyı açmalarını söylediğimde, orada bulunan üsteğmen 'Efendim emir var, giriş çıkışlar yasak' dedi."



ARTIK BİZİM EMİRLERİMİZ GEÇERLİ


“Hızla gelen bir minibüsten 10-12 civarında silahlı askerler indi. İsminin Haydar olduğunu öğrendiğim bir Binbaşı koruma polisini ittikten sonra bize döndü ve bağırarak 'yat yat yere yat' dedi. Bu manzara karşısında, 'Ulan sen kimi yere yatırıyorsun, sen kimsin, ben Genel Sekreterim, senin amirinim, bu şekilde davranamazsın' dedim. Haydar, 'Biz ihtilal yaptık, artık bundan sonra bizim emirlerimiz geçerli, yeter sizin yaptıklarınız' deyince, 'vurun o zaman beni' karşılığını verdim. İki asker kollarımdan tuttular ve minibüsün yanına gelen ambulansa zorla bindirdiler. Sırt üstü ambulanstaki sedyeye yatırmak istediler ancak ben direnince oturma pozisyonunda kaldım. Hatırladığım kadarıyla 23.15 sıralarıydı. Sonradan öğrendiğime göre Kenan Bey'i benim bir arkadaşım zannettikleri için bırakmışlar.""



Cumhurbaşkanı da şahit oldu


Kendisini almak için bekleyen askerlerle tartıştıkları sırada durumu izah etmek için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı aradığını anlatan Fahri Kasırga, "Cumhurbaşkanı'na 'Daha önce verdiğim bilgiler doğru, durum çok vahim' dedim. Telefon elimde ve açıkken askerler bana doğru hamle yaptılar. Kimle konuştuğumu anlamasınlar diye telefonu saklayıp kapatmaya çalıştım. Ancak kapatamamışım ki olaylar bittikten sonra Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmemizde açık kalan telefondan olanları kısmen dinlediğini söylemişti" diye konuştu. Cuntacı askerlerin kendisini götürdüğü yerde ertesi gün saat 16.30'a kadar elleri bağlı olarak kaldığını anlatan Kasırga, "Gece, yatsı namazı için abdest almak istediğimi söylediğimde, 'teyemmüm et' dediler. Bu muamele karşısında, 'düşman askerinin elinde esir kalsam acaba böyle davranırlar mıydı?' diye düşündüm" dedi.













#Fahri Kasırga
#Çankaya Köşkü
#15 Temmuz
7 yıl önce