Oflu Hoca'nın Şifresi, Sümela'nın Şifresi gibi filmlerin baş kahramanı olan ve her yörenin ağzını kullanarak seyircisini eğlendiren mizahın popüler ismi Çetin Altay, bu kez "Baş Belası" adlı yapım ile karşımıza çıkıyor. Geçtiğimiz hafta vizyona giren filmde Altay, sakarlıklarıyla ortalığı karıştıran Can'ı canlandırıyor. Film, düğününe iki gün kalan Asya'nın Can ile çıkacağı yolculukta başına gelen maceralarını ele alıyor. İşte her şey o yolculukla başlıyor ve Can, Asya için tam bir baş belasına dönüyor. Tolga Baş'ın yönetmen koltuğunda oturduğu yapımda Altay'a Selen Seyven, Uğur İzgi, Mesur Yar gibi isimler eşlik ediyor. Bu filmde Trakya ve Ege ağzıyla bir karakter oynadığını söyleyen Altay, 10-15 yıl önce kendisinden hep kötü adam oynaması istendiğini söylüyor ve ekliyor: "Bu zamana kadar hep komedi ve mizah yazarlığı yaptım. Ama dram türünü de denediğim oldu. 10 yıl önce bana hep 'Çetin gelsene katil, hayırsız uğursuz bir adam var. Anasını keser, babasını döver. Bu rolü sen oyna" derlerdi. Sonra komediye geçtim. Şimdi tekrar kötü karakterlere dönmem için teklifler geliyor." Bizde Altay ile film vesilesiyle buluşarak oyunculuğunu ve sektörü konuştuk.
- Eleştirenleri umursamıyorum
- Filmi izlemeden eleştiren çok kişi oluyor. Onlar için ne söylersiniz? Onların artık bir şirket tarafından yapıldığını düşünüyorum. Çünkü anında tepkiler yağıyor. Ben onlara bir şey yapamam. Umursamıyorum.
Filmde Asya'nın düğününe iki gün kalmıştır ve yolculuk esnasında tanıyabileceği en saf ve sakar insan Can ile tanışır. Birlikte çıkacakları macera dolu yolculuk her ikisi için de hayatlarında önemli değişikliklere sebep olacaktır.
Hem Marmara hem de Ege ağzıyla oynadık. Trakya ve Ege ağzını orta noktada birleştirdik.
Kulağım zaten çok yatkın. Yazarlık yaptığım dönemlerde karakter çalışırken hep şive çalışırdım. Benim için zor olmuyor. Karadeniz, Ege, Güneydoğu gibi her ağzı oynayabilirim. Zor olan birkaç filmin aynı zamana denk gelmesi.
Dramda denedim. 10-15 yıl önce bana hep kötü adamı oynatırlardı. "Çetin gelsene katil, hayırsız uğursuz bir adam var. Anasını keser, babasını döver" derlerdi. Sonra bu tarafa geçtim. Şimdi tekrar kötü karakterlere dönmemi istiyorlar.
Biz insanlar gülsün, eğlensin istiyoruz. Özellikle bir mesaj vereyim diye film çekmiyorum. İzleyicinin izlerken aldığı mesaj önemli. Mesajı göze soka soka verdiğin zaman bir şey anlaşılmıyor. Son filmimizde de özellikle bir mesaj vermemiştik. Ama izleyici kendince mesajını almış.
Filmdeki gibi giyiniyorum sanıyorlar. Trakyalı olduğumu sananlar bile var. Bir tane abla benim küfürbaz olduğumu düşündü.
- Bu işi yapamıyorlardı
- Karadeniz ağzıyla çekilen birçok film yapıldı. Sizin oynadıklarınızın onlardan farkı ne?
- Eskiden Karadeniz rolünü çok iyi yapamıyorlardı. 5-6 yıl önce Sümela'nın Şifresi'ni çektiğimizde bir abla Karadenizli ama şivesini bilmiyor. "Siz Karadeniz ağzını yapamıyorsunuz" dedi. Siz nerelisiniz dedim. Bizim oralardan bir yer söyledi. Bizim Karadeniz ağzını yapamadığımızı düşünüyor. Çünkü yapılana alışmışlar. Sonra sonra benim doğrusunu yaptığımı anladılar. Komedi sektöründe bir piyasa vardı. Biz onu yıktık. Yapamıyorlardı bu işi.
